Cilt:03 Sayı:01 (2021)
Permanent URI for this collection
Browse
Recent Submissions
Item Kültür Ve Turizm Bakanlığı Halk Kültürü Bilgi Ve Belge Merkezine Kayıtlı Deri Sanatı Ustaları(Ankara Üniversitesi, 2021) Özdemir, Melda; Güzel Sanatlar FakültesiEl sanatı ürünleri, binlerce yıllık Anadolu maddi kültür tarihi içerisinde öncelikle işlevsel olarak kullanılmış zamanla estetik yönlerinin gelişmesiyle de dikkat çekmiştir. Gündelik hayattaki ihtiyaçların ve ustaların yaratıcılığının/tasarım yeteneğinin şekillendirdiği bu alan zamanla üretim teknikleri değişse de halk kültürü içindeki önemini kaybetmemiştir. El sanatları içinde yer alan deri ürünleri giysi, aksesuar, halk mutfağı, halk müziği gibi oldukça geniş bir kullanım alanına sahiptir. Deri ürünlerinin, geleneksel üretim şekillerinin, geleneksel aktarım yollarının (usta-çırak ilişkisi), kullanılan araç ve gereçlerin kuşaktan kuşağa sağlıklı bir şekilde aktarımının sürdürülmesi ise, üretim şekillerinin hızla makineleştiği günümüzde oldukça önemli bir konudur. Bunun başarılmasının en önemli yolu ise araştırma ve arşivleme çalışmalarıdır. Bu amaçla Kültür ve Turizm Bakanlığı Araştırma ve Eğitim Genel Müdürlüğü’ne bağlı olarak faaliyet gösteren Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi’nde halk edebiyatı, halk inançları, geçiş dönemleri gibi birçok kültürel alan ile birlikte Geleneksel El Sanatları da yer almaktadır. Folklor Araştırmacılarının planlı alan araştırmalarında derledikleri el sanatı ürünleri 1966 yılında kurulan bu belgelikte yer almakta olup günümüzde de araştırma sonuçlarının burada arşivlenmesine devam edilmektedir. Halk Kültürü Bilgi ve Belge Merkezi’nde yer alan deri ustaları ve ürünlerinin araştırılacağı bu çalışma sayesinde el sanatları alanında çalışan, öğrenim gören araştırmacılar ve öğrencilerin bu kaynaklara daha kolay ve hızlı bir şekilde ulaşacağı düşünülmektedir.Item A Brief Evaluation on the Plant Depictions in the Hittite Deciption Art(Ankara Üniversitesi, 2021) Özcan, Ayşe Tuba; Güzel Sanatlar FakültesiThe Hittite Empire is one of the most important civilizations that contributed to the field of art through numerous artworks. The diversity of motifs in the Hittite artworks makes them unique. Although there are many researches about the illustrations on the Hittite depicted-artworks, the absence of a detailed study on botanical motifs has accelerated this study. A lot of subjects and motifs have been depicted on the artworks and botanical motifs occupy an important place among them. The botanical motifs on the artworks shed light on the Hittite art. In the light of these studies it has been seen that there are pretty much botanical-depicted Hittite works. The examples regarding the botanical-depicted artwork in this paper constitute only some instances of the works. Many of the Hittite Period works have been searched and analyzed and then the relation between the plant types in these works and modern-day plant types have been studied. The botanical motifs in the artworks, which have different details in each piece, take places in specific compositions in depiction fields. Those motifs have been applied sometimes on their own and sometimes with figures of people, animal and god. The plant motifs on the artworks have been used as decorative elements on occasions and they have been sometimes used as signs in the hieroglyph writing system. The plants frequently used by the Hittite people in the daily life have been imaged on the artworks and thus the Hittite social life has been depicted on the works.Item D Grubu’nun Türk Resim Sanatında Özgünlük Açısından Önemi(Ankara Üniversitesi, 2021) Baysal, Abidin Müslüm; Güzel Sanatlar FakültesiBu çalışmada; Türk Resim Sanatının modernleşmesinde, ortaya çıktığı dönemden, günümüze kadar, kalıcı etkiler yaratmayı başarmış “D Gurubu’nun” özgünleşme açısından önemi incelenmiştir. Bu çalışmayı hazırlarken, basılı kitaplar başta olmak üzere, dijital kaynaklarda dâhil tüm yazılı ve görsel kaynaklardan faydalanılmıştır. Türkiye’nin modernleşme tarihinin ilk adımları, devamı niteliğinde olduğu Osmanlı İmparatorluğu döneminde atılmıştır. Tarihçiler tarafından “Batılılaşma” olarak adlandırılan bu süreç, gerçek manasıyla Tanzimat Dönemi uygulamalarıyla başlamıştır. Dolayısıyla bu dönemde atılan adımlar. Gerçek manada modern dünyanın ruhuna uygun adımlar olarak değerlendirilmiştir. Böylece Osmanlı Devleti için, kendi özgünlüğünde modernleşme yolu açılmıştır. Atılan bu adımların verdiği ilham, ayrıca Osmanlı Resim Sanatının yönünün, batıya dönmesinde önemli bir rol oynamıştır. Tanzimat ile başlayan modernleşme, bizim için ne anlama geliyorsa. Türk Resim Sanatının modernist dönüşümünde, önemli bir dönüm noktasını oluşturan D Gurubu da o anlama gelmektedir. 1926 sonrası, sanat eğitimi almak için yurtdışına çıkmış olan genç sanatçılar, bulundukları sanat ortamlarında, Fovizm, Kübizm ve Dışavurumculuktan yoğun olarak etkilenmişlerdir. Yurtdışından, bu duygu ve izlenimlerle ülkeye dönen, Zeki Faik İzer, Zühdü Müridoğlu ve Cemal Tollu gibi sanatçılar, zamanın ruhunun artık akademik anlayıştan yana olmadığını görmüşlerdir. İzlenimci sanat anlayışına ve akademik öğretiye bayrak açan sanatçılar, sanatsal yaratma süreçlerinin olabildiğince özgürleşmesi gerektiği fikri konusunda uzlaşmışlardır. Ve bu ortak aklı hareket geçirmek içinde 1933 yılında D Gurubunu kurmuşlardır. Böylece Türk Resim Sanatı için yeni bir evre başlamıştır. Sonuç olarak; görülmektedir ki Türk Resim Sanatının modernleşme süreci, D Gurubu dönemi ele alınmadan yeterince anlaşılamaz.Item Sahne Tasarımının Görsel Bileşenlerinden Sahne Makyajının Dramatik Metnin İletisine Evrensel Ölçekte Katkısı(Ankara Üniversitesi, 2021) Baltacıoğlu, Yeşim; Güzel Sanatlar FakültesiBu çalışmada tiyatronun önemli bileşenlerinden sahne tasarımı konusuna değinilerek görsel tasarım, sahne makyajı özelinde, daha çok kostüm tasarımı ile ele alınmış, dünyadan ve Ankara Devlet Tiyatrosu’nda sahnelenen kurgular için yapılmış olan makyaj tasarımları üzerinden örneklendirilerek anlatılmıştır.Item Sanatta Fallus İmgesinin Dönüşümü(Ankara Üniversitesi, 2021) Altaş, Şemsi; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiHer toplum tarihin farklı dönemlerinde kendilerine özgü kültler yaratmıştır. Bu davranış biçimlerinin sonucu olarak bereket kültü dişil olanla, fallus eril olanla ilişkilendirilmiştir. Göbeklitepe dikilitaşları ise bu anlamda ilk fallus kültleri olarak görülebilir. Söz konusu dikili taşlar, doğanın dişil kültlerine karşın dikeysel bir eril duruştur. Daha sonraki dönemlerde de gerek Antik Yunan gerekse Antik Roma toplumları fallus kültlerine ayrı bir önem vermiştir. Hristiyanlığın özellikle batı toplumunda etkili olmasıyla birlikte fallus, gösteri gücünü kaybetmiş ve yerini ikonografiye bırakmıştır. İkonografik resimler ise fallusu gizleyerek kült değerinin tamamen kaybolmasına neden olmuştur. Fakat modern ve postmodern dönemle birlikte fallus imgesi bu kez gösterge haline dönüşmüştür. Özellikle Constantin Brâncuși, Barbara T. Smith, Yayoi Kusama gibi sanatçılar fallus imgesini kendi gösteri nesnesi haline getirmişlerdir. Fallus imgesi değişen kültürlerin dönüşen imgesidir. Bu dönüşüm fallus imgesinin makalede ele alınmasını gerekli kılmıştır. Ayrıca bu gereklilik sayesinde toplumların fallus imgesine olan bakış açısı derinlemesine incelenmiş ve örneklerle makale zenginleştirilmiştir. Tüm bunların yanı sıra fallus imgesinin biçimsel ve anlamsal dönüşümü sanatsal ve felsefi noktalardan değerlendirilmiştir.