Browsing by Author "Cevger, Yavuz"
Results Per Page
Sort Options
Item Ankara ili sığır besi işletmelerinde iç ticaret hadleri, fiyat, üretim ve gelir dalgalanmaları(Ankara Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Hayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Anabilim Dalı, 2013) Tuncel, Seyfettin; Cevger, YavuzBu çalışma Ankara ili kapsamında sığır besi işletmelerinde, işletmelerin girdi ve çıktıları arasında ortaya çıkan fiyat değişiminin, tarım, hayvancılık ve sanayi sektörleri arasındaki göreli değişimini yansıtan iç ticaret hadleri aracılığıyla incelendiği bir çalışmadır. Araştırmanın gerecini, Ankara ilinde 13 ilçe ve bunlara bağlı muhtelif köylerde 123 adet yarı entansif ve entansif sığır besisi yapan işletmelerden anket yoluyla sağlanan veriler oluşturmuştur. Anket yapılan İşletmelerde 2010, 2011 ve 2012 yıllarında toplam besiye alınan hayvan sayısı sırasıyla 11 805 baş, 11 612 baş ve 11 561 baş, günlük canlı ağırlık artışları tüm işletmeler için üç yıllık ortalamalar üzerinden 906 g/baş?tır. 2010, 2011 ve 2012 yıllarında araştırma kapsamına alınan işletmelerde toplam et üretimi sırasıyla 3 098 ton/yıl, 3 044 ton/yıl, 3 030 ton/yıl; ortalama karkas ağırlığı ise 2010, 2011 ve 2012 yılları için ortalama 262 kg/ baş olarak tespit edilmiştir. Sığır besi işletmelerin ek gelir dâhil toplam gelirleri 2010, 2011 ve 2012 yılları için sırasıyla 62 903 868¨; 54 858 171¨; 50 861 706¨ kişisel tüketim harcamaları dâhil toplam giderleri ise 54 568 922¨; 55 087 565¨; 57 761 995¨ olarak saptanmıştır. Anket yapılan ailelerdeki nüfus 2010, 2011 ve 2012 yılları için sırasıyla 983, 988 ve 1009?dur. 3 yıllık ortalamada ise yetişkin sayısı 629; 18 yaş altı çocuk sayısı 364 olmak üzere toplam 993?dür. Ailelerdeki ortalama kişi sayısının 8 olduğu tespit edilmiştir. Araştırmada sığır besi işletmeleri için iç ticaret hadleri, ikincil veriler (TÜİK, ESK) yardımıyla 2006-2012 yılları için; anket verileriyle ise 2010, 2011 v e 2012 yılları için 2 yöntemle hesaplanarak karşılaştırılmıştır. Elde edilen sonuçlar regresyon yöntemiyle analiz edilerek, doğrusal yarı logaritmik trend denklemleri elde edilmiştir. Anket verileri üzerinden yapılan hesaplamalarda 2010 yılında 100 olan Genel NDTH endeks değerinin 2011ve 2012 yıllarında ise sırasıyla 85,7 ve 75,3; GTH? de ise 2010?da 100 olan Genel GTH değerinin 2011 ve 2012 yıllarında sırasıyla 84,1 ve73,6 olduğu saptanmıştır. İkincil verilerle ise 2006 yılında100 olan Genel NDTH endeks değerinin 2007 ve 2008 yıllarındaki küçük düşüş sonrası 2009-2012 yıllarında sırasıyla 104,4; 134,8; 119,4; 121,3; 2006?da 100 olan Genel GTH endeksinin ise 2008 yılı dışında sürekli yükselerek 2012?de 223,7 seviyesine çıktığı tespit edilmiştir. Kapasite kullanım oranı yarı entansif işletmelerde ortalama %54,4, entansif işletmelerde %66,8; büyük, orta ve küçük ölçekte işletmelerde ise sırasıyla %66,5; %63,8 ve %48 bulunmuştur.AbstractThis study reflects the exchange of assets and the input and output differences with its results in the cattle flattening enterprises in Ankara, and also it does this with the relativist alteration between agriculture, livestock and industrial sectors. The data for the research is collected from the city of Ankara and its 13 districts, and also the information from 123 half intensive and intensive managements which have been organizing beef cattle stock is used. In the managements which the survey was applied on, in 2010, 2011 and 2012, total number of animals which was taken to stock, is 11 805 heads, 11 612 heads and 11 561 heads. Daily live weight heaviness increase for all managements is on average of 906 g/head. In 2010, 2011 and 2012, the managements which are examined through this study, total amount of meat produce is respectively 3 098 tons/year, 3 044 tons/year, 3 030 tons/year; carcass weight on average is approximately 262 kg/head in 2010, 2011 and 2012. The total profit of the cattle fattening businesses with side income is respectively 62 903 868¨; 54 858 171¨; 50 861 706¨ in 2010, 2011 and 2012. Personal consumption expenditure with side income is 54 568 922¨; 55 087 565¨; 57 761 995¨. The population in the examination cities is repectively 983, 988 and 1009 in 2010, 2011 and 2012. On average in 3 years, number of adults is 629, number of minus 18 is 364. The total number is 993. The average number of the families is 8. In the research, internal terms of trade for the cattle flattening enterprises are compared with the help of the secondary data (TUİK, ESK) in 2006-2012, and the survey data is compared in 2 different ways for the years of 2010, 2011 and 2012. Collected results are analyzed by the method of regression and linear half logarithmic trend balances are achieved. In the calculations with the data analyzed, in 2010, the General Terms Of Trade index value 100 changes into 85,7 and 75,3 respectively in 2011 and 2012; the General İncome Terms Of Trade value which was 100 in 2010, changes to 84,1 and 73,6 respectively in 2011 and 2012. Secondary values on the other hand, the General Terms Of Trade index value which was 100 in 2006, has a little drop in 2008 and ends with 104,4; 134,8; 119,4; 121,3;in the years of 2007 and 2008. The General index of 2008, which was 100 in 2006, increases and reaches 223,7 level in 2012. Capacity usage rate in half intensive managements, is approximately %54,4, in intensive managements it is %66,8; in large, big and small scaled businesses, it reaches respectively %66,5; %63,8 and %48 .Item Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi intern öğrencilerinde hayvansal ürünlerin tüketim durumu ve tüketici tercihleri(2008) Cevger, Yavuz; Aral, Yılmaz; Demir, Pınar; Sarıözkan, SavaşBu araştırma, Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesinde öğrenim gören intern öğrencilerin hayvansal ürün tüketim durumu ve tercihlerinin ortaya konması ve bu ürünler bakımından öğrencilerin tüketim alışkanlıkları üzerine etkili faktörlerin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. 2006-2007 eğitim-öğretim yılı içerisinde yapılan çalışmanın materyalini, toplam 122 öğrenci ile gerçekleştirilen anketten elde edilen veriler oluşturmuştur. Elde edilen verilerin analizinde SPSS for Windows 11.5 programından yararlanılmıştır. Araştırma sonucunda, öğrencilerin %67.1’inin bireysel aylık gıda tüketimi için 200 YTL’nin altında bir harcamada bulunduğu, kırmızı et türlerini hiç tüketmeyenlerin oranının sığır etinde %4.1; koyun etinde %42.6 ve keçi etinde %92.6 olduğu, aylık olarak türlere göre 1 kg ve üzerinde beyaz et tüketiminde bulunanların oranının, tavuk etinde %60.6; balık etinde %10.7; hindi ve diğer kanatlı etlerinde ise %2.4 olduğu belirlenmiştir. Diğer taraftan bu çalışmada, öğrencilerden %8.2’sinin içme sütü tüketim alışkanlığının hiç olmadığı; %18.0’inin aylık olarak 20’den daha fazla yumurta tüketiminde bulunduğu; kırmızı et ve beyaz et satın alırken dikkate alınan başlıca faktörlerin sırasıyla hijyen, kalite, marka ve fiyat olduğu; öğrencilerin içme sütü ve kırmızı eti sırasıyla %95.1 ve %83.7’lik oranlarla süpermarketlerden satın almayı seçtiği; bunun yanı sıra öğrencilerin kırmızı et ürünlerinden %54.1’lik oran ile ilk sırada kıymayı, beyaz et ürünlerinden ise %47.5’lik oran ile ilk sırada tavuk göğüs etini tüketmeyi tercih ettiği tespit edilmiştir. This research has been made in order to exhibit the consumption of animal products by and the preferences of the intern students training at the Ankara University Faculty of Veterinary Medicine and to determine the factors affecting the consumption habits of the students regarding these products. A survey has been carried out over 122 students who were the material of the research conducted in the education period of 2006-2007. The analysis of the obtained data was made through SPSS for Windows 11.5 software. As a result of the research, the followings were found out; 67.1 % of the students spent less than 200 YTL for their monthly food consumption. The ratio of those who never consume beef 4.1%; mutton 42.6% and goat meat is 92.6%. Those who consume white meat types of 1 kg and more in a month are 60.6% for chicken meat, 10.7% for fish meat and 2.4% for turkey meat and other poultry meat. On the other hand, there are the following findings in this study: 8.2% of the students never consume milk as a drink, only 18.0% consume more than 20 eggs monthly, the main factors they consider while buying red meat and white meat are hygiene, quality, brand and price. Drinking milk and red meat are purchased from the supermarkets by 95.1% and 83.7% respectively. Besides, 54.1% of the students prefer minced meat among the red meat types and 47.5% prefer brisket among chicken meat types.Item Ankara'da ikamet eden mültecilerin hayvansal ürün tüketim yapısı ve alışkanlıkları(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Dayub, Jaffan; Cevger, Yavuz; OtherBu araştırma, Ankara ilinde ikamet eden mültecilerin hayvansal ürün (kanatlı eti, yumurta, süt, peynir, yoğurt, kırmızı eti, sakatat, balık eti) tüketim yapısı ve alışkanlıklarını incelemeyi amaçlamaktadır. Ayrıca Ankara'daki mültecilerin sosyo-ekonomik durumlarını inceleme konusu edinmektedir. 6 bölümden oluşan veri temin formu 75 soru içermektedir. Ankara'da mültecilerin yoğunlukla yaşadığı semtlerden 2018 yılının Temmuz- Ekim aylarında toplamda 178 anket toplanmıştır. Ailelerde ortalama birey sayısı 5,78(±0,18) kişi, ortalama çalışan sayısı 1,19(±0,05) kişi, aile gelir ortalaması 1282,30 (±60,31) TL/Ay, ailelere yapılan parasal yardım ise 745,30(±28,64) TL/Ay olarak tespit edilmiş olup katılımcılar bu parasal yardımın kaynağının Türk Kızılayı olduğunu belirtmiştir. 178 ailenin 165'i tavuk eti (%88,2), 170'i yumurta (%90,9), 133'ü süt (%71,1), 102'si peynir (%54,5), 164'ü yoğurt (%87,7), 40'ı kırmızı et (%21,4), 55'i balık (29,4) ve 32'si sardalya ve ton balığı konserveleri (17,1%) tüketmektedir. Yukarıda belirtilen ailelerin haftalık ortalama tüketim miktarlarıi; tavuk eti 2,5 (0,16±) kg, yumurta 25,35 (1,36±) adet, süt 4,58 (0,39±) lt, peynir 1,35 0,12±)) kg., yoğurt 3,38 (0,21±) lt, kırmızı et 0,716 (0,090±) kg, sardalya ve ton balığı konserveleri 2,80 (0,50±) adet olarak tespit edilmiştir. Araştırma konusu olan 178 ailede bireylerin haftalık ortalama tüketim miktarlarıi ise; tavuk eti 0,43 (±0,03) kg, yumurta 4,32 (±0,21) adet, süt 0,64 (±0,07) lt, peynir 0,15 (±0,02) kg, yoğurt 0,55 (±0,03) lt., kırmızı et 0,035 (±0,007) kg ve sardalya ve ton balığı konserveleri 0,09 (±0,02) adettir.Item Balıkesir ilinde süt sığırcılığı yapan işletmelerin teknik ve sosyo ekonomik analizi ile rekabet güçlerine etki eden faktörlerin araştırılması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Mat, Burak; Cevger, Yavuz; OtherBu araştırma, Balıkesir ili süt sığırcılık işletmelerinde teknik ve ekonomik analizini gerçekleştirmek ve işletmelerin varlıklarını devam ettirme açısından önemli olan mevcut şartlarda rekabet edebilirliklerini belirleme amacıyla yapılmıştır. Çalışmanın materyalini, 2017- 2018 yıllarında Balıkesir ilinde süt sığırcılığı yapan 147 işletmeden işletme ziyaretleri ve veri derleme formu aracılığıyla elde edilen veriler oluşturmaktadır. Örneklem büyüklüğünün tespitinde, tabakalı örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde yapılan ekonomik analizlerin yanı sıra işletmelerde birim kâra etkili faktörler çoklu doğrusal regresyon modeli oluşturularak tahmin edilmiş ve kârlılık analizleri için de rantabilite rasyolarından yararlanılmıştır. İşletmeler ölçekleri itibariyle, 1-10 sağmal sığıra sahip olanlar küçük, 11-50 sağmal sığıra sahip olanlar orta ve 51 ve üzeri sağmal sığıra sahip olanlar büyük ölçekli işletmeler olarak değerlendirilmiştir. Balıkesir ili genelinde 2017-2018 yıllarında kullanılan girdi unsurları sırasıyla toplam işletme giderleri içerisinde yem gideri ortalama %47,90-%47,29; canlı demirbaş amortisman %16,64-%14,30; işçilik giderleri %13,84-%14,30 veteriner sağlık gideri %4,03-%4,50; akaryakıt nakliye gideri %3,43-%4,15; bina ekipman amortismanı %3,37-3,64; diğer gider kalemleri %10,79-9,99 oranında pay almıştır. Rantabilite faktörü oranı işletmeler genelinde 2017 yılında %14,09, 2018 yılında %4,18 olarak tespit edilmiştir. Rantabilite faktörü 2017-2018 yılları sırasıyla küçük ölçekli işletmelerde eksi %2,38 eksi %7,87; orta ölçekli işletmelerde %19,84-%10,04; büyük ölçekli işletmelerde %31,94-%29,10 olarak hesaplanmıştır. Sonuç olarak; çalışmada rekabetin en önemli belirleyicisi olarak işletmelerin kurulu olduğu bölgenin gelişmişlik düzeyidir. Buna ek olarak teknik kriterlerden buzağılama aralığının ve hastalık oranın azaltılmasının işletmelerin rekabet gücüne olumlu etki edeceği anlaşılmıştır. Ayrıca işletme ölçeklerinin büyütülmesi ile beraber işletmelerin finansal yapısının iyileştirilebilmesi ve teknoloji kullanım oranının artırılabilmesi rekabet gücüne olumlu yönde katkı sağlayacağı anlaşılmıştır. Anathar Sözcükler: Balıkesir İli, Süt Sığırcılığı, Rekabet Gücü, Ekonomik AnalizItem Determination of factors affecting competitiveness through technical and economic analyses of dairy cattle enterprises in Balıkesir province(Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi, 2022) Cevger, Yavuz; Veteriner; Veteriner FakültesiIn this study, technical and economic analysis of dairy cattle enterprises in Balıkesir province were carried out. The factors which affect the competitiveness of enterprises and are important in terms of the continuity of production were determined. The stratified sampling method was used to determine the sample, and the study material was two-year (2017–2018) data obtained from 147 enterprises. In addition to the economic analysis of the data obtained, factors affecting unit profit in enterprises were estimated using the multiple linear regression model. The cost elements in total enterprises in Balıkesir province in 2017–2018 include feed expenses (47.90%-47.29%), livestock depreciation (16.64%-16.13%), labor expenses (13.84%-14.30%), veterinary health expenses (4.03%-4.50%), fuel transportation expenses (3.43%-4.15%), building equipment depreciation (3.37%-3.64%), and other expense items. A distinct difference was observed between scales in terms of profit and loss states of the enterprises in the study, with an increase in the profitability level from small toward large scale enterprise. The small-scale enterprises, in particular, are at a loss. The most important determinant of competitiveness in the study is the region’s development level, where the enterprises are established in the borders of Balıkesir province. Additionally, among the technical parameters, the calving interval and the reduction of the disease rate have a positive effect on the competitiveness of the enterprises. Therefore, improving the financial structure of the enterprises and boosting the rate of technology utilization while simultaneously increasing enterprise scales will contribute positively to competitiveness.Item Effects of road transport on yearling lambs up to 19 hours(2009) Sarıözkan, Savaş; Cevger, Yavuz; Aral, YılmazThis study was performed to determine the weight losses, subsequent recovery rate and transportation costs of yearling lambs transported for 3, 6, 9 and 19 hours. In this research, total 63 shorn, male, yearling Akkaraman lambs were weighed to equal the initial live weights and assigned into 4 groups, namely group I (transported 3 hours), group II (transported 6 hours), group III (transported 9 hours+1 hour resting+9 hours) and control group (untransported). Transported lambs were loaded on the lorry at a density of 0.35 m2 /head while the control group (untransported) was kept at the same density on the farm. The lambs transported for 3, 6 and 9 hours lost more live weight than the lambs in control group (p<0.05). Compared to control group, significant increases were determined in the percentage of the live weight losses in transported lambs with the increasing journey duration. The cost due to net weight loss for 9 hours transportation was higher than the other groups. Consequently, although point of animal welfare view, transportation of slaughtering animals should be for short time, if marketing conditions entail long time transportation, lambs should be rested for feeding and watering during transportation for rapid recovery rate and reducing the cost of net weight losses. Bu çalışma 3, 6, 9 ve 19 saat sürelerle taşınan toklularda meydana gelen ağırlık kayıpları, taşıma sonrası canlı ağırlık geri kazanımı ve taşıma maliyetlerini belirlemek amacıyla yürütülmüştür. Araştırmada, toplam 63 adet kırkılmış, Akkaraman toklu, başlangıç canlı ağırlıkları eşit olacak şekilde tartılmış ve grup I (3 saat taşınan), grup II (6 saat taşınan), grup III (9 saat taşıma+1 saat dinlenme+9 saat taşıma) ve kontrol grubu (taşınmayan) olarak 4 gruba ayrılmıştır. Taşınacak olan toklular kamyona 0.35 m2 /baş sıklıkta yerleştirilirken, kontrol grubu aynı sıklıkta çiftlikte tutulmuştur. 3, 6 ve 9 saat süreyle taşınan toklular, kontrol grubuna göre daha fazla canlı ağırlık kaybetmiştir (p<0.05). Kontrol grubuyla karşılaştırıldığında, taşınan gruplarda taşıma süresinin artışıyla birlikte canlı ağırlık kaybında önemli artışlar belirlenmiştir. 9 saatlik taşımada net ağırlık kaybının maliyeti diğer gruplardan daha yüksek olarak bulunmuştur. Sonuç olarak, her ne kadar hayvan refahı açısından kasaplık hayvanların kısa süreli olarak taşınması önerilmekte ise de, piyasa şartlarına göre uzun süreli taşıma zorunluluğu varsa (9 saat ve üzeri), hem taşımada kaybedilen kiloların hızlı geri kazanımı, hem de net ağırlık kayıplarının maliyetinin azaltılabilmesi için hayvanlara yem ve su vererek dinlendirilmeleri önerilmektedir.Item Entansif hindi yetiştiriciliği işletmelerinde kârlılık ve verimlilik analizleri(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Sipahi, Cevat; Cevger, YavuzItem Entansif hindi yetiştiriciliği işletmelerinde kârlılık ve verimlilik analizleri(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Sipahi, Cevat; Cevger, YavuzBu araştırma, entegre firmalara bağlı olarak sözleşmeli hindi yetiştiriciliği yapan işletmelerin ekonometrik analizini yaparak; işletmelerde kârlılık ve verimliliği etkileyen, iktisadi faktörlerin dağılımlarını tespit etmek ve hindi yetiştiriciliğinde optimum kaynak kullanımı yanında, kârlılık ve verimliliği yükseltmek için alınabilecek önlemleri saptamak amacıyla yapılmıştır. Araştırmanın materyalini; Bolu, Eskişehir, İzmir, İzmit ve Manisa illerinde bulunan entansif hindi yetiştiriciliği işletmelerinden tabakalı rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 65 adet işletmeden anket yoluyla sağlanan 2006 ? 2007 yıllarına ait veriler oluşturmuştur. Elde edilen verilerin değerlendirilmesinde; verimlilik analizleri için, basamaklı (stepwise) regresyon analizi prosedüründen, kârlılık analizleri için de rantabilite rasyolarından yararlanılmıştır. İşletmelerden yetiştiricilikte kullanılabilir alanı 0 ? 700 m2 arasında yer alanlar küçük ölçekli, 701 ? 1200 m2 arasında yer alanlar orta ölçekli ve 1201 m2 ve üzeri alana sahip olanlar büyük ölçekli işletmeler olarak sınıflandırılmışlardır. Elde edilen bulgular işletmeler geneli, işletme ölçekleri ve illere göre değerlendirilmiştir. Hindi endüstrisinde işletmeler genelinde ortalama kesim yaşı 2006 yılında 119,9 gün, 2007 yılında 111,9 gün, ortalama ölüm oranı 2006 yılında %8,8; 2007 yılında %7,3; ortalama CA 2006 yılında 10,8 kg, 2007 yılında 9,5 kg, YYO (FCR) 2006 yılında 2,557; 2007 yılında 2,472; AVF 2006 yılında 368,18; 2007 yılında 361,75 olarak bulunmuştur. Araştırmada kullanılan girdi unsurlarının toplam girdi içerisindeki oranları incelendiğinde yem masraflarının 2006 yılında %75,5; 2007 yılında %73 oranında, civciv/palaz masrafının 2006 yılında %10,6; 2007 yılında %12,7; toplam amortisman masraflarının 2006 ve 2007 yılında %4,1; genel idare giderlerinin 2006 ve 2007 yılında %2,7; bakım ? onarım masraflarının 2006 yılında ve 2007 yılında %2,2; ısıtma ? aydınlatma masraflarının 2006 ve 2007 yılında %2 oranında olduğu tespit edilmiştir. Diğer masraf unsurlarının (işçilik, veteriner hekim-sağlık, temizlik-dezenfeksiyon, altlık, palaz yakalama/yükleme) toplam maliyetler içindeki payının 2006 yılında %2,9; 2007 yılında %4,1 olduğu hesaplanmıştır. İşletmeler genelinde O/I oranının 2006 yılında ortalama 1,2; 2007 yılında ortalama 1,22 olduğu belirlenmiştir. Mali rantabilite rasyosu işletmeler genelinde 2006 yılında ortalama 0,127; 2007 yılında ortalama 0,132 olarak; rantabilite faktörü değeri 2006 yılında ortalama 0,165; 2007 yılında ortalama 0,175 olarak hesaplanmıştır. Sözleşmeli yetiştiricilerin, entegrasyonlardan canlı hindi satış fiyatı üzerinden yetiştirici ücreti olarak aldıkları pay, işletmeler genelinde 2006 yılında %8,4; 2007 yılında %7,9 olarak bulunmuştur. Sözleşmeli yetiştiricilerin, üretim sürecini bağımsız yetiştirici olarak yapmaları halinde kazançlarında meydana gelecek tahmini artış oranları işletmeler genelinde 2006 yılında %59,7; 2007 yılında %58,9 olarak hesaplanmıştır. Kuş Gribi, Domuz Gribi gibi zoonoz hastalıklar ve yem hammadde fiyatlarında olağan dışı yükselme nedeniyle hindi eti fiyatındaki artışın, hindi eti tüketimini olumsuz etkilediği 2006 ? 2007 yılında yürütülen bu çalışma, belirtilen faktörlerin sektör üzerindeki baskısı kalktığında Türkiye'de hindi yetiştiriciliğinin gelişimi hususunda kuvvetli bir beklenti oluşturmaktadır.AbstractThe present study aimed to carry out an econometric analysis of contract turkey growing enterprises operating for integrated firms in order to determine the distribution of the financial factors that affect profitability and productivity in the enterprises and to identify the measures to be taken to ensure optimum resource utilization in turkey breeding as well as to enhance profitability and productivity. The study material consisted of survey data for the years 2006 ? 2007 concerning 65 enterprises which were selected from among the intensive turkey farming enterprises in the provinces of Bolu, Eskisehir, Izmir, Izmit and Manisa using the stratified random sampling method. To evaluate the obtained data, stepwise regression analysis procedure and the profitability ratios were exploited for productivity and profitability analyses, respectively. The enterprises with a field use between 0 ? 700 m2 were classified as small-scale enterprises; those with a field use between 701 ? 1200 m2 were classified as medium-scale enterprises; and those with a field use over 1201 m2 were classified as large-scale enterprises. The results were assessed according to the enterprises, enterprise scales and provinces. For the enterprises in turkey industry, the average cutting age was found to be 119.9 days in 2006 and111.9 days in 2007; average mortality rate was found to be 8.8% in 2006 and 7.3% in 2007; average live weight was found to be 10.8 kg in 2006 and 9.5 kg in 2007; FCR was found to be 2.557 in 2006 and 2.472 in 2007; and European Efficiency Rate was found to be 368.18 in 2006; 361.75 in 2007. An examination of the share of the input elements used in the study in the total input revealed that feed costs had a share of 75.5% in 2006 and 73% in 2007; the rate of chick/poult costs was identified to be 10.6% in 2006 and 12.7% in 2007; total depreciation expenses had a share of 4.1% both in 2006 and 2007; the rate of general administrative expenses was found to be 2.7% both in 2006 and 2007; maintenance - repair costs were found to have a share of 2.2% both in 2006 and 2007; and the rate of heating ? lighting costs was identified to be 2% both in 2006 and 2007. The share of other costs (labor, veterinary ? health, cleaning-disinfection, base and poult loading) in total costs was 2.9% in 2006 and 4.1% in 2007. The enterprises? mean output/input ratios were determined to be 1.2 in 2006 and 1.22 in 2007. Their mean financial profitability ratios were calculated as 0.127 for 2006 and 0.132 for 2007. Finally, their mean profitability factor value was found to be 0.165 in 2006 and 0.175 in 2007. Average grower fees obtained by the contract growers from integrated firms according to the live weight selling price of turkeys were 8.4% in 2006 and 7.9% in 2007 for all enterprises. If the contract growers had carried out the production processes as independent growers, it is estimated that their revenues would have increased by 59.7% in 2006 and by 58.9% in 2007. The study was conducted in 2006 ? 2007 when turkey meat consumption was adversely affected by the increase in the price of turkey meat due to zoonose diseases like Avian Influenza and Swine Flu and the extraordinary increases in feed raw material prices and thus, it creates a strong expectation for the improvement of turkey breeding in Turkey when the pressure of the mentioned factors on industry is lifted.Item Entansif hindi yetiştiriciliği işletmelerinde kârlılık ve verimlilik analizleri(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Sipahi, Cevat; Cevger, YavuzItem Kırmızı et mamülleri imalat işletmelerinin ekonomik analizi ve sektöre ilişkin sorunların tespiti(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2018) Polat, Murat; Cevger, Yavuz; Veteriner HekimliğiYapılan bu tez çalışması ile Türkiye'de, kırmızı et mamülleri imalat işletmelerinin üretim yapısı ve deseni, birim maliyet ve pazarlamaya ilişkin mevcut durum ve sorunlarının belirlenmesi, üretim sürecinde hammadde tedariki, kalite-fiyat ilişkisi, kapasite kullanım oranı, ürün işleme masrafları gibi hususların araştırılması, işletmelerde yatırım ve üretim dönemine ilişkin sektörel sorunların ortaya konması amaçlanmıştır. Bu araştırmanın materyalini, öncelikli olarak Türkiye'nin farklı bölgelerinde faaliyet gösteren, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'ne (TOBB) kayıtlı ve kapasite raporu hazırlatmış kuruluşlardan veri ve bilgi teminini kabul eden kırmızı et mamülleri imalat işletmelerinin 2014 ve 2015 yılları için sağlamış oldukları veriler oluşturmaktadır. Tespit edilen bu işletmeler yıllık fiili işlenen kırmızı et miktarlarına göre 0-500 ton, 501-1 000 ton ile 1 001 ton ve üstü işletmeler olarak sınıflandırılmıştır. İşletmeler itibariye her üç ölçekten beşer işletme olacak şekilde işletmeler arasından görüşme yapmayı kabul eden toplam 15 kırmız et mamülleri imalat işletmesi ile veri ve bilgi temini çalışması yapılmıştır. İşletmelerin kırmızı et mamülleri üretim maliyetlerinin hesaplanmasında 1 kg'lık ambalajlı sucuk, salam, pastırma ve kavurma için ayrı ayrı maliyeti oluşturan masraf unsurları belirlenerek ekonomik analiz tabloları oluşturulmuştur. İşletmelerin kârlılık ve verimliliklerinin belirlenmesi amacıyla ekonomik ve teknik rasyolar ile birlikte maliyet analizleri için çalışmaya dâhil edilen tüm ölçek ve ürünlerin regresyon modelleri oluşturulmuştur. İşletmelerin 2014 ve 2015 yılları ortalama kapasite kullanım oranlarının %37,71 olduğu, minimum kapasite kullanım oranının %10,24 iken, maksimum değerin %100 olduğu tespit edilmiştir. İşletmelerde incelenen üç ölçek ve dört ürünün 2014 ve 2015 yılları için birim maliyeti oluşturan masraf unsurunun hammadde olduğu belirlenmiştir. Regresyon analizleri sonucunda ürün miktarı başına düşen birim maliyette masraf unsurlarının diğer değişkenler sabitken 1 birimlik artışının neden olduğu azalış ve artış değerleri sırasıyla; Küçük ölçekli işletmelerde 1 kg'lık mamül maddede, amortisman (X1) için 0,230 birim, bakım-onarım (X2) için 0,041 birim, nakliye (X3) için 0,106 birim ve hammadde (X4) için 0,507 birim artış; Orta ölçekli işletmelerde 1 kg'lık mamül maddede, nakliye (X1) için 0,040 birim, hammadde (X2) için 0,793 birim, yardımcı madde (X3) için 0,047 birim ve temizlik (X4) için 0,495 birim artış; Büyük ölçekli işletmelerde 1 kg'lık mamül maddede, hammadde (X1) için 0,707 birim, yardımcı madde (X2) için 0,080 birim, et fiyatı (X3) için 0,092 birim ve idare (X4) için 0,187 birim ve enerji (X5) için 0,015 birim artış; 1 kg'lık sucukta, hammadde (X1) için 1,038 birim, nakliye (X2) için 0,069 birim, yardımcı madde (X3) için 0,166 birim, enerji (X4) için 0,084 birim ve işçilik (X5) için 0,033 birim artış; 1 kg'lık salamda, nakliye (X1) için 0,080 birim, et fiyatı (X2) için 0,925 birim, amortisman (X3) için 0,057 birim, ve diğer (X5) için 0,083 birim artış ve bakım-onarım (X4) için 0,042 birim azalış; 1 kg'lık pastırmada, hammadde (X1) için 0,870 birim, enerji (X3) için 0,029birim, amortisman (X4) için 0,025 birim, diğer (X5) için 0,086 birim ve temizlik (X6) için 0,232 birim artış ve yardımcı madde (X2) için 0,043 birim azalış; 1 kg'lık kavurmada, hammadde (X1) için 0,944 birim, enerji (X2) için 0,054 birim, amortisman (X3) için 0,032 birim, bakım-onarım (X4) için 0,035 birim ve temizlik (X5) için 0,309 birim artış olduğu tespit edilmiştir. Orta ölçekli işletmelerin başarısı, kırmızı et alımındaki maliyeti azaltıcı tercihler başta olmak üzere, ürün çeşitliliğinin doğru tercih edilmesi, yönetim ve organizasyonun personel sayısı ve birimler arası dağılımın iyi tespit edilmesinde etkin olması, iş gücü - makine verimliliğinin optimum olması ve devlet teşvik ve desteklerinden yararlanma imkanlarının yüksek olması gibi birçok faktörden kaynaklanmaktadır. Türkiye'de kırmızı et mamülleri imalat işletmeleri incelendiğinde, hayvancılığa dayalı diğer sanayi kollarında olduğu gibi birçok sorun dikkat çekmektedir. İmalat işletmeleri için kırmızı et arzı sağlayan besi işletmeleri başta olmak üzere, hammadde tedariki, merdiven altı diye tabir edilen kayıt dışı işletmeler, kırmızı et fiyatlarında ki artış ve dalgalanmalar, ürün kalite ve içeriğinde yaşanan eksikliler, haksız rekabet sektörün karşılaştığı başlıca sorunlardır. Türkiye'de kırmızı et sektöründe yaşanan sorunların başında kayıt dışılık gelmektedir. Zira kesilen hayvan sayıları, üretilen kırmızı et miktarı ve sanayiye aktarılan miktar konusunda sağlıklı bir kayıt sistemi bulunmamaktadır. Bu da hem kırmızı et üreticisi için hem de mamül madde üreten işletmeler için hammadde tedarikinde sıkıntı yaratmaktadır. Yeterli ve kaliteli hammadde sadece üretici için değil aynı zamanda tüketiciye sağlıklı ürün sunmak için de önem arz etmektedir. Bununla birlikte hammadde alımlarında kalite fiyat ilişkisi gözetilmemektedir. Karkas derecelendirmesi ülkemizde sadece karkas randımanı üzerinden yapıldığından alınan hammaddenin kalitesi ikinci planda kalmaktadır. Kırmızı et mamülleri imalat işletmeleri dahil tüm kırmızı et sektörü için öncelikle kasaplık hayvan üretiminden mamül madde üretimine kadar tüm süreci kapsayan kayıt ve izleme sistemi çok önemlidir. Bu sayede kesilen hayvan özelliklerinden üretilen mamülün içeriğine kadar gerekli kayıt ve bilgi ile sektör daha istikrarlı hale gelecektir. Kayıt dışılığın önüne geçilerek ülke ekonomisine doğrudan ve dolaylı olarak katkı sağlanacaktır.Item Samsun ilinde sığır eti pazarlamasının yapısal durumu ve aracı marjları üzerine bir arastırma(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2009) Yazıcı, Ayşin; Cevger, YavuzNormal 0 21 false false false TR X-NONE X-NONE /* Style Definitions */ table.MsoNormalTable {mso-style-name:"Normal Tablo"; mso-tstyle-rowband-size:0; mso-tstyle-colband-size:0; mso-style-noshow:yes; mso-style-priority:99; mso-style-parent:""; mso-padding-alt:0cm 5.4pt 0cm 5.4pt; mso-para-margin-top:0cm; mso-para-margin-right:0cm; mso-para-margin-bottom:10.0pt; mso-para-margin-left:0cm; line-height:115%; mso-pagination:widow-orphan; font-size:11.0pt; font-family:"Calibri","sans-serif"; mso-ascii-font-family:Calibri; mso-ascii-theme-font:minor-latin; mso-hansi-font-family:Calibri; mso-hansi-theme-font:minor-latin; mso-fareast-language:EN-US;}Arastırmada Samsun İli kasaplık sığır ve sığır eti pazarlama yapısı incelenmis ve bu piyasada faaliyet gösteren aracılara ait pazarlama marjları hesap edilmistir.
Samsun İli kasaplık sığır eti pazarlama zincirinde sayısı 3-6 arasında değişen pazarlama kanalları tespit edilmistir.
2003-2006 dönemi cari fiyatlarla sığır eti canlı perakende pazarlama marjı 2003 yılında yüzde 60,85; 2004 yılında yüzde 65,90; 2005 yılında yüzde 52,49 ve 2006 yılında yüzde 70,23 olarak gerçeklesmistir.
Aynı dönemde cari fiyatlarla sığır eti canlı-toptan pazarlama marjı 2003 yılında yüzde 20,63; 2004 yılında yüzde 15,74; 2005 yılında yüzde 8,84 ve 2006 yılında yüzde 2,07 olarak gerçeklesmistir.
Söz konusu dönemde cari fiyatlarla sığır eti toptan-perakende pazarlama marjı ise 2003 yılında yüzde 33,38; 2004 yılında yüzde 43,14; 2005 yılında yüzde 40,10 ve 2006 yılında yüzde 66,79 olarak hesap edilmistir.
2003-2006 yılları arası nihai tüketicinin ödediği perakende satıs fiyatı içinde toptancı kasabın payı azalırken, perakendeci kasabın payı artıs göstermistir. 2003 yılında toptancı kasabın perakende satıs fiyatı içindeki payı yüzde 12,84 iken bu oran 2006 yılında yüzde 1,21’e gerilemistir. 2003 yılında perakendeci kasabın perakende satıs fiyatı içindeki payı ise yüzde 25,03’den 2006 yılında yüzde 40,04’e yükselmistir.
Aynı dönemde nihai tüketicinin ödediği perakende fiyat içinde besiciye giden pay azalmıstır. 2003 yılında perakende fiyatlar içinde besiciye giden pay yüzde 62,13 iken 2006 yılında yüzde 58,75’e düsmüstür.
Arastırma sonucu söz konusu dönemde kasaplık sığır eti piyasasında halen aracıların etkin olduğunu göstermektedir. Yaptıkları hizmet karsılığı toptancı kasabın pazarlama marjı azalırken perakendeci kasabın pazarlama marjı artıs göstermektedir.
Toptancı ve perakendeci kasabın perakende sığır eti fiyatından aldıkları pay ise perakendeci kasap lehine artıs göstermektedir.
Summary
In this research, beef and veal marketing structure between 2003-2006 is investigated and intermediary margins of the interceders acting at this market are calculated.
In the Samsun beef marketing chain, 3-6 marketing channels are determined. In 2003-2006 periods, the producer-retailer marketing margins with current price for beef in Samsun Province are found as 60,85% in 2003, 65,90% in 2004, 52,49% in 2005 and 70,23% in 2006.
For the mentioned period the producer-wholesaler marketing margins with current price for beef are determined as 20,63%; 15,74 %; 8,84%; 2,07% in 2003, 2004, 2005 and 2006, respectively.
In researched periods, the wholesaler-retailer marketing margins with current price for beef are calculated as 33,38%; 43,14%; 40,10% and 66,79% in 2003, 2004, 2005, 2006, respectively.
In 2003-2006 periods, while the apportionment of retail saler margins decreased in the retail price the end consumer pays, the wholesaler margins ratio increased. In 2003, wholesaler margin share was 12,84% in the retail price, this ratio regressed to 1,21% in 2006. In 2003, in retail price retailer margin share increased from 25,03% in 2003 to 40,04% in 2006.
At the same period, breeder share in the retail price which end consumer pays, decreased. This ratio was 62,13% in 2003, but decreased to 58,75% in 2006.
The result of the research indicates that Samsun Province, wholesaler and retailer are still active in the beef market in 2003-2006. The price of services of the marketing margins while wholesaler share is decreased, while the retailer share is increased.
Item Socio-economic factors affecting the level of adoption of innovations in dairy cattle enterprises(2008) Çiçek, Hasan; Cevger, Yavuz; Tandoğan, MuratThis research was conducted to determine the socio-economic factors which are effective in helping dairy cattle enterprises to adopt some innovations in Afyonkarahisar. The data acquired from questionnaires of 80 randomly selected enterprises were analyzed with chi-square test in May 2006. Enterprises those have 1-10, 11-35 and more than 35 cattle were classified as small, medium and high scale, respectively. It was found that 12% of enterprises adopt innovations at low level, 65% of them at medium level and 23% of them at high level. Consequently, a parallel relationship was determined between adopting innovations and the scale of the enterprises (p<0.01), education level and age of the producer (p<0.05), his work experience (p<0.05), his standard of living (p<0.05), his participation in social life, his level of being open to outer cultures, his ability of empathy and his level of using mass media tools (p<0.01), but no relationship was seen between main occupation of the producer, type of his family and the milk production level of the enterprises (p>0.05). Bu araştırma, Afyonkarahisar’da süt sığırcılığı faaliyetinde bulunan işletmelerin bazı yenilikleri benimseyip uygulamasında etkili olan sosyo-ekonomik faktörleri belirlemek amacıyla yapılmıştır. Mayıs 2006’da tabakalı rastgele örnekleme yöntemiyle seçilen 80 adet işletmeden anket yoluyla elde edilen verilere ki-kare testi uygulanmıştır. Araştırmada, 1-10 baş hayvana sahip işletmeler küçük, 11-35 baş hayvana sahip olanlar orta ve 36 ve üzeri hayvana sahip olanlar da büyük ölçekli olarak değerlendirilmiştir. İncelenen işletmelerin yaklaşık %12’si düşük, %65’i orta ve %23’ü de yüksek düzeyde yenilikleri benimser olarak bulunmuştur. Sonuç olarak işletme büyüklüğü (p<0.01), üreticinin eğitimi ve yaşı (p<0.05), deneyimi (p<0.05), yaşam standardı (p<0.05), sosyal katılım ve dış kültüre açılım düzeyleri, empati yeteneği ve kitle iletişim araçlarından faydalanma durumu (p<0.01) ile yeniliklerin benimsenmesi arasında anlamlı; üreticinin esas mesleği, aile şekli ve işletmenin süt verim düzeyi (p>0.05) arasında anlamsız bir ilişki tespit edilmiştir.Item The effect of chicken meat marketing with different cutting methods on enterprise income(2007) Cevger, Yavuz; Sarıözkan, Savaş; Aral, YılmazThe aim of this study is to determine the effect of marketing chicken carcasses after different cutting methods, on the enterprise income, taking into account seasonal price changes. The study was carried out in the Meat and Fish Organization Sincan Slaughtering Plant Poult Unit (Ankara-Turkey) between March 2002-May 2002. The research material included total 850 pieces broiler carcasses, which were cut up with conventional methods using a knife. In the research, 2 different conventional cutting methods were used. In the 1st method, the carcasses were cut-up into 7 parts as drumsticks, thighs, fillet (breast meat without bone and skin), wings, for soup (back), neck and bone. In the 2nd method the carcasses were cut-up into 4 parts as wings, legs (hindquarter), whole breast (with breast meat, back, bone and skin) and neck. In the 1st method, it was determined that there was an average increase of 4.03 % in the enterprise income with summer term prices; and an increase of 0.91 % with winter term prices. In the 2nd method, it was determined that respectively 13.18 and 3.35 % increases would be obtained in the income. It was found out that the 2nd method, in which the work force efficiency was high and the shrinkage rate was less, provided more net income increase to the enterprise. Bu çalışmanın amacı, farklı parçalama metotları ile piliç eti pazarlamasının, işletme geliri üzerine olan etkisinin, mevsimsel fiyat değişiklikleri de göz önüne alınarak belirlenmesidir. Çalışma, Et ve Balık Kurumu Sincan kanatlı kesimhanesinde, Mart 2002-Mayıs 2002 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Araştırmanın materyalini, bıçak kullanılarak geleneksel yöntemlerle parçalanan toplam 850 adet broyler karkası oluşturmuştur. Araştırmada 2 farklı geleneksel parçalama metodu kullanılmıştır. Birinci metotta, karkaslar, but, baget, fileto (kemik ve deri hariç göğüs eti), kanat, çorbalık (kemikli sırt), boyun ve kemik olmak üzere 7 ayrı parçaya, ikinci metotta ise kanat, arka bacaklar, bütün göğüs (göğüs eti, sırt, kemik ve deri dahil) ve boyun olmak üzere 4 ayrı parçaya ayrılmıştır. Araştırma kapsamında incelenen 1. parçalama metodunda, işletme gelirinde yaz dönemi fiyatlarıyla ortalama % 4.03’lük, kış dönemi fiyatlarıyla ise % 0.91’lik bir artış olduğu saptanmıştır. 2. parçalama metodunda, işletme gelirinde elde edilen artış oranları, yaz ve kış dönemi fiyatlarıyla sırasıyla % 13.18 ve % 3.35 olarak belirlenmiştir. Kullanılan 2. metodta, işgücü verimliliğinin yüksek ve fire oranının düşük olmasının, işletmede daha büyük bir net gelir artışı sağlanmasında etkili bulunduğu ortaya konulmuştur.Item Türkiye'de Brusella abortus ve Brusella melitensis enfeksiyonlarından kaynaklanan finansal kayıplar ve alternatif brusella kontrol stratejilerinin maliyet-fayda analizi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2010) Can, Mehmet Ferit; Cevger, Yavuz; Yalçın, CengizBruselloza yönelik olarak ülke genelinde uzun yıllardır yürütülen koruma ve kontrol faaliyetlerine rağmen, resmi veriler ve akademik çalışmalar ülkemizdeki bruselloz mihrak ve olgu sayılarının hayvan ve insan popülasyonunda giderek artmakta olduğunu göstermektedir.Bruselloz gibi oldukça yaygın ve önemli bir hastalığa ilişkin yapılacak finansal analizlerin ise, tahminlere veya literatür varsayımlarına değil bilimsel metotlara dayandırılarak gerçekleştirilmesi gerekmektedir.Bu tez projesi ile, B.abortus ve B.melitensis kaynaklı brusellozun hayvansal üretim sistemi ve insanlardaki tedavi ve işgücü kayıplarına yönelik meydana getirdiği kayıpların ortaya konmasının yanı sıra, alternatif kontrol stratejilerinin finansal analizlerinin yapılarak optimal stratejisinin tespit edilmesi amaçlanmıştır.Proje kapsamında, çeşitli kurum ve kuruluşlar ile literatürden temin edilemeyen veya yeterli ölçüde güvenilir bulunmayan veriler, Temmuz 2008 ile Haziran 2009 arasında 32 adet veteriner hekim ve 26 adet tabiple toplam 2 turda yapılan Delphi Uzman Görüşleri Anketleri ile 25 adet yetiştirici ve 18 adet hasta ile tek turda yapılan hedef gruplara ilişkin anketlerden elde edilmiştir.Proje sonucunda, enfekte büyükbaş ve küçükbaş hayvanlar ile insanlarda bruselloz kaynaklı ülke genelinde meydana gelen yıllık toplam finansal kayıp beklenen, iyimser ve kötümser senaryolar için sırasıyla 62.006.200 TL (?41,3 milyon $), 30.100.314 TL (?20 milyon $), 92.567.357 TL (?61,7 milyon $) olarak hesaplanmıştır. Tüm senaryolar içinde, toplam finansal kayıplar içerisindeki en büyük payı %51 ile %57 arasında değişen oranlarda büyükbaş hayvanlar; %29 ile %37 arasında değişen oranlarda insanlar, %11 ile %16 arasında değişen oranlarda ise küçükbaş hayvanlar almıştır.Brusellozla enfekte büyükbaş hayvanlarda beklenen senaryo için ağırlıklı ortalamaya göre oluşan kayıplar 577 TL/baş (?385 $), küçükbaş hayvanlar için 34 TL/baş (?23 $), enfekte bir insanda ise işgücü ve tedavi kaynaklı finansal kayıplar 1.209 TL/vaka (?806 $) olarak hesaplanmıştır.Büyükbaş hayvanlarda en büyük finansal kayıplar enfekte inek ve düvelerde sürüde kalma ve reforme olma durumlarında özellikle tedavi masrafları ve ilk buzağılama yaşında uzamaya bağlı oluşmaktadır. Küçükbaş hayvanlardaki en büyük finansal kayıplar enfekte toklu ve tekelerde abort kaynaklı meydana gelmektedir. İnsanlardaki en büyük finansal kayıplar başta ayaklı hastalarda tedavi sürecindeki iş gücü kayıpları ve hatalı tanı kaynaklı iş gücü kayıpları olmak üzere iş gücü kaybına bağlı gelişmektedir.Finansal analizler neticesinde, tüm senaryolar için geçerli olmak üzere, en rasyonel stratejinin ?ülke genelinde yalnızca gençlerin aşılanması ve hedeflenen prevalans değerlerine ulaşıldığında aşılamanın kesilerek tarama, test ve kesim yöntemlerinin uygulanması? biçiminde planlanan ve sığırlarda 10 yıl, koyun ve keçilerde ise 8 yıl sürecek olan 2. strateji olduğu sonucuna varılmıştır. Beklenen senaryo dikkate alınarak 2. strateji için NBD 43.851.801 TL (?29,2 milyon $); F/M oranı 2,26 ve İKO %74 olarak hesaplanmıştır.AbstractOfficial data and scientific studies indicate that brucellosis has been increasingly raising in animal and human populations in spite of the fact that protection and control activity havebeen implementing across the country for many years.Financial analysis of brucellosis as a very important and widespread disease should not be based on guestimates and non-scientific assumptions, it should be originated from scientific methodology.The objective of this PhD project is to determine financial losses in animal production systems, treatment costs and loss of work force in humans as a result of B.abortus and B.melitensis infections. Moreover, to carry out benefit-cost analysis of different brucellosis control strategies in order to determine optimum strategy.The data not existed or not reliable sufficiently in various institutions, organizations and scientific studies was obtained from Delphi Expert Opinion Survey and target groups survey were conducted between July 2008 and June 2009. Delphi Expert Opinion Surveys contained 32 veterinarians and 26 medical practitioners were performed in two round; target group surveys contained 25 livestock enterprises where outbreaks officially confirmed and 18 patients infected with brucellosis were performed in single round.In this PhD study, total annually financial losses in infected animals and humans due to brucellosis were calculated as 62.006.200 TL (41,3 milyon $) for expected scenario, 30.100.314 TL (?20 milyon $) for optimistic scenario and 92.567.357 TL (?61,7 milyon $) for pessimistic scenario. In all scenarios, the brucellosis induced losses in cattle were accounted for the highest place (%51-%57) in the total losses. This was followed by the losses in humans (%29-%37), and in sheep and goat (%11-%16).The total financial loss was calculated to be 577 TL/infected cattle (?385 $/infected cattle), in per infected sheep and goat to be 34 TL/baş (?23 $/cattle), in per infected human to be 1.209 TL/vaka (?806 $/case) according to weighted average.The biggest financial losses are taken place in cow and heifer especially due to treatment cost and first calving age in the event of stay within the flock. The greatest financial losses are occur in sheep and goat especially due to abortion. The greatest financial losses are take place in humans loss of man power especially due to treatmen duration and mis-diagnosis in out-patients.In consequence of financial analysis, the most rational strategy was to be the strategy consisting vaccination of young population only, and test and slaughter when target prevalence value was reached That was planned to be continued 10 years for cattle and 8 years for sheep and goats.According to expected scenario, NPV, B/C and IRR were calculated to be 43.851.801 TL (?29,2 milyon $); 2,26 and %74 respectively for second brucellosis control strategy.