Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 290
Results Per Page
Sort Options
Item “Büyük” Sıfatının Türkçe ve Korecedeki Anlamsal Görünümleri(Ankara Üniversitesi, 2019) Akkök, Elif Arıca; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada Türkçe ve Korece “büyük” sıfatının anlamsal görünümleri derlem temelli bir yaklaşımla ele alınmış ve söz konusu sıfatın anlamsal görünümleri bilişsel dilbilim temelli bir bakış açısıyla ortaya konulmuştur. Bu doğrultuda çalışmanın amacı büyük sıfatının Türkçe ve Korecede temel anlamdan imgesel anlama doğru nasıl bir derecelenmeye sahip olduğuna ilişkin kuramsal bir betimleme yapmak ve söz konusu belirleme çerçevesinde iki dil arasındaki benzerlikleri ve farklılıkları göstermektir. Çalışmanın kuramsal çerçevesine Dirven (2002), Radden (2002) ve Syrpa (2017) yön vermiştir. Çalışmadan elde edilen bulgular değerlendirildiğinde, anlam türleri göz önünde bulundurularak değerlendirildiğinde dillerin ortaklıklar sergilediği, ancak anlamsal türler tek tek ele alındığında küçük farklılıklar olduğu belirlenmiştir.Item MERKEZ BANKASI'NIN MEVDUAT KONTROLÜNÜN ETKİLERİ VE İSLAMİ BANKALARDA KREDİ(Ankara Üniversitesi, 2019) Yousif, Hendreen Findi; Other; OtherMerkez bankası, para politikasının yöneticisidir. Bu nedenle bankacılık sisteminde kontrolör rolündedir. Merkez bankası, İslami bankaları da geleneksel bankaları kontrol ederken kullandığı araçlarla kontrol edecektir; çünkü merkez bankası, İslami bankalar ile geleneksel bankalar arasında ayrım yapmamıştır. Dolayısıyla, bu sürecin kontrol ve iktisadi amaçlar üzerinde etkileri olacaktır. Şayet merkez bankaları, İslami bankaların operasyonlarını anlarsa, İslami bankaların kontrolü için uygun enstrümanları kullanabilecektir. Böylece, reel milli geliri arttırmak suretiyle, para ve ürün arzı üzerinde kontrol sağlamak gibi tüm amaçlarına ulaşacaktır.Item SALMAN RUSHDE'NN GECEYARISI ÇOCUKLARI ESERNDEDOĞANIN ÖTEKLĞNDE KENDN BULMA: SUNDARBANS VE İİİİİİİİİSÖMÜRGECLK SONRASI KMLK(Ankara Üniversitesi, 2019) Çetin, Önder; Other; OtherDoğa ve kültür arasında süregelen bir ikilik olmasına rağmen edebiyat eserlerinde insanlık durumunun belli bazı yönlerini betimlemek ve bilinçaltında nelerin olduğunu göstermek için doğadan yararlanıldığını görürüz. Bu kaçınılmazdır çünkü insan da doğanın bir parçasıdır. Bu insan durumlarından bir tanesi de savaş ve onun sebep olduğu travmadır. Savaşın yol açtığı travma ve tutarsızlık insanın kimliğini sorgulamasına ve hatta kaybetmesine kadar gidebilir ki bu noktada insan bu travmayı atlatma ve kimliğini bulma çabası içinde tekrar doğanın sağladığı sakinliğe dönebilir. Bu ziki çevre bir orman ya da çöl olabilir. Bu makale Salman Rushdie'nin Geceyarısı Çocukları adlı romanının Sundarbans bölümünü eko eleştirel açıdan bir okumasını yaparak romanın baş karakteri Saleem Sınai'nin kimliğini dünyanın en güzel ve aynı zamanda en tehlikeli ormanlarından bir tanesinde bulmasını tartışmayı amaçlamaktadır. Saleem'in 1965 Hindistan-Pakistan savaşında bir asker olarak kimlik arayışı onu politik olarak sınırları en çok tartışılan Bangladeş ve Hindistan arasındaki devasa yağmur ormanına götürür. Bu bağlamda, Sundarbans'ın muğlaklığı mecazi olarak sömürgecilik sonrası kimliğin muğlaklığına karşılık gelmektedir. Eko eleştiri teorisi temelde ziksel mekan ile ilgilendiğinden bireysel kimliği odak noktası yapan sömürgecilik sonrası eleştirmenler tarafından şüpheyle karşılanır. Bu makale, aynı zamanda Saleem'in Sundarbans'ta yaşadıklarından yola çıkarak eko eleştirel ve sömürgecilik sonrası teorilerin farklı araştırma odaklarından kaynaklanan tartışmaları da uzlaşılabilecek ortak bir paydada birleştirmeyi amaçlamaktadır.Item YARATICI ENDÜSTRİLER EKOSİSTEMİ İÇERİSİNDEANKARA: SORUNLAR, OLANAKLAR VE POTANSİYELLER ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME(Ankara Üniversitesi, 2019) Kaymas, Serhat Ahmet; Other; OtherBu çalışma, isminde de yer aldığı üzere, yaratıcı ekosistem içerisinde Ankara üzerine, bir sorunlar, potansiyeller ve olanaklar alanı olarak, tartışma açmayı amaçlamıştır. Yaratıcı kültür endüstrilerinin; ülkelerin yeni refah ve istihdam kaynakları olarak, hem egemen siyasa gündeminde hem de akademik tartışmaların odağında genişleyen bir yer edinmesine rağmen, böylesi bir ilginin yaratıcı ekosistemin üzerinde yükseldiği uzamlar, kentler, söz konusu olduğunda oldukça sınırlı olduğu söylenmelidir. Bu açıdan, Ankara'nın yaratıcı ekosistem içerisinde değerlendirilmesini amaçlayan bu çalışmanın, alan yazını içerisinde de erken dönemli bir çalışma olarak değerlendirilmesi gerekir. . Çalışma içerisinde Ankara özelinde gerçekleştirilmesi amaçlanan okuma deneyimine, Ankara'nın yaratıcı ekosistem içerisindeki sorunları, olanakları ve potansiyellerine dair betimleyici bir çerçevenin refakat etmesi amaçlanmıştır. Bu doğrultuda çalışma; üç ana bölüme ayrılmıştır. İlk iki bölüm içerisinde kültür ve yaratıcı endüstriler ile yaratıcı kent ilişkisi küresel düzeydeki örnekleri içerisinde değerlendirilirken, çalışmanın üçüncü bölümü Ankara özelinde yoğunlaşmıştır. Ankara'nın yaratıcı bir kente dönüşüm sürecini eş zamanlı olarak bir sorunlar, olanaklar ve kentin potansiyeli üzerinden değerlendiren üçüncü bölümün ardından çalışmanın sonuç kısmında, Ankara için alternatif bir kültür politikası önerilmektedir.Item ÉMILE DURKHEIM: SİSTEMATİK DİN SOSYOLOJİSİNE KATKILARI AÇISINDAN BİR DEĞERLENDİRM(Ankara Üniversitesi, 2019) Şahin, Mehmet Can; Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi Öğretmenliği; İlahiyat FakültesiDin, bir fenomen olarak tarihin her döneminde düşünsel ve simgesel boyutta varlığını koruyarak insanları ve toplumları etkilemiştir. Sosyolojik analizde Tanrı'nın aşkınlığı insana özgü bir içkinlikle anlam kazanmaktadır. Özne ve nesne arasındaki diyalektik süreç gerçeklik düzleminde devam ettiği müddetçe dinin içsel ve dışsal yansımaları tarihin hafızasında yer tutmaya devam edecektir. Bilginin gerçekliği algı ve düşünce boyutunda tecrübe edildikçe yeni paradigmalar ve sorunsallıklar ortaya çıkmaya devam edecektir. Bu bağlamda Durkheim öğretisi, din sosyolojisinde önemli paradigmaların öncülü olarak kendini konumlandırmıştır. Önemli bir düşünür olarak Durkheim, din sosyolojisi alanında yaptığı çalışmalarla sadece kendi dönemini etkilememiş günümüze de kirleriyle ulaşmayı başarmıştır. Bu çalışmada, Din Sosyolojisinin önemli kuramcılarından Durkheim'ın düşünceleri ve toplumsal din kuramına katkıları birey-din-toplum düzleminde incelenecektirItem SOĞUK SAVAŞ DÖNEMİNDEN GÜNÜMÜZE RUSYA'NIN NÜKLEER FAALİYETLERİ VE POLİTİKALARI(Ankara Üniversitesi, 2019) Aras, Harun; Other; OtherABD Başkanı Truman'ın emriyle 1945'te Japonya'ya atom bombası atıldıktan çok kısa bir süre sonra 1949 yılında SSCB ilk atom bombası denemesini başarıyla gerçekleştirmiştir. SSCB'nin bu ilk denemesinden sonra ABD-SSCB arasında bir nükleer rekabet başlamıştır. Bu bağlamda bu çalışmada ilk olarak, Soğuk Savaş döneminin başından itibaren nükleer yarış içinde yer alan Sovyetlerin neden nükleer silahlara sahip olmak istediği, bu silahları nasıl elde ettiği ve bu silahlara sahip olmasının ne gibi sonuçları olduğu üzerinde durulmuştur. Söz konusu sorular çerçevesinde SSCB'nin nükleer faaliyetleri ve politikaları ortaya konmaya çalışılmıştır. Sonrasında ise, Soğuk Savaş bittikten ve SSCB dağıldıktan sonra onun yerine kurulan Rusya'da ilk yıllardaki nükleer politikalar üzerinde durulmuş, özellikle Vladimir Putin'in ülkede iktidara gelmesinden sonra ortaya konan yeni güvenlik ve askeri doktrinler çerçevesinde değişen güvenlik politikaları ve nükleer politikalar incelenmiştir.Item TÜRKİYE'DE GÖÇMENLERİN İŞGÜCÜ PİYASASINA ENTEGRASYONUGöçmenlere Yönelik Kariyer Danışmanlığı Hizmetlerinin Zayıf Yönleri ve Fırsatlar(Ankara Üniversitesi, 2019) Gökbayrak, Şenay; Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri; Siyasal Bilgiler FakültesiBu çalışma, Türkiye'de göçmenlerin işgücü piyasasına entegrasyon sürecinde iş ve meslek danışmalarının rollerini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Saha çalışmasının bulguları göçmenlerin nitelik ve becerilerine uygun işlere yerleştirilmelerine yönelik iş ve mesleki danışmanlık hizmetlerinin henüz gelişmediğini göstermektedir. Bu durum göçmenlere yönelik özel bir durum olmayıp, Türkiye'de iş ve meslek danışmanlığına yönelik hizmetlere ilişkin genel bir durumu ifade etmektedir. İlk bakışta göçmenler kariyer danışmanlığına ilişkin hizmetler üzerinde baskı yaratan bir yük olarak algılansa da; gerçekte işgücü göçü yönetiminde ortaya çıkan sorunların tartışılması ve çözümüne ilişkin önemli bir fırsat yaratmaktadırlar.Item EMİLİA-ROMAGNA BÖLGESİ'NE (İTALYA) ÖZGÜEKONOMİK KALKINMA MODELİ: EMİLİAN MODELİ(Ankara Üniversitesi, 2019) Çelik, Fatih; Other; Otherİtalya'nın Emilia-Romagna (E-R) bölgesi, sosyal sermayesi ve KOBİ'lere dayalı endüstriyel yapısı (esnek üretim modeli) ile literatürde çok sayıda araştırmaya konu olmuştur. S. Brusco (1982), Emilia-Romagna'da uygulanan kalkınma yaklaşımını, “Emilian Modeli” olarak adlandırılmıştır. Model, sosyal sermaye, İtalya Komünist Partisi (PCI), bölge yönetimi, ERVET Kalkınma Ajansı, sanayi ve yenilik politikaları gibi unsurlara dayanmıştır. Emilia-Romagna, bu unsurlar temelinde ekonomik kalkınmada “mucize” niteliğinde bir başarı göstermiştir. Bu başarı, literatürde “Emilian Mucizesi” olarak yer almıştır. Çalışmanın amacı, Emilian Modeli'ni unsurları itibariyle analiz etmektir. Konu, nitel araştırma yöntemlerinden doküman analizi tekniği ile incelenmiştir. Analiz sonucunda Emilian Modeli'nin bölgenin sosyo-ekonomik özelliklerine dayalı olarak geliştiği ve modeli oluşturan unsurlar temelinde Bölgesel Yenilik Sistemi'nin kurulduğu gözlenmiştir.Item İTALYAN MİSYONERLER ULUSAL YARDIM DERNEĞİ'NİN OSMANLI COĞRAFYASINDAKİ İNŞA FAALİYETLERİ ÜZERİNE BAZI DÜŞÜNCELER(Ankara Üniversitesi, 2019) İşler, Didem; Sanat Tarihi; Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesiİtalyan Misyonerler Ulusal Yardım Derneği A.N.M.I. (Associazione Nazionale per Soccorrere i Missionari Italiani), 19-20.yüzyıllarda, Osmanlı coğrafyasında eğitim ve sağlık kuruluşları başta olmak üzere yardım kurumu niteliği taşıyan çok sayıda yapı inşa ettirmiştir. Osmanlı İmparatorluğu'nun çözülme sürecine denk gelen bu yapı faaliyetleri, kuşkusuz rastlantısal değildir. Bu bağlamda Osmanlı coğrafyasında ve tüm Orta Doğu'da faaliyet göstererek kent ziğini dönüştürücü nitelikte etkiler bırakan bu unsur, siyaset, sosyoloji ve iktisat tarihi araştırmalarının yanı sıra mimarlık tarihi çalışmalarına da konu teşkil edecek boyutta bir yoğunluğa ve öneme sahiptirItem GÖKTÜRK- SUİ İLİŞKİLERİNDE POLİTİK HEDEFLER VE YÖNTEMLER(Ankara Üniversitesi, 2019) Yavrucuk, Gökay; Other; Other552'de vücuda gelerek, kısa sürede büyük bir imparatorluğa dönüşen Gök Türk Kağanlığı; 30 yıl içinde Wei Hanedanı'nın bölünmüş olmasından istifade ile ziyadesiyle güçlenmişti. 581'de bir saray darbesiyle kurulan Sui Hanedanı, imparatorun mutlak otoritesi ekseninde şekillenmişti. Cihanşümul ideallerin yön verdiği iki devlet derhal rekabete girişti. Bu rekabet, savaşları, akrabalık ve barış teklierini, sembollerle dolu diplomasi dilini, elçi olarak seçilen kişilerin unvanlarına odaklanan niyet okumaları, işbirlikçi asilzadeleri içeren karmaşık bir sürece dönüştü. Düşmanının dâhilî zaaarını kullanarak 584'te geçici bir zafer kazanan Sui, zaferini pekiştirebilmek için iskân, asimilasyon ve vassalı yatıştırma politikalarından mürekkep bir kombinasyon denedi. Az çok başarılı olduysa da 618'de bu kez kendisi zaaarının kurbanı oldu. Çin'de isyanlar yayılarak Sui Hanedanı tarihe karışırken, Doğu Türkleri de 30 yıllık esaretin ardından, Çinli isyancı liderlerin desteğini almaya çalıştığı bir dış güç olarak, yeniden güç kazandı. Bu çalışmada Sui Hanedanı'nın izlediği politikalar ve sonuçları değerlendirmeye tabi tutulacaktır.Item ANKARA İLİ 5 YAŞ GRUBU ÇOCUKLARDA ANADİLDE DUA DENEYİMİ İLE SOSYAL DAVRANIŞ İLİŞKİSİ ÜZERİNE BİR İNCELEME(Ankara Üniversitesi, 2019) Aydınbaş, Esra; Felsefe; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmada, okul öncesi çocuklarda anadilde dua deneyimi ile sosyal davranış ilişkisi araştırılmıştır. Okul öncesi dönem çocuklarında çeşitli nedenlerle, içe kapanıklık, öfke ile zarar verme, yalan söyleme gibi sosyal davranış sorunları ortaya çıkabilmektedir. Bu davranış sorunlarının azaltılması için kendi dilinde dua etme deneyiminin, çocuğa içsel bir pekiştirme sağlayacağı, onu manevi açıdan güçlendireceği, sorunlarla baş etme kapasitesini artıracağı ve çocuğun sosyal davranışlarını belirlemede etkili olacağı düşünülmüştür. Bu düşünceyle sekiz oturum boyunca Türkçe dua etkinlikleri düzenlenmiş ve dua etkinliklerinin çocukların sosyal davranışları üzerindeki yansıması, öğretmen formu aracılığıyla uygulanan okul öncesi sosyal davranış ölçeğinin ön-test ve son-test verileri karşılaştırılarak araştırılmıştır. Uygulamalar neticesinde çocukların sosyal davranış sorunlarının azaldığı saptanmıştır. Araştırma bulgularına göre dua deneyiminin çocukların sosyal davranışları üzerinde olumlu etkisinin olduğu söylenebilir.Item ÜÇ BOYUTLU MODELLEME BİLGİSİNİN1UNITY PROGRAMI ÖĞRENİMİNE KATKISI(Ankara Üniversitesi, 2019) Südor, Serdar; Other; OtherBu araştırmada bilgisayar destekli üç boyutlu modelleme işleminde kullanılan 3DS Max programını öğrenirken edinilen yetilerin, (sanal ortamda 3D mekan algısı, koordinat algısını ve üç boyutlu ortamda yönlendirme ve yönelebilme yetisinin gelişmesinin) öğrencinin Unity 3D programına adaptasyonu ve öğrenim sürecindeki avantajları anlatılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, genel tarama modeli çerçevesinde literatür taraması ve araştırmayı gerçekleştiren yazarın öğrencileri ile beraber geçirdiği çoklu ortam tasarımı dersinin vizeden nale kadar olan süre içerisinde elde edilen verilerine dayanarak durum değerlendirmesi şeklinde oluşturulmuştur. Araştırmanın sonucunda üç boyutlu modellemede kullanılan 3DS Max programının hazır bilinirliğinin Unity 3D programını öğrenmeye ve kullanmaya olan etkileri gösterilmiştir.Item TOPLUMSAL BELLEK MÜCADELESİNDEN ULUS 1DEVLETİN EVSAHİPLİĞİNE(Ankara Üniversitesi, 2019) Çınar, Reyhan Ünal; Other; İletişim FakültesiÇalışmada AKP ile Kemalizm arasındaki iktidar mücadelesi toplumsal bellek teorilerinin karşı hafızanın direnişi ve iktidarın aracı olarak ayrılan iki kategorisi üzerinden incelenmiştir. AKP'nin iktidara geldiği 2002 ile 2016 yılında gerçekleşen darbe girişimine kadarki süreyi kapsayan çalışma, Kemalizm'in ve AKP'nin toplumsal bellek söyleminin yaslandığı köken anlatısı ve geleceği üzerine inşa ettiği anlam borcu kavramları üzerinden 2002-2006, 2007-2011 ve 2012-2016 yılları arasında üç dönem halinde incelenmiştir. İlk dönemde AKP'nin Kemalist belleğin içinde kalarak, kendi araçlarıyla dönüştürmeye çalıştığı, kendini tanıtma dönemi olduğu, ikinci dönemin AKP'nin de iktidar olarak güçlenmesi karşısında görmezden gelinemeyecek olan bir ötekisi olarak Kemalizm'le yeniden tanışma evresi olduğu ve son olarak üçünde döneminde Kemalist belleği itibarsızlaştırıp, yıkarak, kendisinin odağında yeni bir toplumsal bellek söylemi kurma çabasında olduğu iddia edilmektedir.Item DÜNYANIN EN ESKİ KARANTİNA ADASI:“LAZZARETTO VECCHIO”(Ankara Üniversitesi, 2019) İşler, Didem; Sanat Tarihi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiÇok değil, sadece yüz yıl kadar önce insanlığın gündeminden düşen veba, öncesindeki beş yüz yıl boyunca yarattığı kitlesel ölümlerle dehşet saçan bir baş aktördü. Varlığını denize ve ticarete borçlu olan Venedik Cumhuriyeti, bu yıkıcı düşmanla yüzyıllarca mücadele etmiştir. Vebaya karşı dünyadaki ilk karantina uygulamasının Venedik Cumhuriyeti'nin 1423 yılında kurduğu Lazzaretto Vecchio'da yapıldığı bilinmektedir. Bir süre sonra Venedik örneğinden hareketle tüm Avrupa'da karantina uygulamaları başlayacak ve adını “kırk günlük” bekleme süresinden alan “quarantena” terimi de bu yolla dünya literatürüne girecektir.Item ZAMANSAL DİLDE DIŞSAL REFERANS(Ankara Üniversitesi, 2019) Sevin, Ayda; Dilbilimi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiReferans çerçeveleri, nesneler arasındaki uzamsal ilişkileri belli bir perspektiften belirlemeye, tanımlamaya ve hesaplamaya yarayan zihinsel ve/ya dilsel koordinat sistemleridir (Bender vd. 2010: 286; Bender vd. 2012: 1; Bennardo 2004: 1; Majid vd. 2004: 108). Bunun için sağladıkları temel strateji, uzamda konumlanmak istenen bir nesneden belli bir uzaklıkta bulunan ve ortamda öne çıkan diğer bir nesne seçmek, daha sonra da bu referans nesne üzerinden bir açı tanımlayarak bir arama alanı oluşturmaktır. Böylelikle, bir nesnenin konumu, diğerininki üzerinden belirlenebilmiş olur (Levinson 2003: 67) Evrensel olarak üç referans çerçevesi bulunduğu kabul edilmektedir (Levinson 1996, 2003; Levelt 1996; Tversky 1996): Göreli referans çerçevesi, konuşucunun bakış açısını ve yönelimini temel almaktadır ve başına-ayaklarına, vücudunun önüne-arkasına, sağına-soluna göre üç farklı doğrultuda olabilmektedir. İçsel referans çerçevesi, belli bir nesnenin ön-tanımlı içsel özelliklerini temel almakta ve eksenler bunlar üzerinden tanımlanmaktadır. Dışsal referans çerçevesinde ise, içinde bulunulanortamaaitbelirginözelliklereksenindoğrultusunubelirlemekte kullanılmaktadır (Carlson-Radvansky ve Logan 1997: 412). Temelde uzam alanıyla ilişkili olan 'referans çerçevesi' kavramını zaman alanına da uyarlayan çalışmalara alanyazında gittikçe daha çok rastlanmaktadır. Ancak bu çalışmalarda verilen dilsel örnekler son derece kısıtlıdır. Bu yazıda, söz konusu kısıtlılığın 'dışsal referans' alt türü için ne türden sorunlar ortaya çıkardığı ele alınmakta ve alternatif bakış açıları tartışılmaktadır.Item “GÖRDÜĞÜNÜZ BR ŞEY DUYDUĞUNUZ BRÇOK ŞEYE İİİBEDELDR”: GÜNEY KORE VE JAPONYA DEĞŞM İİİİÖĞRENCLERNN TÜRKYE YOLCULUĞU(Ankara Üniversitesi, 2019) Ateş, Özgür; İşletme; Siyasal Bilgiler Fakültesiöğrenci hareketliliği ve yurtdışında eğitim araştırmalarının çoğunluğu, ABD ve Birleşik Krallık gibi Batı ülkelerinde yaşanan sorunlara odaklanmaktadır. Bu makale, Batı dışında eğitim gören uluslararası değişim öğrencisi deneyimleri konusunda devam eden araştırmalara katkı sağlamaktadır. Ankara'da eğitim almış olan, 21 Güney Koreli ve dört Japon değişim öğrencisinin deneyimleri ve düşünceleripaylaşılmaktadır.Katılımcıların deneyimlerinin analizi transformatif öğrenme kuramı çerçevesinde yapılmıştır. Tematik analizler aracılığıyla üç ana tema belirlenmiştir 1) Tarihi ittifak kardeşlik demektir, 2) Farklı düşünmeyi öğrenmek ve 3) olumlu bir değişim / etki yaratma arzusu. Sonuçlar, katılımcıların kendileri dışındaki insanlar, kültürler ve diller hakkındaki görüşlerini genişlettikleri ve benzerlikleri kadar farklılıkları takdir etmeyi öğrendikleri bir öğrenme sürecine girdiklerini göstermiştir.Item PHRYGIA EPIKTETOS'TAKİ MEN KÜLTÜ ÜZERİNE NOTLAR(Ankara Üniversitesi, 2019) Boyana, Hülya; Other; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiMen, Hellenistik ve Roma Dönemleri boyunca İtalya'dan Pontus'a kadar sürekli tapınım görmüş ve ay ile özdeşleştirilmiş bir tanrıdır. Kökeni hakkında tartışmalar sürmekle birlikte, genel kabul olarak bir Anadolu ve İran tanrısı olduğu üzerinde durulmaktadır. Kültü, değişik coğrafyalarda farklı özellikler almış ve yeraltı, ölüm, bereket, kadın, çocuk, aile ve adalet gibi kavramlarla özdeşleştirilmiştir. Bunun yanında, diğer pek çok tanrı ve tanrıça gibi, tapınım gördüğü merkezlerin yerel tanrısı olarak karşımıza çıkmaktadır. Hellenistik ve Roma dönemlerinde, Büyük Phrygia içinde izole bir yapıya sahip olan Phrygia Epiktetos mikro coğrafyasındaki Men tapınımı, Phrygia - Lydia ve Phrygia - Pisidia sınırına göre oldukça seyrek olmakla birlikte, bölgede bulunan diğer kültlere göre daha arka planda kalmış görünmektedir. Epiktetos'ta ölüm, aile, çocuk ve şifa ile özdeşleştirilmiş olan Men, özellikle Hekate ile çift oluşturmuş ve kimi durumlarda Asklepios'un oğlu çocuk–tanrı Telesphoros ile özdeşleştirilmiştir. Aldığı ορανόςve τύραννοςgibi sıfatlarla pagan monotheist bir karakter kazanmış ve Hıristiyanlığa geçişte bir basamak oluşturmuştur.Item HiÇ BiR KiMSE BU GÜNE KADAR CÜRET ETMEDi BUNU YAZMAYA”: GELENEK VE EZRA POUND'UN BİREYSEL YETENEĞİ(Ankara Üniversitesi, 2019) Güvenç, Şenlen Sıla; İngiliz Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiYazarın konumu ve rolünü belirlerken bir yaratıcıdan tutun da geçmiş geleneğin bir parçası ve ürünü olarak değerlendiren, yazar ile metin arasındaki ilişkiyi tanımlayan nice kuram mevcuttur. Şiire birçok yenilik getiren ve katkıda bulunan modernist şair Ezra Pound'un, hem İngiliz hem de Amerikan şiirine büyük etkisi olmuştur. T. S. Eliot “Tradition and the Individual Talent” (“Gelenek ve Bireysel Yetenek”) başlıklı çalışması ile geçmiş geleneğe ve şairlere büyük önem atfetmesine karşın, kaleme aldığı 'yeni' çalışmalarıyla kendi bireysel otoritesini de ortaya koymaktadır. Pound, şiiri hakettiği mevkiye getirmeyi hedeese de, bunu, kendini üstün bir konuma getirerek ve okuyucuya erişiyemeyecekleri yüksek standartlar oluşturarak, halk ile kendisi arasında bir 'entelektüel fark' yaratmaktadır. Bu çalışmanın amacı, Pound'un şiiri hak ettiği noktaya yükseltme arzusunun halkı göz ardı edip kısıtlı bir entelektüel kesime hitap etmesini ve dolayısıyla 'elitist' bir konum oluşturma çabasını ortaya koymaktır.Item TÜRK BASININDA JAPONYA: 1945 AKŞAM 1 GAZETESİ ÖRNEĞİ(Ankara Üniversitesi, 2019) Yazıcı, Yasemin; Japon Dili ve Edebiyatı; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiJaponya'nın, uzun bir kapalılık döneminin ardından girdiği modernleşme sürecinde, 1904-1905 Rus-Japon Savaşı'nda aldığı beklenmedik galibiyet, tüm dünyada olduğu kadar Türk dünyasında da yankı uyandırmıştır. Asyalı bir milletin ilk kez büyük bir gücü yenmesi, Türk aydınlarının yazılarında da yer almıştır. Bundan tam 40 yıl sonra Japonya'nın II. Dünya Savaşı'nda aldığı yenilgi de şüphesiz aynı şekilde Türk yazınına yansımıştır. Türk aydınlarının yazıları, halkın belleğinde Japonya imajının oluşmasında oldukça önem teşkil etmiştir.Bu çalışmada, II. Dünya Savaşı'ndan yenilgiyle çıkan Japonya'nın savaş sürecindeki durumu, Akşam gazetesi yazarlarından Halide Edip Adıvar, Rek Halit Karay, Vâlâ Nureddin (Vâ-Nû) ve Macid Arda'nın köşe yazıları üzerinden değerlendirilmiştir. Çalışmamızınbaşlıcaamacı,buyazarların1945yılındaAkşamgazetesinde yayımlanan köşe yazıları aracılığıyla II. Dünya Savaşı döneminde Japonya'nın nasıl algılandığı ve Türk halkına nasıl aktarıldığını incelemektir. Bu doğrultuda, öncelikle Japonya'nın II. Dünya Savaşı'na girme süreci ele alınmış, ardından da dönemin önemli yazarlarının Akşam gazetesinde yayımlanan Japonya ile ilgili köşe yazıları incelenmiştir. İncelemeler sonucunda, yazarların özellikle Japon milliyetçiliği, atom bombası ve Japonya'nın yayılmacı politikaları üzerinde durarak, Japonya karşıtı bir görüş yansıttıkları belirlenmiştir.Item BİLGİ SOSYOLOJİSİ AÇISINDAN İSTİHBARAT KAYNAKLARININ TASNİFİ VE DEĞERLENDİRİLMESİ(Ankara Üniversitesi, 2019) Akman, Kubilay; Other; OtherGenel anlamda bilgi sosyolojisi sosyolojinin doğuşu ve tarihi kadar geriye gider. Spesik olarak bilimsel bilginin sosyolojisi (BBS) ise nispeten daha yeni, güncel bir alt-disiplindir. Bilgi sosyolojisi insan bilgisinin en geniş anlamda toplumsal olarak üretilmesi, korunması ve aktarılması üzerine odaklanır. BBS bilimsel araştırmaların, çalışmaların ve bilginin sosyolojik boyutlarını araştırır. Tarihsel ve toplumsal olarak yaşanan dönüşümler, coğra ve kültürel etkenler bilimsel faaliyetleri doğrudan veya dolaylı olarak etkiler. İstihbarat bir yönüyle özel, nitelikli bir bilgi türüdür. Öte yandan istihbarat çalışmaları güvenlik çalışmalarının bir alt disiplini olarak bilimsel bir metodolojiye sahiptir ve bilimsel bilgi üretir. Bu açılardan “istihbarat kaynakları” ve “istihbarat edinme yöntemleri” üzerine yapılacak olan bir analiz hem geniş anlamda bilgi sosyolojisinin hem de spesik olarak BBS'nin konusu olacaktır.