Cilt: 06 Sayı: 01 (2023)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt: 06 Sayı: 01 (2023) by Subject "Afet Yönetimi"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Afet yönetimi odağında orman yangınlarının değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi, 2023) Usta, GalipGeçmişten günümüze toplumların çeşitli afetlere maruz kaldıkları, değişen koşullarla birlikte afet çeşitliliğinin ve yaşanma sıklığının değiştiği söylenebilir. Afetleri genel olarak doğal ve teknolojik kökenli afetler olarak sınıflandırmak mümkündür. Çalışmanın konusunu oluşturan orman yangınlarının da afet sınıflaması içerisinde yer aldığı görülmektedir. Bu bağlamda yapılan çalışmada; Türkiye’de, 2005-2020 yılları arasında meydana gelen orman yangınlarının; zamansal, bölgesel, nedensel ve yanan alan miktarı açısından değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Ayrıca 2005-2020 yılları arasında internet kullanıcılarının “Google Trends” özelinde orman yangınları konusundaki eğilimlerinin değerlendirilmesi de hedeflenmiştir. Çalışmada; orman yangınlarının çıkış nedenleri arasında ihmal-kaza olaylarının ilk sırada yer aldığı görülmüştür. 2005, 2009, 2011, 2013, 2015 ve 2019 yıllarında çıkan yangın sayıları açısından il statüleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmaktadır (p<0,05). 2005, 2009, 2011, 2013, 2015 ve 2019 yıllarında büyükşehirlerde çıkan yangın sayıları anlamlı derecede yüksektir. Yangınla mücadelede tüm afetlerde olduğu gibi hazırlık ve müdahale çalışmalarının önemli olduğu söylenebilir. Orman yangın riski yüksek olan bölgelerin teknolojik araç-gereçlerle denetlenmesinin, söndürme ekipmanları açısından donatılmasının, bölgede yaşayan vatandaşların yangınlar konusunda bilinçlendirilmesinin önem arz ettiği düşünülmektedir. Yapılan çalışmalar afet yönetimi çerçevesinde incelendiğinde; yangın gözetleme kulelerinin ve yangın emniyet yollarının yapılması, duyarlılık haritalarının oluşturulması, erken uyarı sistemlerinin kurulması veya güçlendirilmesi ile farkındalık çalışmalarının yürütülmesi gibi faaliyetlerin bütünleşik afet yönetim sisteminde risk yönetimi kapsamında, yangının söndürülmesi, gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması ve yeniden ağaçlandırma gibi çalışmalar ise kriz yönetimi kapsamında değerlendirilebilir. Sonuç olarak bütünleşik afet yönetim modelinin evreleri olan hazırlık, zarar azaltma, müdahale ve iyileştirme aşamalarının orman yangınları konusunda da sistematik bir şekilde işletilmesinin olası yangın zararlarının azaltılmasına ve orman yangınlarının önlenmesine katkı sunacağı öngörülmektedir.Item Osmanlı Devleti’nin çekirge afeti ile mücadelesinde bir işgücü olarak amele taburları(Ankara Üniversitesi, 2023) Taştekin, SerapÇekirge istilası, Osmanlı Devleti tarihinde farklı bölgelerde sık rastlanılan bir hadiseydi. Biyolojik afetlerden kabul edilen ve pek çok bölgeyi etkisi altına alan çekirge afetiyle mücadele için çeşitli tedbirler alındı. Hububatın yok olmasına ve kıtlığa sebebiyet veren bu afetle baş etmek için Çekirge Kanunnameleri hazırlayan Osmanlı yönetiminin karşısına çıkan en büyük sorunlardan birisi, mücadelede kullanılacak işgücü oldu. Çekirge ile mücadelede çeşitli istihdam kollarından faydalanıldı. Bunlardan ilki, istilaya uğrayan mahallerdeki ahaliydi. İskân olan yerlerde ahali çekirge itlafına katılırken, bunun dışındaki mahaller için ek işgücü gerekti. Ahalinin mücadelede yetersiz kaldığı veya iskân olmayan yerlerdeki çekirge istilasının bertaraf edilmesi için başvurulan işgücü ise amele taburları oldu. I. Dünya Savaşı sırasında geri hizmet birlikleri olarak hazır tutulan ve karayolu, demiryolu yapımı, ağaç kesimi, imar faaliyetleri, maden işleri gibi hizmetlerde çalışan amele taburlarından çekirgeyle mücadelede sıkça yararlanıldı. Bu çalışma, amele taburlarının çekirge afetiyle mücadeledeki yerinin ortaya konulması bakımından önem arz etmektedir. Çalışmanın metodolojisinde çekirge afeti yönetimi için hazırlanan hukuki düzenlemelerden Çekirge Kanunnameleri ve takviye alınan amele taburları ile ilgili Osmanlı arşiv belgeleri taranarak, bu birliklerin nasıl görevlendirildiği incelenmiştir. Amele taburlarının çoğunluğu silahaltına alınmayan erkeklerden oluştuğu için, çalışma zamansal olarak I. Dünya Savaşı dönemi ile sınırlanmıştır.