Tavşanlarda deneysel kornea alkali yanıklarının sağaltımında kornea-konjunktival transpozisyon ile limbal kök hücre transplantasyon tekniklerinin karşılaştırılması
No Thumbnail Available
Files
Date
2009
Authors
Journal Title
Journal ISSN
Volume Title
Publisher
Sağlık Bilimleri Enstitüsü
Abstract
Korneal yüzey bozukluğu ile sonuçlanan hastalıklarda korneal saydamlığın tekrar sağlanması amacıyla konjunktival pedigle greft veya kornea konjunktival transpozsisyon (KKT) yöntemlerinden biri sıklıkla uygulanmaktadır. Son zamanlarda insan hekimliğinde amniyotik membran uygulaması veya limbal kök hücre transplantasyonu (LKHT) uygulanmaktadır. Çalışmada, kornea sağaltımında KKT uygulaması ve elde edilen bulguları ile beşeri hekimlikte kullanılan LKHT uygulaması ve elde edilen bulguları karşılaştırarak, kök hücre kullanımının sağladığı yararın ortaya konulması amaçlanmıştır. Bu amaçla değişik yaş ve cinsiyette toplam 18 adet Yeni Zelanda tavşanı kullanıldı. Deneklerin birer korneasında 4 N NaOH emdirilmiş filtre kağıdı ile alkali yanık oluşturuldu ve üç gruba ayrıldılar. Korneal yanık oluşumunu takiben birinci günde ilk gruba kornea konjunktival transpozisyon (KKT), ikinci gruba limbal kök hücre transplantasyonu (LKHT) uygulandı. Üçüncü grup olan kontrol grubu ise kendiliğinden iyileşmeye bırakıldı. Postoperatif 6 aylık gözlem boyunca oftalmoskopik bulgular haftalık periyotlar halinde not edildi. Tüm olguların klinik muayenelerinde; periferal korneal 3600 yüzeyel-derin neovaskularizasyon, merkezi saydamlıktaki değişmeler gözlendi. Süre sonunda ekstirpe edilen gözler histopatolojik olarak incelendi. Gruplar arasında, bağ doku reaksiyonu, neovaskularizasyon, yangısal reaksiyon, nekroze alan ve epitel hiperplazisinin histopatolojik bulguları değerlendirildi. Klinik muayene ölçütlerinden neovaskularizasyonun, kontrol grubunda LKHT ve KKT uygulanan gruba göre daha fazla olduğu gözlendi. Merkezi opasitenin; tüm KKT olgularında 15. günün sonuna kadar, tüm LKHT olgularında 2. aya kadar devam ettiği 2. aydan itibaren de olguların %50'sinin yarı saydam olduğu izlendi. Kontrol grubunda 1. aydan itibaren tüm olguların merkezi kornealarının opak olduğu izlendi. Korneanın yarı saydam duruma gelmesi; tüm KKT olgularında 1. aydan itibaren LKHT olgularının % 50'sinde ise 2. aydan itibaren gerçekleştiği izlendi. Kontrol grubunda yarı saydam korneanın hiçbir olguda izlenmediği belirlendi. Merkezi skar çapında azalmanın; tüm LKHT grubunda 1. aydan itibaren gözlendiği kontrol grubunda ise merkezi skar çapının aynı kaldığı gözlendi. Histopatolojik incelemede kontrol grubu ile karşılaştırıldığında neovaskularizasyonun LKHT ve KKT uygulan gruplarda istatistiksel yönden belirgin bir fark olduğu tespit edildi (p<0.01). Bağdoku reaksiyonunun ise LKHT grubu ile KKT grubunda aynı iken kontrol grubunda her iki gruba oranla yüksek olduğu belirlendi (p<0.01). Yangısal reaksiyon açısından yöntemler arasında ve kontrol grubunda anlamlı bir fark bulunamadı (p>0.05). Korneal kalınlaşma açısından kontrol grubunun LKHT ve KKT gruplarına göre daha yüksek olduğu izlendi (p<0.05). Epitel hiperplazisi açısından, KKT grubunun LKHT ve kontrol grubuna göre düşük olduğu belirlendi (p<0.05). Nekrotik dokunun, kontrol grubunda KKT ve LKHT gruplarına oranla yüksek olduğu izlendi (p<0.05). Konjunktiv dokuya, LKHT ve kontrol grubuna oranla KKT grubunda yüksek olduğu izlendi (p<0.001). Çalışma sonunda klinik ve histopatolojik bulgular sonucunda otolog LKHT uygulamasının korneanın sağaltımında saydamlığın tekrar oluşturulmasında ve vaskularizasyonun engellenmesinde etkili bir yöntem olduğu belirlendi. AbstractConjunctival pedicle graft and cornea conjunctival transposition (CCT) techniques are both commonly used to restore corneal clarity in diseases resulting with corneal surface disorders. Recently application of amniotic membrane or limbal stem cell transplantation (LSCT) is used in human ophthalmology. In the present study the results obtained from CCT used in the restoration of cornea are compared to the results gathered from LSCT used in human medicine to determine the benefits of stem cell usage. Different age and gender 18 New Zealand rabbits were used. Alkaline burn was formed with 4 N NaOH immersed filter discs placed on the eye of each rabbit. Study was performed in three groups. On first day following the alkaline burn, cornea conjunctival transposition (CCT) was applied into first group and limbal stem cell transplantation (LSCT) was performed on the second group. The third group was left for spontaneous healing as control group. Ophthalmascopic findings were noted in weekly intervals for 6 months period. Clinical evaluation of the cases was based on the 3600 peripheral corneal deep and superficial vascularization and central corneal clarity. At the end of the 6 month the eyes were extirpated for histopathologic evaluation. Obtained clinical findings were supported by histopathologic data such as connective tissue reaction, neovascularization, necrotic tissue and epithelial hyperplasia. Neovascularization which is a criterion for clinical examination, was observed more in the till the 15th day, in the LSCT group the opacity persisted for 2 months and after that 50% of the cases had semi transparent corneas. Corneal semi transparency stated during the first month fort he CCT group and 50% of the LSCT group from the second month. None of the corneas in the control group were semitransparent. Reduction of the central corneal scar tissue happened from the first month in LSCT group and size of the central corneal scar tissue did not changed. There was a significant difference in histopathological examination between LSCT and CCT applied groups compared to control group (p<0.01). While there was a similarity in fibroid tissue reaction between LSCT group and CCT group, it was higher in control group compared to both groups (p<0.01). There was no significant difference between groups for inflammation reactions (p>0.05). Corneal thickness was significantly higher in control group compared to LSCT and CCT group. However, epithelial hyperplasia was less common finding in CCT compared to LSCT and control group (p<0.05). But, necrosis was observed significantly more in control group compared to CCT and LSCT group (p<0.05). Conjunctival tissue was a common finding in CCT group compared to LSCT and control group (p<0.001). In the present study as a result of clinical and histopathological findings were showed that application of LSCT on the treatment of cornea was an effective on restoring the corneal clarity and prevention of vascularization.
Description
Keywords
Veterinerlik