Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spormetre Dergisi
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi Spormetre Dergisi by Issue Date
Now showing 1 - 20 of 704
Results Per Page
Sort Options
Item Halk dansları temel figür öğretiminde aynaların öğrenme ve performansa etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Ceylan, Gizem; Other; OtherBu çalışmanın amacı, halk dansları figürleri öğretilirken, ortamın aynalı ya da aynasız olması durumunun, öğrenciler üzerine etkilerini incelemektir. 2016- 2017 eğitim öğretim yılı güz ve bahar dönemlerini kapsayan bu çalışma, Ankara Büyükşehir Belediyesi Batıpark Çocuk Kulübüne kayıtlı 46’sı 4.sınıf ve 49’u 2.sınıf toplamda 94 öğrenci ile yürütülmüştür. Çalışmada video analizi, memnuniyet anketi ve görüşme yöntemi kullanılmış, verilerin analizi SPSS 18 paket programı ile yapılmıştır. Araştırmanın sonucunda elde edilen nicel bulgulara göre aynalı salonda eğitim gören öğrenciler ile aynasız salonda eğitim gören öğrenciler arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar tespit edilmiştir. Video analizlerinde hareket uyumu, denge bozukluğu, şaşırmalar ve ritim duygusu bakımından aynalı ve aynasız salon gruplarının karşılaştırılmasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar kaydedilmiştir (p<0.05). Nitel bulgulara göre, anında geri bildirim dönütünün olmasının, hızlı öğrenmeyi ve hatayı anında düzeltmeyi desteklediği vurgulanmıştır. Yine nitel bulgulara göre, özellikle görsel geri bildirimin söz konusu olduğu öğrenme ortamında öğrenci, dansçı ve eğitmenin sınıfta bir uyaran (ayna) ile eğitim vermesi ya da almasının olumlu sonuçlar doğurabileceği kanısına varılmıştır. Çalışmanın nicel ve nitel bulgularına göre, çocuklara halk dansları figürleri öğretilirken, aynalı bir salonda eğitim vermenin olumlu etkilerinin olduğu sonucuna varılmıştır.Item Takıma ilişkin elde edilebilir sosyal destek ölçeği: türkçe uyarlaması, geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara Üniversitesi, 2018) Şenel, Ender; Other; Spor Bilimleri FakültesiBu çalışmanın amacı, Takım İlişkili Elde Edilebilir Sosyal Destek Ölçeğini Türkçeye uyarlamak ve çeşitli seviyelerde aktif olarak müsabakalara çıkan takım sporcularının katılımıyla geçerlik ve güvenirlik çalışmasını yapmaktır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, Coffee, Freeman ve Allen (2017) tarafından geliştirilen Takıma İlişkin Elde Edilebilir Sosyal Destek Ölçeği kullanılmıştır. Ölçek Beaton ve ark. (2000) tarafından önerilen süreçlere göre çevrilmiştir. Türkiye’de çeşitli liglerde ve seviyelerde, Futbol, Basketbol, Voleybol, Hentbol branşlarında en az 3 yıldır aktif olarak müsabakalara katılan sporcular araştırmaya dahil edilmiştir. Araştırma üç aşamadan oluşmaktadır. Birinci aşamada ölçeğin kapsam geçerliği test edilirken, ikinci ve üçüncü aşamada ise yapı geçerliği ve güvenirliğine yönelik analizlere yer verilmiştir. Ölçeğin yapı geçerliliği için AMOS programında Doğrulayıcı Faktör Analizi kullanılmıştır. Birinci aşamada yapılan analizler ölçeğin kapsam geçerliğinin olduğunu göstermiştir. Araştırmanın ikinci aşamasında, ölçeğe ait faktör yükleri ve dağılımları tespit edilmiştir. Dört faktörlü modelin RMSEA ve SRMR değerlerinin düşük, CFI değerinin ise yüksek olduğu görülmüştür. Araştırmanın üçüncü aşamasında ise bağımsız bir sporcu grubu ile ölçeğe ilişkin dört faktörlü yapı doğrulayıcı faktör analizi ile yenide test edilmiştir. Son aşamada, ölçeğe ait RMSEA ve SRMR değerlerinin düşük, CFI değerinin ise yüksek olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, Takıma İlişkin Elde Edilebilir Sosyal Destek Ölçeğinin Türkçe formunun Türk sporculardan oluşan gruplarda takıma yönelik sosyal destek algısını ölçebilecek geçerli ve güvenilir bir ölçek olduğu görülmüştür.Item Beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki etik ilkeleri ölçeğinin geçerlik ve güvenirlik çalışması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Özbek, Oğuz; Spor Yöneticiliği; Spor Bilimleri FakültesiBu çalışmanın amacı “beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki etik ilkelere” uyma düzeyini ölçmek için geliştirilen ölçeğin geçerlik ve güvenirliğini yeniden test etmektir. Araştırma tarama modelindedir. Araştırmanın verileri, 308 beden eğitimi öğretmeninden oluşan çalışma grubundan elde edilmiştir. Veri toplama aracı ölçekte, 32 madde ve dört alt boyut yer almaktadır. Profesyonellik boyutunda 14 madde, sorumluluk boyutunda 8 madde, dürüstlük boyutunda 5 madde, saygı boyutunda 4 madde yer almıştır. Ölçek seçenekleri, hiç katılmıyorum ile tam katılıyorum arasında, bu seçeneklerin değerleri ise 1-5 arasında değişmektedir. Ölçeğin geçerlik çalışması için madde toplam korelasyon katsayılarına bakılmış, faktör yapısını test etmek için doğrulayıcı faktör analizi uygulanmıştır. Güvenirlik için ise Cronbach’s Alpha katsayısı hesaplanmıştır. Ölçeğin, doğrulayıcı faktör analizi ile boyut geçerliliği test edilmiştir. Doğrulayıcı faktör analizi sonucu ortaya çıkan model uyum indeksleri değerlendirilmiş, uyum indekslerinin kabul edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Ölçeğin bütününe ilişkin Cronbach’s Alpha katsayısı 0,91 bulunmuştur. Sonuç olarak, “beden eğitimi öğretmenlerinin mesleki etik ilkeleri ölçeği”nin geçerli ve güvenilir olduğu saptanmıştırItem Elit yüzücülerde antropometrik-somatotip değişkenler ve somatotipin performansa etkisi(Ankara Üniversitesi, 2018) Hınçal, Sibel Hande; Antropoloji; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiBu çalışmanın amacı, yüzücülerde antropometrik ve somatotip özelliklerin incelenmesi ve somatotipin performansa etkisini ortaya koymaktır. Bu amaçlar doğrultusunda yaş ortalaması 12.9±2.42 yıl olan (n=21) kadın, (n=41) erkek toplam 62 yüzücüden boy ve ağırlık, triceps, biceps, subscapular, suprailiac ve baldır deri kıvrımı kalınlıkları, dirsek ve diz genişliği, kasılı biceps, gevşek biceps ve ayakta baldır çevresi olmak üzere ölçümleri alınmıştır. Ölçümler İnternational Biological Programme’ ın öngördüğü teknikler doğrultusunda alınmıştır. Ayrıca performans ölçümlerine n=11 kadın, n=13 erkek toplam 24 yüzücü katılmıştır. Performansı belirlemek için sporculardan 2x100 m serbest dereceleri antrenörleri tarafından dakika-saniye-salise cinsinden kronometre yardımı ile alınmıştır. Değerler SPSS 20 programına aktarılmıştır. Analiz sonuçlarına göre yaş grupları ve cinsiyetler arasında deri kıvrımı kalınlık ve genişlik ölçülerinde anlamlı farklar bulunmuştur (p<0.05). Tüm sporcularda dengeli somatotip bulunmuştur. Cinsiyet ve endomorfi arasında kuvvetli derecede negatif yönlü bir korelasyon bulunmuştur (p<0.05). Cinsiyet-ektomorfi arasında sporcularda anlamlı pozitif yönde korelasyon bulunmuştur (p<0.05). Yaş ile somatotip değerleri arasında anlamlı fark bulunmamıştır (p>0.05). Endomorfi-mezomorfi arasında pozitif yönde güçlü korelasyon bulunmuştur (p<0.05). Mezomorfi-ektomorfi arasında negatif yönde anlamlı korelasyon bulunmuştur (p<0.05). Ektomorfi-endomorfi arasında negatif yönlü korelasyon bulunmuştur (p<0.05). BMI-endomorfi arasında güçlü yönde pozitif korelasyon (p<0.05), BMI-ektomorfi arasında negatif yönde güçlü korelasyonbulunmuştur. BMI-mezomorfi arasında pozitif yönde anlamlı korelasyon bulunmuştur. Cinsiyetler arasında derece farkı bulunamamıştır (p>0.05).Yaş grupları arasında derece farkı bulunmuştur (p<0.05).Toplam derece ortalaması ve yaş grupları arasında anlamlı yönde negatif korelasyon bulunuştur (p<0.05.) Dereceler ile somatotip arasında anlamlı korelasyon bulunamamıştır (p>0.05)Item Hipoksik ortamda akut ve kronik tekrarlı sprint uygulamalarının bazı fizyolojik parametreler ve performans üzerine etkileri(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Akalan, Cengiz; Antrenörlük Eğitimi; Spor Bilimleri FakültesiSon yıllarda tekrarlı sprint yeteneği (repeated sprint ability, RSA) antrenmanı takım sporlarında normal antrenman programına ilaveten uygulanan bir antrenman yöntemi olarak sık kullanılır hale gelmiştir. Ayrıca bu antrenman yöntemi hipoksik koşulda da uygulanmaktadır ve hipokside tekrarlı sprint antrenmanı (repeated sprint training in hypoxia, RSH) olarak isimlendirilmektedir. Literatürde RSH antrenmanının normobarik koşuldaki RSA performansına etkisi olmadığını bildiren bazı çalışmalar olmasına rağmen, ilgili literatürde bu antrenman yönteminin fizyolojik, moleküler ve performans bileşenlerinde önemli gelişmeler sağladığı da iddia edilmektedir. Çalışmalarda elde edilen sonuçlar çelişkili görünmektedir ve çalışmalarda uygulanan kronik/akut hipoksiye maruz kalma derecesi (solunan oksijen fraksiyonu: % 10,9-16,4) ve test protokolleri (yüklenme/dinlenme oranı, setler arası dinlenme süresi ve sprint mesafesi) farklılık göstermektedir. Bu nedenle, bu antrenman yönteminin etkileri hala tartışılmaktadır. Uygulayıcıların bir antrenmanın etkilerini anlamaları çok önemlidir. Bu nedenle, bu derleme akut ve kronik hipoksik ortamın RSA performansı üzerindeki etkilerini özetlemek amacıyla yapılmıştır.Item Antrenörlerin sportmen davranış ölçeğinin türkçe uyarlama çalışması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Aktaş, İsmail; Other; OtherÇalışmanın amacı, Antrenörlerin Sportmen Davranış Ölçeği’nin (Sportspersonship Coaching Behaviors Scale- SCBS) Türkçe uyarlamasının geçerlik ve güvenirliğini test etmektir. Araştırma grubu, Ankara’da bulunan yaşları 11-17 arasında değişen ( = 15.05), farklı branşlardaki takımların alt yapılarından toplam 206 aktif sporcudan oluşmaktadır. Ölçeğin yapı geçerliğini test etmek amacıyla Doğrulayıcı Faktör Analizi (DFA) uygulanmış, güvenirliğini belirlemek amacıyla, Cronbach-Alfa güvenirlik katsayısı ile madde toplam test korelasyonları incelenmiştir. DFA ile elde edilen bulgular doğrultusunda 6 faktör ve 24 maddeden oluşan yapının orijinal ölçekle paralellik gösterdiği sonucuna ulaşılmıştır. Modelin uyum iyiliği indeksleri doğrultusunda kabul edilebilir bir yapı gösterdiğine kanaat getirilmiştir. Güvenirliğe ait elde edilen bulgularda; tüm ölçeğe ilişkin Cronbach alfa değerinin .85, alt boyutlara ait değerlerin ise .70 ile .84 aralığında olduğu belirlenmiştir. Sonuç olarak ölçeğin Türkçe versiyonunun; ergen sporcuların, antrenörlerinin sportmen davranışlarına ilişkin algılarını ölçmek amacıyla kullanılabilir yapıda olduğu söylenebilir.Item Fıtness merkezlerinin işletmecilik sorunları ve geleceğe yönelik planları: ankara ilinde nitel bir araştırma(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Doğaner, Seçkin; Spor Yöneticiliği; Spor Bilimleri FakültesiAraştırmada, spor endüstrisi içerisinde yer alan fitness merkezlerinin güncel sorunlarının ve geleceğe yönelik işletme planlarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, nitel araştırma tekniği ve bu tekniğe ait durum çalışması deseni tercih edilmiştir. Veriler, yarı yapılandırılmış görüşme formu ile elde edilmiştir. Formda, demografik bilgilerin dışında 12 adet soru bulunmaktadır. Araştırma grubu, Ankara ilinde ve en az 5 yıllık işletme geçmişine sahip fitness merkezlerinde yönetim kademesinde görev yapan 13 katılımcıdan oluşmaktadır. Katılımcılar amaçlı örnekleme yöntemi ile seçilmişlerdir. Formlardan elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilmiştir. Çalışmadan elde edilen veriler sistematik bir biçimde betimlenmiş daha sonra neden – sonuç ilişkilerini belirleyen kodlar oluşturularak, belirli temalar altında sınıflandırılmıştır. Verilerin geçerliğini ve güvenirliğini saptamak için sorulardaki, duygu ve düşünceler ile arasındaki anlam ilişkilerine bakılmış ve Spor Bilimleri alanında çalışan üç uzmanın görüşlerine başvurularak, değerlendirilme yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre, en çok karşılaşılan sorun finansaldır. Buna bağlı olarak malzeme yenilenmesi, rekabet ortamı ve yerel denetimlerin getirdiği yükümlülükler ise, yöneticiler tarafından belirtilen diğer sorunlar olarak görülmüştür. Yöneticiler bu sorunları aşabilmek için çeşitli reklam ve kampanya hizmetlerinden faydalandıklarını belirterek, kalite artırımı yoluna gittiklerinden bahsetmişlerdir. Ayrıca yöneticiler, alanında uzman, kaliteli ve yenilikçi bir ekipten oluşan işletmenin her zaman en önemli hedefleri olduğunu belirtmişlerdir. Yöneticiler ayrıca bu tip işletmelerde tecrübe, özveri ve nitelikli iş yapmanın çok önemli olduğunu belirtmiş ve teşvik olmadan işletmelerin zorda kalacağını vurgulamışlardır. Sonuç olarak, yöneticilerin rakipleri ile mücadele edebilmek, ekonomik olarak güçlenmek ve tanınmış bir işletme olabilmek için, yaratıcı endüstriler teorisinde bahsedilen yenilikçi fikirleri, kendi işletmelerinde uygulamaya çalıştıkları ve bu yönde rekabet içeren bir çaba harcadıkları tespit edilmiştir.Item The effect of gender and lıvıng place on the number of falls, the rısk of fallıng, the fear of fallıng and balance over 65 years of age(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Saygın, Özcan; Other; OtherThis study was carried out to investigate the effect of gender and living place on the number of falls, the risk of falling, the fear of falling, and balance of older people. A total of 148 volunter elderly individuals (59 women and 89 men living in a nursing home and home) participated in this study. According to the 2X2 ANOVA analysis results; gender showed a statistically significant effect on the number of falls (df = (1, 140), F = 5,777, p= .018), fear of falling (df= (1, 140), F=4,609, p=.034), risk of falling (df= (1, 140), F=5,999, p=.016), functional reach test scores (df= (1, 140), F=10,866, p=.001). Older women were more likely to fall than older men, had a higher risk of falling, fear of falling, and a poorer balance. Living place was showed statistically significant effect on fear of falling (df= (1, 140), F=36,854, p=.000), risk of falling (1, 140), F=5,750, p=.018). While elderly people living in the house had more fear of falling than the elderly living in the nursing home, the older people living in the nursing home had a higher risk of falling than those living at home. Gender*living place interaction had a significant effect on fear of falling (df= (1,140), F=12,056, p=.001). It was observed that both older men and women living at home had more fear of falling than older men and women living at nursing homes. According to Independent Sample t test; Functional reach test scores (balance skills) were found to be higher in the elderly who had a low fall risk. In conlusion; to prevent falls and to take precautions, the risk of falls, fear of falling and balance skills of the elderly should be monitored on a regular basis.Item Sporcularda orta ve yüksek şiddetlerdeki aerobik egzersizin bozucu etkiye direnç üzerine etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Çakaloğlu, Erdem; Beden Eğitimi ve Spor Öğretmenliği; Spor Bilimleri FakültesiEgzersizin insan sağlığına çok yönlü faydaları konusunda günümüzde en dikkat çeken konulardan birisi bilişsel sağlığa olan yararlarıdır. Yönetici işlevler, bir amaca ulaşmak için planlama, bilgiyi kullanma, soyut düşünme ve çıkarımlar yapma gibi birçok özelliği içine alan bir kavram olmakla birlikte aerobik egzersiz ile ilişkisi sık sık çalışılmaktadır. Bu çalışmanın amacı sporcu popülasyonunda, orta ve yüksek şiddetli aerobik egzersizin yönetici işlevlerin ana fonksiyonlarından biri olan bozucu etkiye direnç üzerindeki etkisini incelemektir. Bu çalışmaya herhangi bir kronik hastalığı bulunmayan ve en az 3 yıldır aktif olarak spor yapan 16 sağlıklı erkek katılımcı (=21.31±1.4 yıl) dahil edilmiştir. Araştırma deseni olarak randomize karşılıklı dengeli çalışma dizaynı uygulanmıştır. Katılımcılar test süresince toplamda 4 ayrı gün laboratuvara gelmişler ve deneysel koşullar (orta ve yüksek şiddetli aerobik egzersiz ve dinlenme) için laboratuvara geliş sıraları karşıt dengelenmiştir. Katılımcılar orta şiddetli aerobik egzersiz için %60, yüksek şiddetli aerobik egzersiz için %80 kalp atım rezervinde 30 dakikalık egzersiz yapmışlardır. Dinlenme koşulunda ise egzersiz koşullarında geçen süre kadar dergi ve kitapların olduğu sessiz bir odada oturmaları sağlanmıştır. Test koşullarının öncesinde ve 15 dakika sonrasında bozucu etkiye direnç ölçümleri için Stroop testine alınmışlardır. Verilerin değerlendirilmesinde SPSS 22.0 paket programı kullanılmıştır. Katılımcıların farklı koşullardaki Stroop testi performansları arasındaki farkın belirlenmesi Two-Way Anova analizi ile gerçekleştirilmiştir. İstatistiksel analiz sonuçlarına göre; Stroop testi doğru sayılarına ilişkin koşullar arası anlamlı bir farklılığa rastlanmamıştır (p>0,05). Katılımcıların Stroop testi reaksiyon zamanları orta ve yüksek şiddetli aerobik egzersiz koşullarında, dinlenme koşuluna göre anlamlı düzeyde azalmıştır (p<0,05). Sonuç olarak bu çalışmada orta ve yüksek şiddetli aerobik egzersizin bozucu etkiye direnç üzerinde olumlu bir etkisinin olduğu ortaya konmuştur.Item Respıratory functıons and anatomıcal balance ın boxers(Ankara Üniversitesi, 2018) Kayacan, Yıldırım; Other; Spor Bilimleri FakültesiThe present study aimed to examine the relationship between lung capacity and balance parameters in professional boxers. Twenty-six professional-level male boxers aged 16-20 years volunteered to participate in the study. The respiratory and balance parameters of the athletes were analyzed via Pearson’s correlation with values of P<0.05 accepted as statistically significant. A positive relationship was determined for the values of volume taken in the first second/forced vital capacity (FEV1/FVC) with the average tracking error (ATE) (%), body mass index (BMI) with ATE (%), FEV1 with area used (E area) (mm2), FVC with E area (mm2) and environment used (per mm), and for vital capacity (VC) with the Y-axis pressure to the central point (Av CoPY, mm). A significant relationship was found between values of the distance and the area used by boxers to stand inbalance and the inspiration and expiration parameters. This suggests that the body balance is very effective and that the parameters related to the lung function and balance level should be evaluated together in sports areas where the aerobic capacity is used extensively.Item Sporcuların antrenör-sporcu ilişkisi ile sportmenlik yönelimleri üzerine bir araştırma(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Güllü, Sevim; Other; OtherBu çalışmada antrenör-sporcu ilişkisi ile sportmenlik yönelimi arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma tekniği olarak nicel araştırma yöntemlerinden betimsel ve ilişkisel tarama tekniği kullanılmıştır. Çalışma grubunu seçkisiz olmayan örnekleme yöntemlerinden kolayda örnekleme yöntemi ile seçilen 77’si kadın, 150’si erkek toplamda 227 katılımcı oluşturmaktadır. Katılımcılar İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve Gelişim Üniversitesi’nin Spor Bilimleri Fakültelerinde 2018-2019 Eğitim-Öğretim yılında öğrenim görmekte olan ve aynı zamanda sporcu olan öğrencilerden oluşmaktadır. Katılımcılara öncelikle, kişisel bilgilerden oluşan sorular sorulmuştur. Ayrıca iki farklı ölçek uygulanmıştır. Antrenör-Sporcu İlişkisi Ölçeği: Jowett ve Ntoumanis (2004) tarafından geliştirilmiş ve Türkçe geçerlik ve güvenirliği Altıntaş ve arkadaşlarınca (2012) yapılmıştır. 11 ifadeden ve üç alt boyuttan oluşmaktadır, 7’ li likert tiptedir. Sportmenlik Yönelim Ölçeği ise Vallerand ve ark., (1997) tarafından geliştirilmiş ve Türkçe uyarlaması ile geçerlik-güvenirliği Balçıkanlı (2010) tarafından yapılmıştır. 20 ifadeden ve 4 alt boyuttan oluşmaktadır, 5’li likert tiptedir. Bizim çalışmamız için ayrıca yapılan güvenirlik analizinde Cronbach Alpha değerlerinin yüksek olduğu gözlenmiştir. Bulgular göstermektedir ki, katılımcıların algıladıkları antrenör-sporcu ilişkisi ile sportmenlik yönelimleri yüksek düzeydedir. Ayrıca iki ölçek ve alt boyutları arasındaki korelasyon düzeyi de pozitif yönde ve orta düzeydedir. Antrenör-sporcu ilişkisini değerlendirirken sporcu öğrenciler en çok yakınlık, daha sonra bağlılık ve sonra da tamamlayıcılık alt boyutlarına yüksek puan vermişlerdir. Sportmenlik yönelimleri incelendiğinde ise görülmektedir ki; en çok sporda sosyal sorumluluklara bağlılık, sosyal normlara uyum, kurallara ve yönetime saygı, en sonuncu olarak da ve rakibe saygı alt boyutuna katılım göstermişlerdir. Demografik değişkenlere göre bazı alt boyutlara katılım oranları farklılaşmaktadır. Sonuç olarak, sporcuların algıladıkları antrenör-sporcu ilişkisi ile sportmenlik yönelimleri arasında pozitif yönde ilişki vardır.Item Fiziksel aktivite: bilinenin çok ötesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Satman, Mehmet Cem; Other; OtherFiziksel aktivite için tasarlanmış olan insan bedeninin, hareketsizlik ile beraber karşı karşıya kaldığı sorunlar hergeçen gün artmaktadır. Yüzyıllar öncesinden fiziksel aktivitenin önemine dair söylenmiş sözlerin haklılığı bugün herkes tarafından kabul görmektedir. Bu derleme ile fiziksel aktivitenin genel olarak herkes tarafından kabul gören sağlığa faydalarının dışında, nörolojik etkileri, bu etkilere bağlı olarak farklı yaş gruplarındaki zihinsel süreçler üzerindeki rolü, bu süreçlerin bir sonucu olarak akademik başarının arttırılmasına dair katkıları ortaya koyulmaya çalışılmaktadır. Bu çerçevede fiziksel aktivitenin öz saygı, özgüven ve iyi olma hali gibi kavramlar ile ilişkisinin yanı sıra farklı zihinsel problemler yaşayan bireylerin tedavileri için kullanımından, travma sonrası stres bozukluğunun aşılmasındaki katkılarına kadar pek çok nokta da ele alınmıştır. Okul öncesi eğitim alan çocukları, ergenleri ve üniversite öğrencilerini içeren çok geniş bir yelpazede, eğitime fiziksel aktivitenin dahil edilmesi yolu ile çok daha büyük oranda fiziksel ve zihinsel gelişim gerçekleştirilebileceği ifade edilmeye çalışılmıştır. Fiziksel aktivitenin eğitim-öğretim içerisindeki yerinin ne kadar önemli olduğu inkar edilemez bir gerçektir çünkü sağlıklı çocuk daha iyi öğrenir. Derleme içerisinde sunulan bilgilerin ve araştırma raporlarının, gerek öğretmenler, gerek okul yöneticileri gerekse veliler için çocukların geleceğini planlamaya yardımcı olması umulmaktadır. Ayrıca her yaştan bireyin, fiziksel aktivitenin bu yönlerini tanımalarıyla yaşamlarında olumlu bir değişime yol açabileceklerine inanılmaktadır.Item Lise öğrencilerinin spora katılım güdülerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Hazar, Zekihan; Other; OtherBu araştırmanın amacı: lise öğrencilerinin “spora katılım güdülerinin” farklı değişkenlere göre incelenmesidir. Bu araştırma için tarama deseni kullanılmış, örneklem seçiminde ise maksimum çeşitlilik örnekleme yöntemi benimsenmiştir. Bu doğrultuda araştırmanın çalışma grubunu, 2017-2018 eğitim öğretim döneminde Niğde İl Milli Eğitim Müdürlüğüne bağlı merkez liselerde öğrenim gören öğrenciler oluşturmaktadır. Katılımcıların %60,3’ü kadın (n=179), %39,7’si erkektir (n=118). Katılımcıların %10,4’ü 14 yaş (n=31), %42,4’ü 15 yaş (n=126), %35,7’si 16 yaş (106), %11,4’ü 17 yaş (34) grubundadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak 2001 yılında Oyar ve ark. tarafından geçerlilik ve güvenilirlik çalışması yapılan Spora Katılım Güdüsü Ölçeği kullanılmıştır. Elde edilen veriler SPSS 24.0 paket programı kullanılarak çeşitli analizler yapılmıştır. Araştırma bulgularına göre katılımcıların ölçekten almış oldukları toplam puanlarının aktif spor yapıp yapmama ve okul türü değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı düzeyde farklılık gösterdiği tespit edilirken; cinsiyet, yaş, anne eğitim durumu, baba eğitim durumu, anne mesleki durum ve baba mesleki durum değişkenleri arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Sonuç olarak; araştırma kapsamında ele alınan bağımsız bütün değişkenlerde katılımcıların spora katılım güdülerinin olumlu yönde olduğu görülmektedir. Özellikle istatistiksel olarak anlamlı farklılığın aktif olarak spor yapanlar ile spor lisesinde öğrenim görenler lehine olması spor yapma ile spora güdülenme arasındaki pozitif ilişkiyi ortaya koymaktadır.Item Spor hizmetlerinde müşteri memnuniyeti ve davranışsal bağlılık arasındaki ilişkide ilişkisel değiştirme maliyetinin aracılık etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Eskiler, Ersin; Other; OtherTüketicilerin davranışsal bağlılıklarının önemi ve bu bağlılığın oluşmasında memnuniyetin belirleyici rolü bilinen bir gerçektir. Ancak son yıllarda bu iki olgu arasındaki ilişkide; müşterilerin işletme/marka ile etkileşiminin son bulması sonucunda oluşabilecek psikolojik veya duygusal rahatsızlık olarak tanımlanan, ilişkisel değiştirme maliyetinin rolü sorgulanmaya başlamıştır. Bu bağlamda çalışmanın amacı, spor hizmetlerinde müşteri memnuniyeti, ilişkisel değiştirme maliyeti ve davranışsal bağlılık arasındaki yapısal ilişkileri incelemek ve ilişkisel değiştirme maliyetinin memnuniyet bağlılık ilişkisinde aracılık rolünün olup olmadığının araştırılmasıdır. Araştırma verileri kolayda örnekleme yöntemi ile Sakarya ilinde yer alan özel spor merkezlerinden yüz yüze anket tekniği ile elde edilmiştir. Araştırmaya 239 erkek, 220 kadın olmak üzere toplam 459 kişi gönüllü olarak katılmıştır. Verilerin analizinde tanımlayıcı istatistikler, Açımlayıcı Faktör Analizi, Korelasyon, Regresyon ve Sobel testinden yararlanılmıştır. Bulgular, ilişkisel değiştirme maliyeti ile müşteri memnuniyeti (r=0.506) ve davranışsal bağlılık (r=0.484) arasında orta düzeyde, müşteri memnuniyeti ile davranışsal bağlılık (r=0.798) arasında ise yüksek düzeyde anlamlı ilişki olduğunu göstermektedir. Ayrıca ilişkisel değiştirme maliyetinin müşteri memnuniyeti ile davranışsal bağlılık arasındaki ilişkide kısmi aracılık etkisinin olduğu ve bu etkinin istatistiksel olarak anlamlı olduğu tespit edilmiştir. Bu bulgular, ilişkisel değiştirme maliyetini yükseltmenin (örn., ayrılma engelleri oluşturmak gibi) davranışsal bağlılığı olumlu yönde etkileyeceğine işaret etmektedirItem Lise öğrencilerinin beden eğitimi dersine yönelik tutumları: ankara’da balâ ilçesi örneği(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Yıldız, Esra; Other; OtherOrtaöğretim öğrencilerinin beden eğitimi ve spor (BES) dersine ilişkin tutumlarını inceleyen çalışmaların sonuçları değişkendir; araştırmalar sıklıkla belirli değişkenlere ilişkin benzer biçimde anlamlı fark bulurken farklı sonuçlar veren araştırmalar da bulunmaktadır. Bu araştırmanın amacı, lise öğrencilerinin BES dersine yönelik tutumlarının düzeylerini ve bazı değişkenler açısından bu düzeylerde anlamlı fark (α=0.05) olup olmadığını incelemektir. Tarama modeliyle gerçekleştirilen araştırmaya Balâ ilçe merkezindeki liselerde öğrenim gören toplam 466 (188 kız, 278 erkek) öğrenci katılmıştır. Bilgi formu ve “Ortaöğretim Öğrencilerinin Beden Eğitimi Dersine İlişkin Tutum Ölçeği” kullanılarak toplanan verilerin analizleri SPSS-21 ve LISREL-8.8 programlarında gerçekleştirilmiştir. Öğrencilerin BES dersine ilişkin tutumları “kararsıza yakın” bulunmuştur. Katılımcılardan (a) erkek öğrencilerin puanları kız öğrencilere göre, (b) Sağlık Meslek Lisesi öğrencilerinin puanları ise diğer bazı liselere göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. Ayrıca, (c) okullarındaki spor alanlarını yeterince kullanabildiğini ifade eden öğrencilerin puanları kısmen kullanabildiğini ve kullanamadığını ifade edenlere göre, (d) her zaman spor yaptığını ve fiziksel aktiviteye katıldığını belirtenlerin puanı “ara sıra”, “nadiren” ve “hiçbir zaman” cevabını verenlere göre ve (e) bir kulüpte bazen spor yapanların puanları hiç yapmadığını belirtenlere göre anlamlı düzeyde daha yüksek bulunmuştur. İlçede BES dersine ilişkin kararsıza yakın tutum düzeyleri ile bu düzeylerde daha da olumsuz puanlara sahip olan gruplar göz önünde bulundurularak uygun araştırma, uygulama ve politikaların geliştirilmesine ihtiyaç vardır.Item Basketbol ve futbol hakemlerinin mesleki haz düzeylerinin bazı demografik değişkenler açısından incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Karaçam, Aydın; Other; OtherÇalışmanın amacı hakemlerin mesleki haz düzeylerinin bazı demografik değişkenlere göre incelenmesidir. Çalışma grubu uygun örnekleme yöntemi ile oluşturulmuştur. Çalışmaya 2017-2018 sezonunda aktif olarak hakemlik yapan %61’i (n:200) basketbol ve %39’u (n:125) futbol hakemi olmak üzere 325 kişilik hakem grubu katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve Karaçam ve Pulur (2018) tarafından geliştirilen hakemler için mesleki haz ölçeği (HİMHÖ) kullanılmıştır. Değişkenler arası ilişkilerin belirlenmesi için Pearson Momentler Çarpımı Korelasyon Katsayısı, ikili karşılaştırmalarda t testi ve çoklu karşılaştırmalarda tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Yapılan analizlerde basketbol ve futbol hakemlerinin mesleki haz düzeyleri arasında cinsiyetlerine göre erkek hakemler lehine, hakemlikten elde edilen gelirlerinden memnun olma durumlarına göre gelirinden memnun olanlar lehine anlamlı bir fark olduğu görülmüştür (p<.05). Basketbol ve futbol hakemlerinin mesleki haz düzeyleri ile yönetilen maç sayısı arasında pozitif yönlü ve anlamlı ilişki olduğu görülmüştür (p<.05). Basketbol ve futbol hakemlerinin mesleki haz düzeylerinin branşa, klasmana ve eğitim durumlarına göre anlamlı bir farklılık göstermediği görülmektedir (p>.05). Basketbol ve futbol hakemlerinin mesleki haz düzeyleri ile yaş ve hakemlik yılı arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p>.05). Araştırma sonucunda futbol ve basketbol hakemlerinin cinsiyetleri, hakemlikten elde ettikleri gelir düzeyi ve yönettikleri maç sayısının hakemlerin mesleki haz düzeyleri için önemli değişkenler olduğu görülmüştür.Item Direnç egzersizleri sırasında su alımının hemogram üzerindeki akut etkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Kayhan, Recep Fatih; Other; OtherBu çalışmanın amacı, su içerek ve su içmeden yapılan direnç egzersizinin hemogram (lökosit, eritrosit ve trombosit) değerleri üzerine etkilerini belirlemektir. Çalışmaya 20-23 yaş arası on erkek üniversite öğrencisi katılmıştır. Katılımcılar daha önce belirlenen beş farklı direnç egzersizini (3 set 8RM) yapmışlardır. Eğitim programı sırasında, ilk haftada su tüketmeyerek, ikinci haftada su tüketerek direnç egzersizleri yapmışlardır. (Egzersiz öncesi ve egzersiz günlerinde rutin gıda ve sıvı alımı sağlanmış, sadece ilk hafta ki egzersiz sırasında sıvı alım kısıtlaması uygulanmıştır) Katılımcıların Hemogram (Eritrosit, Lökosit ve Trombosit) ölçümleri egzersizden önce ve sonra yapılmıştır. Elde edilen veriler p<0,05 anlamlılık düzeyinde test edilmiştir. Su almadan ve su alarak yapılan aynı direnç egzersizinin hemogram parametreleri üzerindeki etkisini incelediğimizde; Lökosit alt gruplarından su alınarak yapılan egzersiz ön-test son-test değerleri arasında Lymph% değerinde p<0,02 anlamlı bir azalma, Gran % değerinde p<0,04 anlamlı bir artış tespit edilmiştir. Su almadan ve su alarak yapılan aynı direnç egzersizinin Eritrosit alt gruplarından su almadan yapılan egzersiz ön-test son-test değerleri arasında RBC p<0,01 anlamlı azalma, HGB ve HCT değerlerinde p<0,02 anlamlı azalma görülmektedir. Aynı alt grupların (RBC, HGB, HCT) su alınarak yapılan egzersiz ön-test son-test değerleri arasında p<0,01 anlamlı azalma tespit edilmiştir. Su almadan ve su alarak yapılan aynı direnç egzersizinin Trombosit alt gruplarından su almadan yapılan egzersiz ön-test son-test değerleri arasında PDW % değerinde p<0,04 anlamlı azalma görülmüştür. Diğer alt gruplardaki parametre değerlerinde herhangi istatistiksel anlamlı değişim tespit edilmemiştir. İki farklı yöntemde yapılan direnç egzersizi Leucocyte, Erythrocyte, Thrombocyte değerlerinin (su alınmadan) ön-test/son-test (su alarak) ön-test/son-test fark karşılaştırmasında istatistiksel anlamlılık tespit edilmemiştir.Item Türkiye ile almanya futbol altyapılarının incelenerek karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Sunay, Hakan; Spor Yöneticiliği; Spor Bilimleri FakültesiÜlkelerin sportif başarıları kendilerini tanıtma ve saygınlık kazanmalarıyla beraber ülkelerin politik ve ekonomik gelişmelerine de olumlu katkı sağlamaktadır. Sporun önemini erken kavramış ülkeler, spora çok geniş tabanlı yatırımlar yapmışlar ve bunun sonucu olarak da uluslararası başarılar elde etmişlerdir. Bu başarının en önemli etkenleri, altyapı çalıştırıcılarıyla beraber altyapı seçiminde uygun yaş ve uygun spor branşına yetenekli gençlerin yönlendirilmesidir. Son yıllarda Türk futbolunda, özellikle milli takımlar seviyesinde 2006.2010.2014.2018 Dünya kupasına ve 2004,2012 Avrupa şampiyonalarına katılamamışlardır. Bu başarısızlığın altında yatan ana nedenlerden biri de altyapı eksikliği olduğunu söylenebilir. Özellikle 2002 Dünya Kupası'ndan sonra futbolda yeni yapılanmaya giden ve çeşitli projelerle altyapıya verdikleri önem neticesinde neredeyse ikinci bir milli takım çıkarabilen Almanya’nın 2014 Dünya kupasını da kazanması başarı için alt yapının ne kadar önemli olduğunu açıkça göstermektedir. Almanya’nın 2014 yılında kadrosundaki oyunculara baktığımızda liglerinde başarılı olmuş önemli isimlerin genellikle yetiştikleri kulüpte futbol oynadıkları görülmektedir. Türkiye ile Almanya’nın futbol altyapılarının genel özellikleri ve altyapıdan çıkan oyuncu sayılarının incelenerek karşılaştırılması bu araştırmanın amacını oluşturmaktadır. Araştırmanın amacı, Türkiye ile Almanya’nın futbol altyapılarının genel özellikleri ve altyapıda çıkan oyuncu sayıları incelenerek karşılaştırılmasıdır. Araştırmada iki ayrı yöntem kullanılmıştır. Birinci yöntem belgesel tarama modelidir. Belgesel tarama modeli geçmişte veya halen var olan bir durumu olduğu gibi betimlemektir. Karşılaştırmalarda ikinci yöntem olarak ise yatay yaklaşım modeli uygulanmıştır. Yatay yaklaşımda Türkiye’deki ve Almanya’daki futbol altyapılarının belirli unsurları ele alınmıştır. Veriler, basılı kaynakların ve web sayfaların incelenmesine dayanmaktadır, bu nedenle, söz konusu ülkelerin futbol altyapısının genel özellikleri ve sayısal bilgileri basılı kaynaklardan ve web sayfalarından taranmıştır. Sonuç olarak, Almanya’daki altyapı antrenörlerinin Türk antrenörlere göre daha donanımlı oldukları, yaptıkları işin bilincinde, yetenek seçiminde adil bir tutum içerisinde oldukları, malzeme ve donanım bakımından da Almanya’nın Türkiye’ye göre daha önde olduğu saptanmıştır.Item Kaybederken kazanabildik mi? İstanbul’un başarısızlıkla sonuçlanan olimpiyat adaylıklarının çıktılarının incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Tınaz, Cem; Other; Other: Olimpiyat Oyunları adaylığı, son dönemde birçok ülkede spor kamuoyunu ve de oyunlara aday olmayı düşünen şehirlerdeki yerel halkı meşgul eden önemli konulardan biridir. İstanbul da 1990’lı yıllardan bu yana düzenli olarak oyunlara ev sahipliği yapmak için aday olan şehirlerarasında yer almıştır. Bu araştırmanın amacı İstanbul’un 1993-2013 yılları arasında gerçekleşen Olimpiyat Oyunları adaylıkları neticesinde ortaya çıkan olumlu ve olumsuz çıktıların incelenmesi ve tanımlanmasıdır. Literatürde yer alan güncel bilimsel araştırmalar, ağırlıklı olarak, spor etkinliklerine ev sahipliği yapılması neticesinde ortaya çıkan mirasa odaklanırken, bu araştırmada adaylık neticesinde ortaya çıkan etkilere odaklanılmıştır. Son dönemde Olimpiyat Oyunları adaylığı süreci devam ederken adaylıktan çekilen şehirlerin sayısının artması ve aday olan ülke sayısının düşmesi bu araştırmayı önemli kılmaktadır. Araştırma kapsamında İstanbul’un Olimpiyat Oyunları adaylıkları sürecinde görev almış dokuz üst düzey yetkili ile yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiş, bu konuda hazırlanmış yazılı raporlar ve başvuru dokümanları incelenmiştir. Araştırmadan elde edilen bulgular, İstanbul’un Olimpiyat Oyunları adaylıkları neticesinde birçok somut ve soyut çıktının varlığına işaret etmektedir. Ancak bu çıktıların birçoğu “etki” olarak kalmış, yalnızca kısıtlı bir kısmı ise mirasa dönüşebilmiştir. Araştırma sonucunda şehrin ve ülkenin tanıtımına katkı sağlanması, ulaşım ve altyapı gelişiminin ivme kazanması, spor etkinliklerine ev sahipliği yapma kapasitesinin artması, örgütler arası iş birliklerinin oluşması, spor şebekelerinin gelişmesi gibi birtakım çıktılar tespit edilmiştir. Öte yandan, toplumda yaşanan hayal kırıklığı, halkın değerlendirme sürecine olan inancının azalması gibi olumsuz çıktılar da mevcuttur. Araştırmadan elde edilen bulguların İstanbul’un gelecekte gerçekleşmesi muhtemel yeni bir adaylık sürecine ve büyük boyutlu spor etkinliklerine aday olmayı planlayan Türk spor örgütlerinin miras planlama sürecine katkısı olacağı öngörülmektedir.Item Antalya’da bazı liselerde bulunan ve farklı branşlarda yer alan sporcular ile sedanterlerin el tercihi ve okul akademik başarısı arasındaki ilişkinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2018) Altuğ, Tolga; Other; OtherBu araştırmanın amacı, Antalya İlinde bulunan bazı liselerde öğrenim gören ve çeşitli branşlarda yer alan sporcu ve sedanterlerin el tercihi ve okul akademik başarısı arasındaki ilişkiyi incelemektir. Çalışmaya 210 erkek, 131 kadın olmak üzere toplam da 341 öğrenci gönüllü olarak katılmıştır. Çalışmaya katılan sporcu ve sedanterlerin el tercihinin saptanması için ‘‘Oldfield Anketi’’ uygulanmıştır. Öğrencilerin başarı durumlarını değerlendirmek için ise genel not ortalamaları yararlanılmıştır. Elde edilen veriler sonucunda sporcu ve sedanterlerin el tercihi ve okul başarısı arasındaki ilişki SPSS programında değerlendirilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre akademik başarı açısından kadınların, erkeklere göre daha başarılı oldukları görülmüştür. Sol el tercihli öğrencilerin sağ el tercihli öğrencilere göre % 13 oranında daha iyi akademik başarı puanına sahip oldukları belirlenmiştir. Ayrıca spor yapan öğrencilerin spor yapmayan öğrencilere göre %20.8 oranında akademik başarı açısından daha başarılı oldukları tespit edilmiştir.