Cilt:52 Sayı:02 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item A review on the neo-piagetian theory of cognitive development(Ankara Üniversitesi, 2019) Sevinç, Gülşah; https://orcid.org/0000-0003-3623-8830; Eğitim Bilimleri FakültesiThe main objective of this study is to provide a review on the postulates of Neo-Piagetian theorists who provided answers to the criticism aimed at the theoretical perspective of Piaget in terms of cognitive development as they worked to eliminate the weaknesses associated with that theory. This study includes the perspectives of Neo-Piagetian theorists such as Robbie Case, Juan Pascual-Leone and Andreas Demetriou as they came up with their ways of making up for the criticism aimed at the basic elements of Piaget’s theory of cognitive development. The perspectives of Neo-Piagetians such as Kurt Fischer, Michael Lamport Commons, Kurt W. Fischer and Michael Lamport Commons are also provided. This review discusses the contribution of these theorists to developmental and educational psychology. The studies conducted by Neo-Piagetian theorists not only offers favourable solutions for the educators while preparing training programs for children, but also provides valuable data for the development of assessment tools for students. They are also of high importance in that they provide information about the way a more effective learning is performed and elucidate the learning process in cases where special education is necessary.Item Ders imecesi modeli ve modelin öğretmen mesleki gelişimine katkısı üzerine bir inceleme(Ankara Üniversitesi, 2019) Bayram, İlknur; Bıkmaz, Fatma; https://orcid.org/0000-0001-8109-8051; https://orcid.org/0000-0002-7156-1425; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada etkili bir mesleki gelişim uygulamasının örneklerinden olan Ders İmecesi Modeli ve modelin öğretmenlerin mesleki gelişimine katkıları incelenmiştir. Araştırmada, alanyazında yenilikçi mesleki gelişim modellerine örnek olarak gösterilen Ders İmecesi Modelinin nasıl uygulandığının ayrıntılı olarak incelenmesi hedeflenmiştir. Dünyada ve Türkiye’de gerçekleştirilen araştırmalar ışığında modelin öğretmenlerin mesleki gelişimine, öğretmenler arası işbirliği, öğrenciye ve öğrenme sürecine odaklanma, alan ve öğretmenlik alan bilgisi ve yansıtıcı düşünme becerileri noktalarında katkı sağladığı sonucuna ulaşılmıştır. Modelin hem hizmet öncesi hem de hizmet içi öğretmen eğitiminde ve farklı kademelerde görev yapan öğretmen gruplarıyla uygulanması önerilmektedir. Böylelikle modelin Türkiye’de yaygınlaştırılması, iyi giden yönlerinin saptanması ve aksayan yönlerinin düzeltilmesi konusunda ortak bir akıl oluşması sağlanabilir.Item Postmodernizmin eğitim yönetimindeki izlerinin Fenwick English üzerinden değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Çetin, Oya Uslu; Özdemir, Murat; https://orcid.org/0000-0003-0435-831X; https://orcid.org/0000-0002-1166-6831; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmanın amacı, postmodern perspektifin eğitim yönetimindeki etkilerini Fenwick English üzerinden irdelemektir. English (1939-), eğitim yönetimi alanında aykırı ve postmodern düşünceleri ile büyük yankı uyandırmış bir eğitim bilimcidir. 1970’li yıllardan başlayarak etkin biçimde eğitim yönetimi alanında çalışan yazar, Türkiye kaynaklı alanyazında yeterli ölçüde yer almamıştır. English, araştırmalarında daha çok eğitim önderliği üzerine yoğunlaşır. O’na göre, eğitim lideri hayal kurabilmeli, hayalini gerçeğe dönüştürebilmeli, devrimci olabilmeli ve risk alabilmelidir. English, eğitimin pek çok alanında son derece önemli, günümüze ve özellikle geleceğe yön verecek fikirler ortaya koymuştur. Örneğin, English’e göre modern eğitim işlerliğini yitirmiştir; oysa gelecek, çocukların elindedir. Bu nedenle, English eğitimin amacı, okulun işlevi, öğretmenlerin rolü ve öğretim programlarının üzerinde önemle durulması gereken konular olduğunu düşünmektedir. Dolayısıyla yazar, okulların çocukları geleceğe hazırlaması gerektiği üzerinde ısrarla durur. Modern eğitim sistemini eleştiren English, eserlerinde postmodern bakış açısı ile tek bir kuram ve yönteme bağlı olmayan eğitim yönetimi uygulamaları üzerinde yoğunlaşır. Bu çalışma, English’in eğitim yönetimi düşüncesini postmodernizm ışığında betimlemekte ve sonuç olarak Türkiye eğitim yönetimi alanyazınının English’in farklı fikirlerinden yararlanması girişimlerine destek olmayı amaçlamaktadır. Bu çerçevede öncelikle modernizm ve postmodernizm kavramları mercek altına alınmış sonra da modernizmin ve postmodernizmin eğitim alanına nasıl yansıdığı incelenmiştir. Son olarak ise English’in yaşamı ve eğitim yönetimine ilişkin düşünceleri sunulmuştur.Item Dönüştürücü öğrenme kuramına dayalı laboratuvar uygulamaları ile öğretmen adaylarının epistemolojik görüşlerinin geliştirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Batı, Kaan; https://orcid.org/0000-0002-6169-7871; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırma kapsamında Mezirow tarafından sınırları belirlenen dönüştürücü (transformative) öğrenme kuramına dayalı yürütülen biyoloji laboratuvarı uygulamalarının, fen bilgisi öğretmen adaylarının epistemolojik görüşleri üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu amaçla, deneme öncesi modelin öntest sontest kontrol grupsuz deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, bir devlet üniversitesinde Fen Bilgisi Öğretmenliği Ana Bilim Dalı 2. sınıfa devam eden ve 2017- 2018 öğretim yılı genel biyoloji laboratuvarı I ve II derslerini alan öğrencilerden oluşturulmuştur. Araştırma 73 öğretmen adayı ile toplam üç farklı laboratuvar şubesinde yürütülmüştür. Verilerin toplanması için Bilimsel Epistemolojik Görüş Ölçeği (BEGÖ) ile birlikte yarı yapılandırılmış görüşme ve doküman incelemesi yöntemleri kullanılmıştır. Araştırma kapsamında toplanan veriler analiz edildiğinde, öğretmen adaylarının bilimsel epistemolojik görüşler ölçeği sontest puanlarının öntest puanlarından anlamlı düzeyde farklılaştığı (t= -4.67, p=.000) ve buna bağlı olarak yürütülen uygulamanın öğretmen adaylarının epistemolojik görüşlerini arttırdığı belirlenmiştir. Nitel ve nicel bulgulardan yola çıkarak daha sonraki araştırmalar için öneriler sunulmuştur..Item Description of Turkish Children's Drawing, Early Writing and Narrative Skills Using A Picture Book(Ankara Üniversitesi, 2019) Acer, Dilek; Benli, Gökçe Karaman; https://orcid.org/0000-0002-0608-2073; https://orcid.org/0000-0002-4784-5612; Eğitim Bilimleri FakültesiThis study investigates the drawing, early writing and narrative skills among Turkish children aged 36-61 months using a picture book. The participants were 60 children–28 girls and 32 boys–who attended two preschool institutions in Ankara, Turkey. Two checklists developed by the researchers were used to investigate the drawing and writing skills of children after picture books were read to them following the Dialogic Reading method. In addition, the qualitative methodology of content and descriptive analyses was utilized for transcription and analyses of voice records in order to create categories relating to the participant children’s narrative skills. Turkish children did what was expected from them after reading a picture book. Study results suggest some differences occur with regard to line types and human figures between the drawing behavior of children aged 36-48 months and those aged 49-61 months. It was observed that the drawing aptitude of the older group; those aged 49-61 months, was more developed. This result is similar to the findings of other relevant literature. Furthermore, an investigation of the children’s writing products indicated that age is a determining factor in skill development. Picture books revealed children’s early literacy skills and the results indicated that drawing, writing and narrative skills should be supported through an interconnected learning process.Item Ulakbim’de dizinlenen Eğitim Bilimleri dergilerinde 2017 yılında yayımlanan makalelerin çözümlenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Özkara, Betül Özaydın; https://orcid.org/0000-0002-2011-1352; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışma Ulakbim TR dizinde sosyal ve beşeri bilimler veri tabanı dergi listesinde eğitim bilimleri alanında dizinlenen 14 dergide 2017 yılında yayımlanan makalelerin incelenmesini amaçlamaktadır. Eğitim bilimleri alanındaki mevcut durumu belirlemek amacıyla önceki formlar incelenmiş ve araştırmacı tarafından bu formlar üzerinden çalışılarak geliştirilen yeni veri toplama formu kullanılmıştır. Toplam 830 makale bu form ile elde edilen verilerle incelenmiştir. Araştırmalarda, makalenin adı, yayımlandığı derginin adı, yayına kabul süresi, yazar sayısı, makale konusu, makale yöntemi ve deseni, örneklem düzeyi, veri toplama araçları, veri analizi yöntemi, örneklem sayısı, örneklem tekniği ve makalenin dili analiz edilmiştir. Analiz sonucunda; makalelerin en çok iki yazarlı olduğu, yayına kabul süresinin 1-6 ay arasında yoğunluk gösterdiği belirlenmiştir. Eğitimde ölçme ve değerlendirme konusundaki araştırmaların sıklıkla çalışıldığı görülmüştür. Araştırmalarda nicel yöntemin, tarama deseninin, anketlerin veya ölçeklerin, amaçsal örnekleme tekniğinin en çok kullanıldığı saptanmıştır. Lisans düzeyindeki çalışmaların sıklıkla görüldüğü, yetişkinlere ve lisansüstü öğrencilere yönelik çalışmaların ise sınırlı olduğu belirlenmiştir. Araştırma sonucunda, eğitim teknolojisi, etkileşim ile tasarım ve geliştirme konularındaki çalışmaların arttırılabileceği düşünülmektedir.Item Öğretmen eğitimi sürecinin bilişim teknolojileri öğretmen adaylarının mesleki kimlikleri üzerindeki etkisi(Ankara Üniversitesi, 2019) Atal, Deniz; https://orcid.org/0000-0001-8030-9996; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, öğretmen eğitimi sürecinin Bilişim Teknolojileri (BT) öğretmen adaylarının mesleki kimlikleri üzerindeki etkisini incelemektir. Nitel araştırma desenlerinden temel yorumlayıcı desen kullanılarak gerçekleştirilen araştırmaya Ankara Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Gazi Üniversitesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Programında 2016-2017 öğretim yılında öğrenim görmekte olan 36 öğretmen adayı katılmıştır. Öğretmen adayları amaçlı örnekleme yöntemi kullanılarak belirlenmiştir. Bu öğretmen adaylarından 13’ü Ankara Üniversitesinde, 13’ü Hacettepe Üniversitesinde, 10’u ise Gazi Üniversitesinde öğrenim görmektedir. Katılımcıların 12’si erkek, 24’ü kadındır. Araştırmanın verileri araştırmacı tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmış ve tümevarımsal içerik analizi kullanılarak çözümlenmiştir. Sonuçlar göstermiştir ki araştırmaya katılan BT öğretmen adaylarının yarısından fazlası öğretmenliğini yapmak üzere mezun oldukları BT alanını ve BT öğretmenlerinin kim olduklarını açık bir biçimde tanımlayamamaktadır. Kendilerini mesleğini sürdürme konusunda yeterli, özgüvenli ve istekli hissetmeyen BT öğretmen adayları, aldıkları eğitimin kendilerini iyi bir BT öğretmeni olarak görmeleri için yeterli olmadığını düşünmektedirler. Öte yandan, katılımcıların geliştirmiş olduğu mesleki kimlikler üzerinde öğretmen eğitimi sürecinde aldıkları eğitimin niteliğinin, öğretim üyeleri ile kurulan iletişim ve etkileşimin, okul deneyimi sürecinin ve sağlanan kurumsal desteğin önemli etkileri olduğu belirlenmiştir. Araştırma ile ulaşılan sonuçlara dayalı olarak BT öğretmen adaylarının mesleki yetersizlik algısı ve olumsuz mesleki kimlik ile mezun olmamaları için yapılması gerekenler tartışılmıştırItem Lise öğrencilerinin okula yönelik algılarının ve öğrenim gördükleri okullarına ilişkin duygularının belirlenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Yüksel, Meryem; Hayırsever, Fahriye; https://orcid.org/0000-0002-6041-6919; https://orcid.org/0000-0002-3134-4792; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin okula ilişkin görüşlerinin, öğrenim gördükleri okullarına ilişkin duygularının ve bu duyguların nedenlerinin belirlenmesidir. Araştırmanın modeli betimseldir ve nitel araştırma özelliği taşımaktadır. Araştırmada okul üzerine odaklanıldığından nitel araştırma desenlerinden olgubilim deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu 2015-2016 öğretim yılında Düzce Merkez ilçede bulunan sekiz lisede 11. sınıfta öğrenim gören 70 öğrenci oluşturmaktadır. Liselerin seçiminde amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Araştırma verileri, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Verilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Öğrencilerin büyük çoğunluğunun okula ilişkin algılarının olumlu olduğu görülmüştür. Öğrenciler, okulun bilgilendiren ve geliştiren, güven verici, hedefe ulaştıran bir yer olduğunu düşünmektedir. Ancak bazı öğrenciler için okul, olumsuz anlam taşımaktadır. Bu öğrenciler okulu, erken kalkma, ödev yapma, sınava girme, tüm gün bir yerde durma gibi zorunlulukların yapıldığı bir yer olarak açıklamışlardır. Öğrencilerin öğrenim gördükleri okullarda kendilerini nasıl hissettikleri incelendiğinde, çoğunluğu kendilerini şanslı, mutlu, güvende, özgür ve okula ait hissettiklerini belirtmişlerdir. Buna karşın kendilerini okullarında şanssız, mutsuz, yalnız, güvensiz hisseden, özgür ve okula ait hissetmeyen öğrencilerin de bulunduğu belirlenmiştir. Öğrencilerin okullarına karşı olumsuz algı ve duyguları daha düşük oranda olsa da eğitim sisteminde tek bir öğrencinin dahi olumsuz algı ve duyguya sahip olması, eğitimciler ve karar vericiler tarafından dikkate alınması gereken bir konudur. Eğitimde sistem yaklaşımına göre, sistemin başarısı için sistemi oluşturan tüm öğeler ve paydaşlar birbirini etkilemektedir. Bu nedenle sistemi oluşturan tüm paydaşların görüşleri sistemi iyileştirmek ve geliştirmek için sürece dahil edilmelidir.Item İlköğretimde ekonomiyle ilgili eğitsel niteliklerin kazandırılmasına ilişkin öğrenci görüşleri(Ankara Üniversitesi, 2019) Toy, Hakkı; https://orcid.org/0000-0002-2440-825X; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırma, ilköğretimde öğrencilere kazandırılması amaçlanan ekonomiyle ilgili üretkenlik ve tüketim bilincine sahiplik eğitsel niteliklerinin öğrencilere hangi derecede kazandırıldığını öğrencilerin görüşlerinden yola çıkarak saptamayı amaçlamaktadır. Tarama modelinde olan bu araştırmada, nicel çözümleme kullanılmıştır. Bu araştırmanın hedef evrenini 2011-2012 öğretim yılında Ankara’nın merkez dokuz ilçesinde bulunan ilköğretim okullarındaki öğrenciler oluşturmaktadır. Bu hedef evrenin temsili, tabakalı olarak örnekleme yoluyla belirlenen merkez ilçelerdeki ilköğretim okullarında öğrenim gören ve rastgele ulaşılan 382 öğrenciyle sağlanmıştır. Araştırmada öğrenci görüşlerine ilişkin veriler, bu amaçla geliştirilen anket aracılığıyla toplanmıştır. Araştırmanın bulguları, anketteki ifadelere katılım derecesi, aritmetik ortalama (𝑥̅) ve standart sapma (ss) değerleri kullanılarak yorumlanmıştır. Araştırma sonucunda, ilköğretim düzeyinde üretkenlik ve tüketim bilincine sahiplik gibi ekonomiyle ilgili eğitsel niteliklerin öğrencilere yeterli derecede kazandırıldığı sonucuna ulaşılmıştır.Item Öğretmen adaylarının test yönergesinde aradıkları bilgilerin sıralama yargıları yöntemi ile ölçeklenmesi(Ankara Üniversitesi, 2019) Sarkın, Döndü Bahar Şahin; Taşdemir, Fazilet; https://orcid.org/0000-0002-1155-6114; https://orcid.org/0000-0002-0430-9094; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, eğitim fakültesinde öğrenim görmekte olan öğretmen adaylarının test yönergesindeki bilgilerden hangisini daha önemli gördüklerinin sıralama yargıları yöntemi ile ölçeklenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tarama modelinde yürütülmüştür. Ölçeklendirme sürecinde araştırmacılarca geliştirilen Test Yönergesi Bilgilerini Değerlendirme Formu kullanılmıştır. Test yönergesinde sınav süresinin belirtilmesi ve sorulara uygun olarak ayarlanması, öğrencilerin yanıtlama davranışlarını etkilemektedir. Bu çalışma, bir devlet üniversitesinin farklı bölümlerinde [Sınıf Öğretmenliği (SÖ), Sosyal Bilgiler Öğretmenliği (SBÖ), Fen ve Teknoloji Öğretmenliği (FTÖ), Türkçe Öğretmenliği (TÖ)] eğitim gören üçüncü ve dördüncü sınıf düzeyindeki 252 öğretmen adayı ile yürütülmüştür. Öğretmen adayları test yönergesinde bulunan bilgileri önem sırasına göre en çoktan en aza doğru sıraladıklarında, sınav süresi hakkındaki bilginin ilk sırada yer aldığı görülmektedir. Bu bilgiyi puanlama, şans başarısına yönelik önlem alınıp alınmayacağı, soru sayısı ile ilgili bilgiler izlemektedir. Cinsiyete göre öğrencilerin test yönergelerinde bulunan bilgilerden en önemli gördükleri bilgilerin sıralaması incelendiğinde kadın ve erkek öğrenciler için de puanlama, sınav süresi, şans başarısına yönelik önlem alınıp alınmayacağı bilgileri daha çok önemsedikleri görülmektedir. Sınıf düzeyine göre bilgilerin sıralaması incelendiğinde üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencileri için de puanlama, sınav süresi, şans başarısına yönelik önlem alınıp alınmayacağı bilgilerinin ilk sıralarda yer aldığı sonucuna ulaşılmıştır. Sonuç olarak, eğitimciler için test yönergelerinin hazırlanması ile ilgili seminerler düzenlenebilir, sınavların nasıl hazırlanacağı konusundaki eksikleri giderilebilir ve sorunları çözülebilir.Item Yazı biçimi öğretimi konusunda birinci sınıf öğretmenlerinin görüşleri(Ankara Üniversitesi, 2019) Özdemir, Yusuf; Kıroğlu, Kasım; https://orcid.org/0000-0003-2024-6916; https://orcid.org/0000-0001-5711-9182; Eğitim Bilimleri Fakültesi2005-2006 öğretim yılında öğretimine başlanan bitişik eğik yazı, 2017-2018 öğretim yılında yerini dik temel yazıya bırakmıştır. Kullanıldığı süre içinde bitişik eğik yazının birçok açıdan eleştirildiği görülmüştür. Öğrencilerin yazısının okunamaması, bitişik eğik yazı kullanımının ilkokuldan sonra devam etmemesi, günlük yaşamda bu yazı biçimi ile yazılan metin sayısının az olması gibi nedenler bitişik eğik yazının eleştirilen yönleri olmuştur. Bu araştırmada 2017- 2018 öğretim yılında birinci sınıf okutan ayrıca daha önce birinci sınıfta bitişik eğik yazı öğretimi yapmış sınıf öğretmenlerinin dik temel yazıya ve bitişik eğik yazıya ilişkin görüşlerinin karşılaştırmalı olarak ortaya koyulması amaçlanmıştır. Bu amaçla Samsun iline bağlı Alaçam ilçesindeki sınıf öğretmenleri ile görüşmeler yapılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu daha önce bitişik eğik yazı öğretimi de yapmış bütün birinci sınıf öğretmenleri oluşturmaktadır. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırma verileri araştırmacılarca geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Elde edilen veriler üzerinden betimsel analiz yapılmıştır. Araştırma sonucunda çalışma grubundaki öğretmenlerin birinci sınıf öğrencilerine dik temel yazı öğretimini olumlu karşılarken bitişik eğik yazı öğretimini olumsuz karşıladıkları görülmüştür. Dik temel yazı ile ilgili olarak harflerin yazım şekli ve harfin bulunduğu grup ile ilgili bazı sorunların bulunduğu ifade edilmiştir. Bitişik eğik yazı öğretiminde ise hazırbulunuşluk, yazıyı ortaokulda kullanma ve yazıya maruz kalma konularında sorunlarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir.Item Disiplinlerarası yaklaşıma ilişkin ortaöğretim öğretmenlerinin görüşleri ve ders uygulamaları(Ankara Üniversitesi, 2019) Tanrıverdi, Belgin Özaydınlı; Kılıç, Cihan; https://orcid.org/0000-0002-2134-8087; https://orcid.org/0000-0003-4618-8857; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, disiplinlerarası öğretim yaklaşımı bağlamında, matematik dersi temelinde, ortaöğretim matematik, fizik, kimya ve biyoloji öğretmenlerinin görüşlerini ve dersteki uygulamalarını ortaya koymaktır. Bu araştırmada nitel araştırma desenlerinden durum çalışması, verilerin çözümlenmesinde ise içerik analizi kullanılmıştır. Araştırmaya Marmara Bölgesindeki çeşitli Anadolu Liselerinde görev yapan 70 öğretmen katılmıştır. Veri toplama aracı araştırmacılar tarafından geliştirilmiş açık uçlu sorulardan oluşmaktadır. Araştırmanın sonucunda öğretmenlerin disiplinlerarası öğretim hakkında kavramsal düzeyde bilgi sahibi oldukları ve disiplinlerarası öğretimi öğrencilerin akademik başarısını arttırmada ve olumlu tutum geliştirmede etkili buldukları ortaya çıkmıştır. Öğretmenler matematik konularından en çok oran-orantı konusunun tüm fen dersleriyle, türev konusunun fizik, logaritma konusunun kimya ve olasılık konusunun da biyoloji dersleriyle ilişkili olduğunu düşünmektedirler. Disiplinlerarası öğretime ilişkin bu olumlu görüşlerine karşın öğretmenlerin büyük bir bölümünün sınıf içinde zaman azlığı ve programın yoğun olması gibi nedenlerle disiplinlerarası uygulamalara yer veremedikleri görülmektedir. Uygulama yaptıklarını belirten öğretmenlerin de büyük bir bölümünün, disiplinlerarası yaklaşıma dönük olumlu tutuma sahip olmalarına karşın, disiplinlerarası bir ders anlatımını planlayamadıkları görülmektedir