Browsing by Author "Uysal, Ongun"
Now showing 1 - 8 of 8
Results Per Page
Sort Options
Item Akkaraman koçlarda spermanın kolesterol ve 7-dehidrokolesterol ile dondurulması ve değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2016) İnanç, Muhammed Enes; Uysal, Ongun; Ata, Ayhan; OtherBu araştırmada, ülkemize özgü bir ırk olan Akkaraman koç spermasının dondurulması ve çözdürülmesinde, kolesterol (ch) ve kolesterolün oluşumunda ara ürün olan 7- dehidrokolesterolün (7-dhc) tris sulandırıcısına eklenerek hazırlanmış solüsyonlarla elde edilecek in vitro sonuçların değerlendirilmesi amaçlandı. Araştırmada üç baş koç kullanıldı. Koçlardan haftada iki defa suni vajen yardımıyla sezon içinde sperma alındı. Her bir koçtan alınan nativ ejakülatlar birleştirildi. Birleştirilen ejekülatlar 7 eşit gruba bölündü (split ejekulat); biri kontrol grubu olarak ayrıldı; üçü ch'nin; diğer üçü de 7-dhc'nin farklı konsantrasyonları (1,5, 2,5, 3,5 mg/120x106) ile hazırlanarak tris sulandırıcısı oluşturuldu. Deneydeki sulandırıcı grupları ile dozlanan spermalar + 4 derecede 2 saat alışıma bırakıldı. Alışım süresi sonunda payetler sıvı azot buharında – 120oC 'de 15 dakikada dondurulduktan sonra sıvı azot içinde saklandı. Dondurulduktan 2 ay sonra her deneydeki gruplar için payetler 37oC'deki su banyosunda 35 saniyede çözdürüldü. Çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi, anormal spermatazoa oranı sperma analiz cihazında (CASA) değerlendirildi. Plazma membran bütünlüğünün değerlendirilmesi için HOS test, DNA fragmentasyonu için COMET, spermatazoa canlılığı SYBR-14/PI, akrozom bütünlüğü FITC-PNA/PI, mitokondriyel aktivitasyon JC-1/PI; apoptozisin tespiti için Annexin V/PI yöntemi uygulandı. Ayrıca, antioksidan etkisinin değerlendirilmesi için lipit peroksidasyona (LPO) bakıldı.Çözüm sonrası motilite, ölü/canlı, akrozom hasarı, ve HOS test yönünden 7dhc grupları ile ch grupları arasında istatistiksel olarak aralarında bir fark bulunmazken; kontrol gruplarına göre istatistiksel olarak fark bulunmuştur (p<0,001). Anormal spermatozoa oranı, lipit peroksidasyon, DNA hasarı ve mitokondrial aktivasyon yönünden gruplar arasında istatistiksel bir fark bulunamamıştır (p>0,05). Ayrıca, apoptosis yönünden veriler incelendiğinde canlı ve erken apoptosis hücrelerinde istatistiksel farklılıklar görülürken (p<0,001); diğer veriler arasında (sayılan hücre, geç apoptozis, nekrotick hücre) istatistiksel olarak bir fark bulunmamıştır (p>0,05). Sonuç olarak; Ch ve 7-dhc'nin koç spermasını dondurma (soğuk şoku) ve çözdürme prosedürlerine karşı koruduğu, 7-dhc'nin ch yerine koç spermasının sulandırılması ve dondurulmasında kullanılabileceği; ayrıca, ch ve 7-dhc ile elde edilen in vitro sonuçların dölverimlerinin de alınarak sağlamasının yapılması gerektiği sonucuna varıldı.Item Farklı sıcaklık ve sürelerde çözdürülen dondurulmuş boğa spermalarının casa parametreleri ile değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Demirhan, Ayşe; Uysal, Ongun; Sağlık BilimleriDondurulmuş boğa spermasının çözüm sonu parametreleri uygulanan suni tohumlamanın başarısı açısından oldukça önemlidir. Dişi hayvanlara uygulanan suni tohumlamalarda kriter olarak belirlenen 37 ℃'de 20 saniye'de çözdürülmesi gereken boğa spermaları saha şartlarında her ne kadar uygulanılmaya çalışılsa da bazı zamanlarda pek mümkün olmamaktadır. Çevresel koşullar ve insan faktörü göz önüne alındığında sıcaklığa ya da süreye dair değişiklikler gözlemlenebilmektedir. Bu durum uygulanan suni tohumlamanın başarısını da etkileyen başlıca faktör olabilmektedir. Bu çalışmada, saha şartlarında en çok kullanılan boğa ırklarından olan Simental, Holstein ve Brown Swiss ırkı boğaların dondurulmuş spermaları kullanılmıştır. Çalışmada gruplar; kontrol grubu 37 ℃'de 20 sn.; deney grupları ise, 25 ℃ ve 37'℃'de 30, 40, 50 ve 60 sn.; 40 ℃'de 10, 15, 20 ve 25 sn.; 70 ℃'de 3, 6, 9, 12 sn. olarak belirlenmiştir. Üç ırk boğadan 9 tekrarda gruplar çalışılarak spermalar CASA parametreleri açısından değerlendirilmiştir. Çözüm sonu en yüksek motilite, ırklardan bağımsız olarak en yüksek 37 ℃'de 60 saniyede çözdürülen spermalarda 80,61 ± 3,89 elde edilmiştir. Kontrol grubuna ve motilitenin en yüksek belirlendiği grup olan 37 ℃'de 60 saniye grubuna yakın motilite parametresi 70 ℃ 3 saniye'de 80,52 ± 6,42 olarak saptanmıştır (P>0,05). Progresif motilite değeri en yüksek 37 ℃ 40 saniye'de 18,35 ± 3,26 elde edilmiştir. Non-progresif motilite açısından bakıldığında 70℃ 6 saniyede 52,18 ± 6,63 değeri ile en düşük değer alınmıştır (P>0,05). En yüksek VCL değeri 70 ℃'de 6 saniyede çözdürülen spermalarda 164,47 ± 4,88 belirlenmiştir. VAP değeri en yüksek 70 ℃'de 3 saniyede 114,76 ± 4,14 değeri ile yine aynı sıcaklık ve sürede VSL değeri 70,76 ± 3,17 olduğu görülmüştür. STR değeri 25 ℃ 50 saniye'de çözdürülen spermalarda 54,9 ± 1,62 değeri ile en yüksek değerde belirlenmiştir. LIN ve WOB değeri sırasıyla, 42,06 ± 2,91ve 73,03 ± 1,17 değerleri ile 37 ℃'de 50 saniyede en yüksek düzeyde saptanmıştır. En düşük ALH değeri 4,64 ± 0,59 olarak 25 ℃'de 50 saniyede; BCF değeri ise 5,58 ± 0,48 ile 25 ℃'de 30 saniyede belirlenmiştir. Hiperaktivite'de 40 ℃'de 15 saniyede 2,75 ± 0,31 değeri ile en yüksek değer saptanmıştır. Kontrol grubu olan 37 ℃'de 20 saniye'de morfolojik olarak normal spermatozoa oranı ortalaması 75,67 ± 3,58 olarak belirlenmiştir. Deneysel gruplar arasında ise, 37 ℃'de 30 saniye'de 65,33 ± 2,35 bulgusu ile en yüksek oranda normal spermatozoa değeri elde edilmiştir. Anormal spermatozoa oranı 78,89 ± 2,02 ile 70 ℃'de 12 saniyede belirlenmiştir. Sıcaklık ve süre arttıkça spermatozoon morfolojisinin olumsuz etkilendiği tespit edilmiştir (P<0,005). 70℃'de 3 saniye'de çözdürülen spermalarda ortalama değer 81,5 ± 6,06 olarak belirlenmiştir. 70 ℃'nin diğer çözdürme süresi olan 12 saniyede canlı spermatozoa olmadığı görülmüştür (P>0,05). Sıcaklık ve sürelere göre spermatozoon başına ve orta kısmına ait CASA verileri ölçümüne göre gruplar arasında bir fark görülmemiştir (P>0,05). Orta kısım genişlikleri değerlendirildiğinde 25 ℃'de 40 saniye çözdürülenlerde 0,68 ± 0,01 değeri en yüksek değer olarak saptanmıştır. Orta kısım alanına bakıldığında da aynı süre ve sıcaklık değerinin 5,26 ± 1,58 ile en fazla orta kısım alanına sahip olduğu saptanmıştır. 37 ℃ 20 saniyede baş alanı 16,88 ± 0,38 olarak belirlenirken; 70 ℃ 12 saniyede 17,42 ± 0,49 olarak belirlenmiştir.Item Farklı taurin dozlarının ve dondurma hızının koç spermasının dondurulması üzerine etkileri(2006) Tekin, Necmettin; Akçay, Ergun; Yavaş, İlker; Uysal, OngunÇalışmada koç ejakülatlarının dondurulması ve çözdürülmesi sürecinde sperma sulandırıcısına katılan farklı dozlarda antioksidan (taurin) ile değişik hızlarda soğutmanın başlıca spermatolojik değerler üzerine etkilerinin araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmada toplam 3 koçtan (Akkaraman, Sakız, Ramlıç) sun’i vagina ile alınan ejekülatlar kullanılmıştır. Çift ejekülat olarak alınan ve başlıca spermatolojik özellikleri belirlenen normospermi kalitesindeki ejekülatlar birleştirilerek kullanılmıştır. Araştırma ve kontrol gruplarında spermalar split ejekülat biçiminde değerlendirilmiştir. Spermaların sulandırılması ve dozlanması farklı taurin dozları (20, 50 ve 80 mM) ve % 4 glyserol içeren Tris ana sulandırıcısı ile yapılmıştır. Ayrıca taurin içermeyen kontrol grubu da oluşturulmuştur. Sulandırma ve dozlama işlemleri sonrasında 0.25 ml lik payetlere çekilen spermalar otomatik ve programlanabilir aletle farklı soğutma hızlarında (I- 15 o C/dak; II- 10 o C/dak; III- 5 o C /dak) dondurulmuştur. Dondurulan spermalar su banyosunda 40o C de 10 saniye tutularak çözdürülmüşlerdir. Çözdürme sonrası yapılan değerlendirmelere göre, sulandırıcıda 20, 50 ve 80 mM taurin içeren ve taurin içermeyen (kontrol) gruplarda spermatozoa motilitesi sırasıyla % 38.7, 31.1, 26.5 ve 34.4 kaydedilmiştir. Anormal spermatozoa oranı % 18.7, 18.4, 17.0 ve 19.0 bulunurken, ölü spermatozoa oranı % 52.2, 60.3, 61.5 ve 54.7 saptanmıştır. Soğutma hızı gruplarında (I, II ve III), çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi % 30.0, 33.1 ve 32.0; anormal spermatozoa oranı % 17.7, 17.7 ve 23.0 ve ölü spermatozoa oranı % 62.0, 54.0 ve 56.8 olarak saptanmıştır. Çalışmadan elde edilen bulgulara göre, koç spermasının dondurulmasında farklı taurin dozlarının ve dondurma hızlarının istatistik değerlendirmede önemli farklılıklar göstermediği belirlenmiştir. In this study, it was aimed to investigate of effects of different doses antioxidant (taurine) added to extender and various cooling rates on some spermatological parameters during freezing and thawing of ram ejaculates.Ejaculates collected by artificial vagina from 3 rams (Akkaraman, Sakız, Ramlıç) were used in the study. Ejaculates collected double ejeculation, determined principle spermatological properties and having/with normospermie quality were pooled. Samples were evaluated as split ejeculate in the experiment and control groups. Samples were extended with Tris extender containing 4 % glycerol and different taurine doses (20, 50 ve 80 mM). It was also formed control group that is not contain taurine. After dilution and dose processing, samples withdrawed to 0.25ml straws were frozen in programmable and automatic freezer at different cooling rates (I- 15 o C/min; II- 10 o C/min; III- 5 o C/min).Frozen semen were thawed in a water bath at 40 ºC for 10 seconds. According to post-thawing assessing, in the semen which was diluted with tris diluent containing 20, 50, 80 mM taurine and without taurine (control) groups, the sperm motility values were recorded as 38.7, 31.1, 26.5 and 34.4 % respectively. The percentages of abnormal spermatozoa were found 18.7, 18.4, 17.0, and 19.0 %, the percentage of dead spermatozoa were determined 52.2, 60.3, 61.5 and 54.7 % respectively. In I, II and III groups of cooling rates, post-thawing sperm motility values were determined 30.0, 33.1, 32.0 %, the percentages of abnormal spermatozoa were found 17.7, 17.7, 23.0 % and the percentages of dead spermatozoa were recorded as 62.0, 54.0, 56.8 % respectively. According to the obtained results, it was determined that different taurine doses and cooling rates did not showed significant differences as statistically in the cryopreservation of ram semen.Item Köpek kastrasyonunda bipolar doku kapama yönteminin kullanılması(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2020) Yaman, Ceren; Uysal, Ongun; Kanca, Halit; OtherBu çalışmada köpeklerde preskrotal bilateral orşiektomi operasyonunda homeostazın sağlanması amacıyla bipolar doku kapama yönteminin operasyon süresi, postoperatif komplikasyon oranları ve postoperatif ağrı skorları yönünden rutin ligasyon yöntemi ile karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yaşları 6 ay - 5 yaş, vücut ağırlıkları 10 - 40 kg arasında toplam 32 adet sağlıklı erkek köpek kullanılmış, köpekler rastgele kontrol (n=16) ve uygulama (n=16) gruplarına ayrılmıştır. Kontrol grubunda standart açık teknik ile bilateral orşiektomi gerçekleştirilmiştir. Buna göre, deri ensizyonunu takiben tunika vagina pariyetalis ensize edilmiş, tunikalar spermatik kordun kalanından ayrılmış ve bu iki yapı kontrol grubunda ayrı ayrı sütür materyali kullanılarak ligatüre edilmiştir. Uygulama grubunda ise bahsi geçen yapılar LigasureTM kullanılarak diseke edilmiştir. Her iki grupta pre-operatif dönemde profilaktik amaçla uzun etkili tek doz amoksisilin trihidrat; post-operatif aneljezi amacıyla non-steroid anti-inflamatuvar meloksikam uygulanmıştır. Tüm cerrahi prosedürler inhalasyon genel anestezisi altında yapılmıştır. İlk olarak i.m. aneljezik ve sedatif etkili medetomidin hidroklorid, uygulanmış, anestezi indüksiyonu için propofol kullanılmıştır. Genel anestezi, operasyon süresince oksijen içerisinde izofluran ile sürdürülmüştür. Tüm operasyonlar sırasında hayvanlar hasta başı monitörü ile kalp ve solunum açısından kontrol edilmiş ve operasyon süreleri kaydedilmiştir. Post-operatif ağrı bir ağrı skoru değerlendirme formu kullanılarak postoperatif 15., 60. ve 120. dk ve 24. saatte değerlendirilmiştir. Ağrı skoru > 4 olan köpeklere ek analjezi uygulanması ön görülmüştür. Ensizyon bölgesi postoperatif 24. saatte komplikasyonlar açısından değerlendirilmiştir. Verilere ilişkin tanımlayıcı istatistikler hesaplanarak aritmetik ortalama, standart hata, medyan ve minimum maksimum değerleri ile gösterilmiştir. Ağrı skorlarının karşılaştırılması amacıyla başarılı/başarısız kategorilerine ayrılmıştır. 0 - 1 ağrı skoru belirlenen köpeklere 0 değeri verilerek ağrı yönetimi başarılı kabul edilmiştir. Ağrı skoru ≥ 2 olarak belirlenen köpeklere 1 değeri verilerek ağrı yönetimi başarısız kabul edilmiştir. Tüm istatistik analizler SPSS 14.01 paket programı ile yapılmıştır. Değerlendirmelerde p<0.05 kriteri kullanılmıştır. Kontrol grubunda yaş ortalaması 14,75 ± 4.17 ay; uygulama grubunda ise 15,75 ± 2,06 ay olarak kaydedilmiş; gruplar arasında ortalama yaş açısından bir farklılık belirlenmemiştir (p>0,05). Ortalama vücut ağırlığı kontrol ve uygulama gruplarında sırasıyla 23,44 ± 1,57 kg ve 27,50 ± 1,57 kg olarak belirlenmiş ve gruplar arasında farklılık saptanmamıştır (p>0,05). Preskrotal bilateral orşiektomi operasyonu uygulama grubunda kontrol grubuna kıyasla daha kısa sürede tamamlanmıştır (p<0,05). Operasyon süresi uygulama grubunda 525 ± 13,17 sn; kontrol grubunda ise 598,00 ± 19,72 sn olarak belirlenmiştir. Ağrı skoru > 4 ile karşılaşılmamış, ek analjezik uygulamasına ihtiyaç duyulmamıştır. Ağrı skorları zaman içerisinde her iki grupta belirgin olarak azalmıştır (p<0,01). Ağrı skorları gruplar arası karşılaştırıldığında 15., 60., 120. dk ve 24. saatte belirlenen ağrı skorları gruplar arasında anlamlı bir farklılık göstermemiştir (p>0,05). Ağrı skorları başarılı veya başarısız olarak değerlendirildiğinde 15. dakikada kontrol grubundaki tüm köpeklerde ağrı yönetimi başarısız olmuş, uygulama grubunda ise 14 köpekte başarısız 2 köpekte ise başarılı olmuştur. Post-operatif 1. saatte ağrı yönemi kontrol grubunda 7, uygulama grubunda ise 11 köpekte başarılı olmuştur. Post-operatif 2. saatte kontrol ve uygulama gruplarında sırasıyla 13 ve 14 köpekte ağrı yönetimi başarılı olmuştur. Post-operatif 24. saatte yalnızca kontrol grubunda 1 köpekte başarısız ağrı yönetimi belirlenmiştir. Tez çalışmasında herhangi bir anestezi komplikasyonu veya müdahale gerektiren majör bir cerrahi komplikasyon ile karşılaşılmamıştır. Kontrol ve uygulama gruplarında 24. saatte operasyon bölgesi şişlik skorları sırasıyla 0,56 ± 0,20 ve 0,25 ± 0,11 olarak belirlenmiştir (p>0,05). Çalışmada şişlik skoru 3 ile karşılaşılmamıştır. Kontrol grubunda 10 köpekte şişlik belirlenmemiş, 3'er köpekte şişlik skoru 1 ve 2 olarak belirlenmiştir. Uygulama grubunda ise 12 köpekte şişlik skoru 0, 4 köpekte şişlik skoru 1 olarak belirlenmiş; şişlik skoru 2 ile karşılaşılmamıştır. Operasyon bölgesi morluk skoru kontrol grubunda 1,00 ± 0,29, uygulama grubunda ise 0,44 ± 0,16 olarak belirlenmiştir (p>0,05). Konrol grubunda 3 köpekte operasyon bölgesinde belirgin morluk (skor 3), 1 köpekte orta dereceli morluk (skor 2), 5 köpekte ise hafif morluk (skor 1) belirlenmiştir. Bu grupta 7 köpekte morluk belirlenmemiştir. Buna karşın, uygulama grubunda yalnızca 1 köpekte orta dereceli morluk (skor 2) ve 5 köpekte hafif morluk (skor 1) belirlenirken 10 köpekte ise operasyon bölgesinde morluk ile karşılaşılmamıştır. Kontrol ve uygulama gruplarında karşılaşılan operasyon bölgesi şişlik ve morlukları için herhangi bir tedevi girişiminde bulunulmamış bu komplikasyonlar birkaç gün içerisinde kendiliğinden iyileşmiştir. Sonuç olarak, köpeklerde preskrotal orşiektomide bipolar doku kapama yönteminin geleneksel bağlama yöntemine kıyasla hızlı ve güvenle kullanılabileceği, yöntemin veteriner hekimlik pratiğinde yaygınlaşması gerektiği kanaatine varılmıştır. Anahtar Sözcükler: Ağrı skoru, bipolar doku kapama, kastrasyon, köpek, post-operatif komplikasyonItem Köpek spermasının dondurulmasında farklı sulandırıcıların ve bireylerin etkisi(2007) Tosun, Halil; Uysal, OngunBu çalışmada, köpek spermasının dondurulması üzerine farklı sperma sulandırıcıları ve sulandırıcıya katılan bovine serum albuminin (BSA) etkisinin araştırılması amaçlanmıştır. Araştırmada, 2-4 yaşlarında 5 Alman Çoban köpeği kullanılmıştır. Araştırma süresince, haftada iki kez el masajı yöntemiyle her köpekten 10 olmak üzere toplam 50 ejakülat alınmıştır. Nativ spermalarda spermatozoa motilitesi ve spermatozoa yoğunluğu bakımından istatistiksel olarak bireyler arasındaki fark (p<0.01) önemli bulunurken, diğer spermatolojik özellikler yönünden bireyler arasındaki farklılıklar önemsiz (p>0.05) kaydedilmiştir. Dondurulmuş köpek spermalarında mtris-A (gliserol, BSA, yumurta sarısı) ve mtris-B (gliserol, yumurta sarısı) sulandırıcıları için çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi (%) 58.0±11.3, 55.8±10.8, anormal spermatozoa oranı (%) 11.1± 5.2, 18.3± 4.5 ve ölü spermatozoa oranı (%) 29.8± 5.5 ve 37.4±6.0 bulunmuştur. Laiciphos-A (gliserol, BSA, yumurta sarısı) ve laiciphos-B (gliserol, yumurta sarısı) için aynı değerler sırasıyla 34.0± 9.8, 36.0 ± 8.7; 11.2± 4.2, 11.0 ± 3.2; ve 27.7± 8.6 ve 28.4±9.4 kaydedilmiştir. Çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi, anormal spermatozoa oranı ve ölü spermatozoa oranı yönüyle sulandırıcılar arasındaki farklılıklar istatistiksel olarak önemli (p< 0.001, p<0.01) bulunmuştur. Sonuç olarak spermaların dondurulmasında kullanılan iki değişik sulandırıcıdan mtris çözdürme sonrası spermatolojik özellikler üzerine daha olumlu etki yapmıştır. Modifiye trisle dondurulmuş-çözdürülmüş spermalarda bovine serum albuminin spematozoa motilitesini geliştirdiği ve spermatozoa membran bütünlüğünü yumurta sarısından daha iyi koruduğu gözlenmiştir. The aim of this study was to investigate the effect of different semen extender and bovine serum albumine added to extender on freezing of dog semen. In study, 5 German Shepherd dog used for semen collecting were 2-4 years old. During research, a total of 50 ejaculates consist of 10 samples from each dog by massage method twice in a week. Differences among dogs for sperm motility and sperm concentration were significant (p<0.01) and no differences among dogs for other sperm characteristics were found significant (p>0.05) in fresh semen statistically. Post-thawing sperm motility (%) was found 58.0±11.3, 55.8± 10.8, the percentage of abnormal sperm(%) 11.1± 5.2, 18.3± 4.5 and the percentage of dead sperm (%) 29.8±5.5 and 37.4± 6.0 for mtris A (glycerol, BSA, yumurta sarısı) and mtris B (glycerol, egg yolk) in frozen dog semen. respectively. The same spermatological characteristics (%) were recorded as 34.0± 9.8, 36.0 ± 8.7; 11.2± 4.2, 11.0 ±3 .2 and 27.7± 8.6 and 28.4± 9.4 for laiciphos-A (glycerol, BSA, yumurta sarısı) and for laiciphos-B (glycerol, egg yolk) respectively. Differences among extenders for post-thawing sperm motility, the percentage of abnormal sperm and the percentage of dead sperm were found significant statistically (p<0.001, p<0.01). To sum up, one of different extenders used for semen freezing is mTris that was exert more positive effect on post-thawing spermatological characteristics. It was observed that sperm motility sperm membrane integrity were more protected by bovine serum albumin than egg-yolk in frozen-thawed semen by mtris.Item The role of different trehalose concentrations and cooling rates in freezing of ram semen(2009) Uysal, Ongun; Bucak, Mustafa NumanThe aim of this study was to determine the influence of different cooling rates and trehalose concentrations on standard semen parameters after the freezing-thawing of ram spermatozoa. Ejaculates collected using artificial vagina from 4 Akkaraman rams were evaluated and pooled at room temperature. Semen samples diluted with a Tris-based extender containing different concentrations (50, 100 and 150 mM) of trehalose and no additives (control) were cooled to 5°C and frozen at slow (a rate of 0.5°C/min from 5°C to –25°C; -50°C/min from –25°C to -130°C), and fast (a rate of 10°C/min from 5°C to -25°C; -50°C/min from -25°C to -130°C) cooling rates and plunged into liquid nitrogen. Frozen straws were thawed individually at 37°C for 20 sec in a water bath for evaluation. In conclusion, 50 and 100 mM trehalose and slow cooling rate were found to significantly (p<0.05) improve the freezability of ram spermatozoa which were assessed regarding post-thawing sperm motility, morphologic sperm abnormalities, viability and membrane integrity. But, 100 mM trehalose concentration and slow cooling rate were observed superior than other treatment groups. Bu çalışmanın amacı dondurma/çözdürme sonrası farklı soğutma oranları ve trehaloz konsantrasyonlarının standart spermatolojik parametreler üzerine etkisini saptamaktır. Sun’i vagina kullanılarak 4 Akkaraman koçtan toplanan ejakülatlar oda sıcaklığında değerlendirildi ve karıştırıldı. Farklı konsantrasyonlarda (50, 100 ve 150 mM) trehaloz içeren ve içermeyen (control) tris bazlı solusyonla sulandırılmış sperma örnekleri 5°C’a soğutuldu ve yavaş (dakikada 0.5°C ile 5°C’dan –25°C’a; dakikada -50°C ile – 25°C’dan -130°C’a) ve hızlı (dakikada 10°C ile 5°C’dan -25°C’a; dakikada -50°C ile -25°C’dan -130°C’a) soğutma oranlarında donduruldu ve sıvı azota daldırıldı. Dondurulmuş payetler değrlendirme için bireysel olarak su banyosunda 37°C’da 20 saniyede çözdürüldü. Sonuç olarak, çözdürme sonrası spermatozoa motilitesi, morfolojik spermatozoa anomalileri, canlılığı ve membrane bütünlüğü değerlendirilen koç spermatozoasının dondurulabilirliğini, 50 ve 100 mM trehaloz ile yavaş dondurma oranının önemli ölçüde (p<0.05) geliştirdiği bulundu. Fakat, 100 mM trehaloz konsantrasyonu ve yavaş soğutma oranının diğer tedavi gruplarından daha üstün olduğu gözlendi.