Browsing by Author "Deryakulu, Deniz"
Now showing 1 - 20 of 24
Results Per Page
Sort Options
Item Analysis of computer teachers’ online discussion forum messages about their occupational problems(2007) Deryakulu, Deniz; Olkun, SinanThis study, using content analysis technique, examined the types of job-related problems that the Turkish computer teachers experienced and the types of social support provided by reciprocal discussions in an online forum. Results indicated that role conflict, inadequate teacher induction policies, lack of required technological infrastructure and technical support, and the status of computer subject in school curriculum were the most frequently mentioned problems. In addition, 87.9% of the messages were identified as providing emotional support, while 3.1% messages were identified as providing instrumental support. It is concluded that content analysis technique provides an invaluable tool to understand the nature of communication and social interaction patterns among users in online environments. CMC in education should not only be considered to be a tool for content delivery and instructional interaction, but also a feedback mechanism and a platform for professional support, as well as an informal learning environment.Item Bilgi ve iletişim teknolojilerinin eğitime kaynaştırılması sürecinde konu alanı kültürü(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2016) Kula, Ayşe; Deryakulu, DenizBu çalışmanın amacı farklı alanlardan öğretmenlerin bilgi ve iletişim teknolojilerini (BİT)öğrenme-öğretme süreçlerine kaynaştırmaya ilişkin görüş, uygulama ve önerilerini ortayakoymaktı. Bu nedenle çalışma teknoloji donanımlı okullarda gerçekleştirilmiştir. Nitel araştırmayöntemlerinden olgubilim araştırmasına göre desenlenen bu çalışmanın örneklemi amaçlıörneklem yöntemlerinden biri olan ölçüt örneklem yöntemine göre belirlenmiştir. Ankara’nınbeş merkez ilçesinde Fatih Projesi 1. fazı kapsamında yer alan 22 okulda görev yapan edebiyat,fen bilimleri, İngilizce, matematik ve sosyal bilimler alanlarındaki öğretmenlerle görüşmeleryapılmıştır.Görüşme sorularının hazırlanmasında alanyazından ve alan uzmanlarından yararlanılmıştır.Bu amaçla, eğitim fakültelerinde farklı alanlarda BİT’in alan temelli eğitim uygulamalarınakaynaştırılması konusunda eğitim veren akademisyenlerle görüşmeler yapılmıştır. BİT’inderslere kaynaştırılması sürecinde önemli görülen konular belirlenerek yarı yapılandırılmışsorulardan oluşan bir görüşme formu hazırlanmıştır. Bir ortaokuldaki beş farklı branş (fen veteknoloji, İngilizce, matematik, sosyal bilgiler, Türkçe) öğretmeni ile pilot çalışma yapılarakgörüşme formuna son biçimi verilmiştir.Gönüllülük esasına dayalı olarak gerçekleştirilen görüşmelere 22’si edebiyat, 24’ü fenbilimleri, 21’i İngilizce, 22’ü matematik ve 21’i sosyal bilimler branşından olmak üzere toplam110 öğretmen katılmıştır. Görüşmelerde 92 öğretmenin ses kaydı alınmış, sekiz öğretmen içinise not tutularak gerçekleştirilmiştir.Elde edilen veriler, içerik çözümlemesi yöntemiyle çözümlenmiştir. Ses kaydı alınarakgerçekleştirilen görüşmeler metne dönüştürülmüştür. Metin üzerinde veri kümeleri oluşturupvaçık kodlama yöntemi ile kodlanmıştır. Kodlar arasındaki ortak yönler belirlenerek kategorileroluşturulmuştur. Bu kategoriler de araştırma sorusu çerçevesinde oluşturulan temalar altındatoplanmıştır.Araştırma, öğretmenlerin BİT’i derslere kaynaştırmadan ne anladıklarına ilişkingörüşlerinin BİT’i kaynaştırmanın gerekliliğine ilişkin görüşleri ile örtüştüğünü, fen bilimleri veİngilizce öğretmenlerinin BİT’i derslerine kaynaştırma konusunda diğer branş öğretmenlerinegöre daha fazla olumlu görüş bildirdiklerini ortaya koymuştur. Benzer biçimde, fen bilimleri veİngilizce öğretmenlerinin BİT’i derslerine en çok kaynaştıran öğretmenler olduğu, edebiyat vematematik öğretmenlerinin ise BİT’i derslerine en az kaynaştıran öğretmenler olduğu daaraştırmada ulaşılan sonuçlar arasındadır.AbstractThe main aim of this study was to find out different subject-matter teachers’opinions, applications and suggestions about ICT integration in learning and teachingprocess. Therefore in this study teachers studied at technologically equipped schools.Phenomenological method was used in the study. The sample was selected according tothe criterion sampling approach which is one of the purposeful sampling strategies.Different subject-matter teachers (literature, science, English, mathematics and socialscience teachers who working in the first phase of Fatih Project schools in five centraldistricts of Ankara) were interviewed.In the preparation process of the interview questions, the literature was reviewedand the experts of the field was consulted. For this purpose, academics who teaches ICTintegration in education in different fields were interviewed. The interview form wascontain semi-structured questions. Interviews were conducted with 110 volunteerteachers (22 literature, 24 science, 21 English, 22 mathematics and 21 social scienceteachers). Interviews with 92 teachers’ was tape-recorded and eight teachers’ viewswere noted.Data were analysed by the content analysis method. All the interview records wereconverted to the text documents. The data were coded by the open coded method, afterthe completion of text data set. Categories were created by determining commonalitiesamong codes. These categories are grouped under the themes established in theviiframework of the research question.The results of this study showed that the teachers' views about what they understandabout ICT integration in the classroom were coincided with their views about thenecessity of ICT integration in the classroom. It was also found that science teachersand English teachers have more positive views about ICT integration than other subjectteachers. According to the results, the science teachers and English teachers integratedICT into their teaching more than other subject teachers.Item Bilgisayar destekli ortaklaşa öğrenmede e-liderliğin ve grup destek sistemlerinin öğrencilerin katılım sıklıkları, performansları ve doyumları üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2012) Çalışkan, Erkan; Deryakulu, DenizBu araştırma, Bilgisayar Destekli Ortaklaşa Öğrenme ortamında gerçekleşen ortaklaşa sorun çözme ve birlikte çalışma sürecinde e-liderliğin ve grup destek sistemlerinin öğrencilerin katılım sıklıklarını, performanslarını ve doyumlarını etkileyip etkilemediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Araştırma, 2x3 faktöryel desende yürütülmüştür. Bu desende bağımlı değişkenler üzerinde etkisi incelenen 2 faktör bulunmaktadır. Çalışma Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, Gazi Üniversitesi Gazi Eğitim Fakültesi, Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi ve Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) Bölümleri’nde öğrenim görmekte olan, 2008–2009 öğretim yılı bahar döneminde Öğretim Tasarımı dersine kayıtlı 158 lisans öğrencisiyle yürütülmüştür. Araştırmanın bağımsız değişkenleri, çalışma gruplarına grup destek sistemlerinin sunulması ve e-lider atanmasından (kız e-lider atanmış / erkek e-lider atanmış / e-lider atanmamış) oluşmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkenleri ise öğrencilerin katılım sıklıkları (eşzamansız, eşzamanlı, ortak), performansları (görev başarısı) ve doyumlarıdır (sosyalleşme algıları, sosyal buradalık ve sosyal etkileşim alanı duyguları, memnuniyet ve tekrar isteme düzeyleri). Araştırmanın bağımlı değişkenlerini oluşturan katılım sıklığı, deneysel işlemlerde kullanılan öğrenme içerik yönetim sisteminin veritabanına kayıt edilen verilerden; performans (görev başarısı), öğrencilerin görev raporlarının iki uzman tarafından değerlendirmesinden; doyum ise süreç sonunda uygulanan ölçeklerden ve anketlerden elde edilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler, Mann-Whitney U ve Kruskal Wallis H testlerinden, iki yönlü ve tek yönlü ANOVA çözümlemelerinden ve ki-kare çözümlemelerinden yararlanılarak incelenmiştir. Görev başarılarını değerlendiren puanlayıcılar arasındaki tutarlık ise Pearson korelasyon katsayısı ile değerlendirilmiştir. Araştırmanın ortaya koyduğu sonuçlara göre, çalışma gruplarındaki eliderler Bilgisayar Destekli Ortaklaşa Öğrenme sürecindeki öğrencilerin katılım sıklıkları, performansları ve doyumları üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir. Özellikle kız e-liderin atandığı gruplardaki bağımlı değişkenlere ilişkin ölçümlerin diğer gruplardakilerden daha yüksek olduğu ve aradaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görülmüştür. Grup Destek Sistemleri ise bağımlı değişkenler üzerinde tek başına anlamlı bir etki oluşturmamış, yalnızca Grup Destek Sistemi olmayan grupların benzer bir çalışmada yeniden yer alma konusunda Grup Destek Sistemi olan gruplara göre daha istekli olmaları istatistiksel olarak anlamlı bulunmuştur. Tek başına yeterli etkiyi göstermeyen Grup Destek Sistemleri e-liderlik boyutuyla birleştiğinde ise, etkin e-liderlik süreci yaşatan kız e-liderlerin olduğu gruplara Grup Destek Sistemlerinin sunulması istatistiksel olarak da olumlu sonuçlar ortaya koyarken, e-lider atanmamış ya da etkin e-liderlik süreci olmayan durumlarda olumlu bir etkisi olmadığı gözlemlenmiştir. Deneysel süreç sonunda öğrencilerin görev başarılarının orta düzeyde olduğu, bununla birlikte oldukça yüksek düzeyde doyum sergiledikleri, ayrıca çalışmaya katılan öğrencilerin büyük çoğunluğunun benzer bir uygulamaya katılma konusunda da oldukça istekli oldukları görülmüştür.AbstractThe aim of this study was to find out the effects of e-leadership and group support systems on students’ participation frequency, performance and satisfaction in computer supported collaborative learning. The research was carried out in 2x3 factorial design. Participants were 158 students from four state universities’ departments of Computer and Instructional Technologies Education. The independent variables of the study were providing group support systems and assigning e-leaders. The dependent variables were participation frequency, performance and satisfaction. The data of this research were analyzed by using Mann-Withney U Test for Independent Samples, Kruskal Walilis H Test for Independent Samples, one-way and two-way ANOVA and chi-square. Interrater reliability was computed with Pearson’s correlation. Results revealed that e-leaders have a positive effect on students’ participation frequencies, performances and satisfactions in Computer Supported Collaborative Learning. Specifically, female e-leaders were more successful. Group Support Systems did not affect the students’ participation frequencies, performances and satisfactions. However, students not having Group Support Systems were more enthusiastic about participating in a similar study than students having Group Support Systems. Results also showed that female e-leaders more successful with Group Support Systems. Also at the end of the process, students performed middle-level task success and higher-level satisfaction.Item Bilgisayar destekli ortaklaşa öğrenmede grup yapısının öğrencilerin görev başarısı üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2005) Çalışkan, Erkan; Deryakulu, Deniz; OtherThe purpose of this study to present how students' individual and team successes has changed with group structure in Computer Supported Collaborative Learning activities. Experimental procedures of the research was operationalized on 54 students (27 girls - 27 boys) from Ayşe Numan Konakçı, Atatürk and Güdül elemantary schools in the 2004-2005 education term. This study was planned and implemented in full randomise design. Students were allocated to three different groups (mixed-girls-boys) randomly, they were informed about the web-site, the tools and how to study during the activities. After that for the six-week-experiment period the students were asked to prepare individual and group reports after completing their studies about the learning tasks which were assigned to them. The dependent variables of the study are individual task achievement and team task achievement. On the other hand, the independent variables are the frequency of interaction, social ability level, and group structure. In order to determine the relationship among the variables, the one way analysis of variance (ANOVA), independent samples t-test, bivariate and partial correlation, Kruskall-Wallis and regression analysis were conducted. The results show that group structure has no significant effects on individual or group task achievements. Moreover, the results indicate that the frequency of interaction significantly influences individual task achievement, whereas social ability level does not significantly affect individual task achievement.Item Bilişim teknolojileri alanında meslek seçimini yordayan değişkenler(Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2017) Uysal, Ömür; Deryakulu, Deniz; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiThis study aims at exploring the impact of gender, digital competence, computer anxiety, internet addiction and perception variables related to the field of information and communication technologies (ICT) on the career choice of high school seniors and college freshmen who continue their ICT education. In this research, relational model of quantitative research methods was used and direct or indirect predictive structural relationship among the variables were examined. The research group consists of 997 university students who have studied in 6 different ICT-related departments of 25 universities and 1432 high school seniors in 6 different kinds of high school who are about to decide on their careers. In order to identify the predictive structural relationships of career choice in the field of ICT which is dependent variable of the research; digital competence, perception of ICT field, computer anxiety, internet addiction and gender were chosen as independent variables. The data of the research were collected with the scales, which have been developed by other researchers; and its validity and reliebility was tested by doing once again in the current research group. In order to identify the perception for the ICT field, an available measuring tool could not be found out. Thus, a scale was developed by the researcher and its validity and reliability studies were carried out by doing exploratory and confirmatory factor analysis with the data which was obtained from the research group. In the process of data collecting, the forms were administered to the students by preparing an online environment for the university group; and for high school students, they were delivered as printed. The data obtained from the research group were analysed by using SPSS 20.0 and LISREL 8.71. Based on the literature, the model with independent variables which is considered as the probable predictor of career choice in the field of information technologies was tested. According to the findings, as the created model has not shown acceptable fit values in the university group, indirect effects could not be tested. When the direct effect of independent variables was examined, there is a positive relationship among the career choice in the field of ICT and individuals' gender, their perceptions to this field and levels of digital competence. The findings obtained from high school group revealed that the created model represented acceptable goodness of fit values and variables in the modal were the predictive of career choice in the field of ICT. The results of this study indicate that in these two groups which chose their career field and which were about to choose their field; the relation of variables which predict the career choice related to the field of ICT differentiates. Furthermore, it can be said that individuals' gender, their levels of digital competence, computer anxiety, internet addiction level and perception of the field of ICT are all predictive variables while choosing a career in this field.Item Bilişim teknolojileri alanında meslek seçimini yordayan değişkenler(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2017) Uysal, Ömür; Deryakulu, Deniz; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırma, lise son sınıf öğrencilerinin ve bilişim teknolojileri ile ilgili bölümlerde öğrenimine devam eden üniversite birinci sınıf öğrencilerinin bilişim teknolojileri alanında meslek seçimi süreçlerine cinsiyet, sayısal yetkinlik, bilgisayar kaygısı, internet bağımlılığı ve bilişim teknolojileri alanına yönelik algı değişkenlerinin etkisini incelemek amacıyla gerçekleştirilmiştir. Araştırmada, nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama modeli kullanılmış ve değişkenler arası doğrudan ya da dolaylı yordayıcı yapısal ilişkiler incelenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu, 2015 – 2016 öğretim yılında 25 üniversitenin 6 farklı bilişim teknolojileri alanı kapsamındaki bölümlerde öğrenim gören 997 üniversite öğrencisi ile 6 farklı lise türünde meslek seçimi aşamasında olan 1432 lise son sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırmanın bağımlı değişkeni olan bilişim teknolojileri alanında meslek seçiminin yordayıcı yapısal ilişkilerini belirlemek için sayısal yetkinlik, bilişim teknolojileri alan algısı, bilgisayar kaygısı, internet bağımlılığı ve cinsiyet bağımsız değişkenler olarak seçilmiştir. Araştırmanın verileri, alanyazında daha önceden geliştirilmiş olan ölçekler ile toplanmış ve araştırma grubunda tekrardan geçerlik güvenirlik çalışmaları yapılarak çalışma grubu üzerinde ölçeklerin uygunluğu sınanmıştır. Bilişim teknolojileri alanına yönelik algının belirlenebilmesi için alanyazında uygun bir ölçme aracına ulaşılamamış ve araştırmacı tarafından geliştirilen ölçeğin çalışma grubundan elde edilen verilerle açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri yapılarak geçerlik ve güvenirlik çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Veri toplama sürecinde, katılımcıların demografik bilgilerini belirleyen sorular ile değişkenlere ait ölçekleri içeren formlar, üniversite grubu için çevrimiçi olarak uygulanmış, lise grubu öğrencileri için ise basılı form olarak dağıtılmıştır. Araştırmadan elde edilen veriler, açımlayıcı faktör analizi ve gruplar arası farklılıkların sınanmasında SPSS 20.0, doğrulayıcı faktör analizi ve yol analizi için LISREL 8.71 programı kullanılmıştır. Araştırmadan elde edilen verilerin analizinde .05 anlamlılık düzeyi temel alınmıştır. Araştırmada alanyazın temel alınarak bilişim teknolojileri alanında meslek seçiminin yordayıcısı olabileceği düşünülen bağımsız değişkenlerle oluşturulan model sınanmıştır. Elde edilen araştırma bulgularına göre; oluşturulan modelin üniversite ve lise grubunda kabul edilebilir uyum değerleri ürettiği görülmüştür. Yapısal model çerçevesinde incelenen doğrudan ve dolaylı etkiler doğrultusunda üniversite grubunda; bireylerin cinsiyet, bilişim teknolojileri alanına yönelik algıları, bilgisayar kaygısı ve sayısal yetkinlik düzeyleri ile bilişim teknolojileri alanında meslek seçimi arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu görülmüştür. Lise grubundan elde edilen bulgulara göre ise modelde yer alan değişkenlerin bilişim teknolojileri alanında meslek seçiminin birer yordayıcısı olduğu belirlenmiştir. Bu araştırmayla elde edilen sonuçlar, meslek alanını seçmiş ve seçmek üzere olan iki farklı grupta bilişim teknolojileri alanına yönelik meslek seçimini yordayan değişkenler arası ilişkinin farklılaşmakta olduğunu göstermiştir. Bunun yanı sıra, bu araştırmanın sonuçları cinsiyet, sayısal yetkinlik düzeyi, bilişim teknolojileri alanına yönelik algı, bilgisayar kaygısı ve internet bağımlılık düzeyinin bilişim teknolojileri alanındaki meslekleri seçmede birer yordayıcı değişken olduğunu ortaya koymuştur. This study aims at exploring the impact of gender, digital competence, computer anxiety, internet addiction and perception variables related to the field of information and communication technologies (ICT) on the career choice of high school seniors and college freshmen who continue their ICT education. In this research, relational model of quantitative research methods was used and direct or indirect predictive structural relationship among the variables were examined. The research group consists of 997 university students who have studied in 6 different ICT-related departments of 25 universities and 1432 high school seniors in 6 different kinds of high school who are about to decide on their careers. In order to identify the predictive structural relationships of career choice in the field of ICT which is dependent variable of the research; digital competence, perception of ICT field, computer anxiety, internet addiction and gender were chosen as independent variables. The data of the research were collected with the scales, which have been developed by other researchers; and its validity and reliebility was tested by doing once again in the current research group. In order to identify the perception for the ICT field, an available measuring tool could not be found out. Thus, a scale was developed by the researcher and its validity and reliability studies were carried out by doing exploratory and confirmatory factor analysis with the data which was obtained from the research group. In the process of data collecting, the forms were administered to the students by preparing an online environment for the university group; and for high school students, they were delivered as printed. The data obtained from the research group were analysed by using SPSS 20.0 and LISREL 8.71. Based on the literature, the model with independent variables which is considered as the probable predictor of career choice in the field of information technologies was tested. According to the findings, as the created model has not shown acceptable fit values in the university group, indirect effects could not be tested. When the direct effect of independent variables was examined, there is a positive relationship among the career choice in the field of ICT and individuals' gender, their perceptions to this field and levels of digital competence. The findings obtained from high school group revealed that the created model represented acceptable goodness of fit values and variables in the modal were the predictive of career choice in the field of ICT. The results of this study indicate that in these two groups which chose their career field and which were about to choose their field; the relation of variables which predict the career choice related to the field of ICT differentiates. Furthermore, it can be said that individuals' gender, their levels of digital competence, computer anxiety, internet addiction level and perception of the field of ICT are all predictive variables while choosing a career in this field.Item Bilişim teknolojileri öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının öz-yeterlik kaynakları ile teknolojik pedagojik alan bilgileri arasındaki ilişki(Ankara : Ankara Üniversitesi : Eğitim Bilimleri Enstitüsü : Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı, 2021) Demirci, Fatih; Deryakulu, Deniz; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının öz-yeterlik kaynakları ile teknolojik pedagojik alan bilgileri arasındaki ilişkilerin incelenmesi amaçlanmıştır. Bunun yanında, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin ve öğretmen adaylarının öz-yeterlik kaynakları ile teknolojik pedagojik alan bilgilerinin cinsiyet, toplam hizmet süresi, mezun olunan yükseköğretim programı, yaş, görev yapılan kurum türü ve mezun olunan lise türüne göre farklılaşıp farklılaşmadığının belirlenmesi de amaçlanmıştır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden tarama modelinin kullanılmasıyla yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda bilişim teknolojileri öğretmen adaylarıyla bilişim teknolojileri öğretmenleri birlikte yer almıştır. Çalışma grubundaki öğretmen adayları; 2018-2019 eğitim-öğretim yılında eğitim fakültelerinin Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi (BÖTE) bölümü dördüncü sınıf öğrencilerinden (N=505), öğretmenlerse; devlete bağlı kurumlarda görev yapan bilişim teknolojisi öğretmenlerinden (N=306) oluşmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak, "Öz-Yeterlik Kaynakları Ölçeği" ile "Teknolojik Pedagojik İçerik Bilgisi Yeterlik Ölçeği (TPACK-Deep)" kullanılmış, verilerin işlenmesi ve çözümlenmesi sürecinde SPSS 21.00 paket programlarından yararlanılmıştır. Elde edilen sonuçlar bilişim teknolojileri öğretmenlerinin öz-yeterlik inançlarına etki eden öz-yeterlik kaynakları; doğrudan deneyimler, sözel ikna, dolaylı yaşantılar ile duygusal ve fizyolojik durumlar olduğunu ve bilişim teknolojileri öğretmenlerinin öz-yeterlik kaynaklarının, öğretmenlerin cinsiyetine, mezun oldukları fakülteye göre anlamlı bir farklılaşmadığını göstermediğini ortaya koymuştur. Bununla birlikte, duygusal ve fizyolojik durumların 0-5 yıl arası hizmet süresi bulunan öğretmenleri, 16 yıl ve üzeri hizmet süresi bulunan öğretmenlere göre, 22-32 yaş aralığında bulunan en genç öğretmenleri, 38 ve üzeri yaşında olan en yaşlı öğretmenlere göre ve son olarak ortaokullarda görev yapan öğretmenleri, mesleki ve teknik anadolu liselerinde görev yapan öğretmenlere göre daha fazla etkilediği sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin yüksek düzeyde TPAB yeterliğine sahip olduğu ve bu yeterliğin, öğretmenlerin cinsiyetlerine, hizmet süresine, mezun oldukları yükseköğretim programlarına ve görev yaptıkları kuruma göre farklılaşmadığı ancak 38 ve üzeri yaşta olan bilişim teknolojileri öğretmenlerin, 22-32 yaş aralığında olan öğretmenlere göre daha iyi düzeyde uygulama becerilerine sahip olduğu bulgusu elde edilmiştir. Bilişim teknolojileri öğretmen adaylarının öz-yeterlik inançlarına etki eden öz-yeterlik kaynakları; dolaylı yaşantılar, doğrudan deneyimler, sözel ikna ile duygusal ve fizyolojik durum olarak belirlenmiş ve öğretmen adaylarının öz-yeterlik kaynakları cinsiyetlerine ve mezun oldukları liseye göre anlamlı bir farklılaşma göstermemiştir. Bilişim teknolojileri öğretmen adaylarının da yüksek düzeyde TPAB yeterliğine sahip olduğu belirlenmiştir. Kadın öğretmen adaylarının, TPAB genel yeterlikleri ile uygulama ve etik alt boyutları bağlamında erkek öğretmenlere göre yüksek yeterliğe sahip olduğu ancak öğretmen adayları arasında mezun olunan liseye göre anlamlı bir farklılık bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır. Elde edilen sonuçlar, öz-yeterlik kaynaklarının birlikte, bilişim teknolojileri öğretmenlerinin TPAB yeterlikleri ile anlamlı bir ilişki verdiğini ve TPAB yeterliklerindeki toplam varyansın yaklaşık %24'ünü açıkladığı belirlemiştir. Bunun yanında, öğretmenlerin TPAB yeterliklerini istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde yordayan öz-yeterlik kaynakları ise doğrudan deneyimler ile duygusal ve fizyolojik durum olarak belirlenmiştir. Son olarak, öz-yeterlik kaynaklarının birlikte, bilişim teknolojileri öğretmen adaylarının TPAB yeterlikleriyle de anlamlı bir ilişki verdiği ve TPAB yeterliklerinin toplam varyansının yaklaşık %31'ini açıkladığı ve öğretmen adaylarının TPAB yeterliklerini istatistiksel olarak anlamlı bir biçimde yordayan öz-yeterlik kaynakları da doğrudan deneyimler ile dolaylı yaşantılar olarak belirlenmiştir. In this study, it is aimed to examine the relationships between the sources of self-efficacy of ICT teachers and teacher candidates and their technological pedagogical content knowledge. In addition, it is aimed to determine whether the sources of self-efficacy of ICT teachers and teacher candidates and their technological pedagogical field knowledge differ according to gender, total service duration, graduated higher education program, age, type of institution and the type of high school graduated from. The research was carried out by survey research method, one of the quantitative research methods. ICT teacher candidates and ICT teachers took part in the study group of the study together. The teacher candidates in the study group consisted of fourth-grade students (N = 505) of the Computer and Instructional Technologies Education (CITE) departments of education faculties in the 2018-2019 academic year, and the teachers were composed of ICT teachers (N = 306) working in state institutions. In the research, "Sources of Self-Efficacy Inventory" and "TPACK-Deep Scale" were used as data collection tools, and SPSS 21.00 package programs were used in the process of data processing and analysis. The results obtained indicate that the sources of self-efficacy that affect the self-efficacy beliefs of ICT teachers are mastery experiences, verbal persuasion, vicarious experiences and emotional and physiological states, and the sources of self-efficacy of ICT teachers showed no significant difference according to the gender of the teachers and the faculty they graduated from. In addition, it is concluded that emotional and physiological states affect teachers with a service life of 0-5 years more than teachers with a service life of 16 years or more, the youngest teachers in the age range of 22-32 more than the oldest teachers aged 38 and over, and finally, the teachers working in secondary schools more than the teachers working in vocational and technical Anatolian high schools. It is also found that ICT teachers have a high level of TPACK competence and this competence does not differ according to the gender, length of service, higher education programs they graduated from and the institution they work in, but ICT teachers who are 38 and over have better exertion skills compared to teachers between the ages of 22-32. The sources of self-efficacy affecting the self-efficacy beliefs of ICT teacher candidates were determined as vicarious experiences, mastery experiences, verbal persuasion and emotional and physiological states, and the sources of self-efficacy of teacher candidates did not show a significant difference according to their gender and the high school they graduated from. It has been determined that the ICT teacher candidates have a high level of TPACK competence. It has been concluded that female teacher candidates have higher competence than male teachers in terms of TPACK general competencies and sub-dimensions of exertion and ethics, but there is no significant difference between teacher candidates according to the high school they graduated from. The results determined that the sources of self-efficacy together give a meaningful relationship with the TPACK competencies of ICT teachers and explain about 24% of the total variance in TPACK competencies. In addition, sources of self-efficacy that statistically predict teachers' TPACK competencies significantly were determined as mastery experiences and emotional and physiological states. Finally, the sources of self-efficacy together give a significant relationship with the TPACK competencies of the ICT teacher candidates, explain about 31% of the total variance of the TPACK competencies, and the sources of self-efficacy that statistically predict the TPACK competencies of the teacher candidates significantly were determined as vicarious experiences with mastery experiences.Item Çevrimiçi Öğrenme Topluluklarında İletişim Aracı Türünün ve Sanal Konukların Bilişsel ve Toplumsal Buradalık Üzerindeki Etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2009) Öztürk, Ebru; Deryakulu, DenizBu araştırma harmanlanmış öğrenme ortamları için tasarımlanançevrimiçi öğrenme topluluklarındaki bilişsel ve toplumsal buradalıkdüzeylerinin, iletişim aracı türü ve sanal konuk katılımından etkilenipetkilenmediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır.Araştırma, 2x2 faktöryel desende yürütülmüştür. Bu desende bağımlıdeğişkenler üzerinde etkisi incelenen 2 faktör bulunmaktadır. ÇalışmaAnkara Üniversitesi ve Hacettepe Üniversitesi Bilgisayar ve ÖğretimTeknolojileri Eğitimi Bölümü III. sınıfında öğrenim gören 36’sı kız, 49’u erkek85 öğrenci üzerinde yürütülmüştür. Araştırmanın bağımsız değişkenleri,eşzamanlı ve eşzamansız iletişim araçlarından oluşan ortam türü (forum vesohbet) ve sanal konuk katılımından oluşmaktadır. Bağımlı değişkenleri isearaştırma topluluğu modelinin temel ögelerinden olan bilişsel ve toplumsalburadalıktır. Ayrıca çevrimiçi öğrenme topluluklarındaki öğrencilerintoplumsal yetenek ve sınıf topluluğu hislerinin, cinsiyete göre anlamlı olarakfarklılaşıp farklılaşmadığı da araştırma kapsamında ele alınmıştır.Araştırmanın bağımlı değişkenleri toplumsal ve bilişsel buradalıkpuanlarına, deneysel işlemlerde kullanılan öğrenme içerik yönetimsisteminin veri tabanına kayıt edilen tartışmaların içerik çözümlemesi ileulaşılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler, Mann Whitney U-testi, KruskalWallis H-testi ile incelenmiştir. İçerik çözümlemesini yapan iki kodlayıcıarasındaki tutarlık ise Pearson korelasyon katsayısı, Spearman Brown SıraFarkları korelasyon katsayısı ve Kendall Tau-b katsayısı iledeğerlendirilmiştir.Araştırma sonuçlarına göre iletişim aracı türü, öğrencilerin toplumsal(U=136.50, p<.05) ve bilişsel (U=97.00, p<.05) buradalıklarında istatistikselolarak anlamlı bir fark oluştururken; sanal konuk katılımı gerek bilişsel(U=329.00 p>05) gerekse toplumsal buradalık (U=253.00, p>05) üzerindeanlamlı bir etki yaratmamıştır. Bunlara ek olarak cinsiyet değişkeni ile sınıftopluluğu hissi arasında anlamlı bir ilişki yokken (U=685.00, p>05); kızlartopluluk hissinin alt faktörlerinden olan “öğrenme” (U=572.00, p<05) altboyutunda erkeklere göre daha yüksek puan almışlardır. Benzer biçimdecinsiyet ile toplumsal yetenek arasında anlamlı bir ilişki yokken (U=714.00,p>05); kişisel bilgilerin paylaşımındaki rahatlık alt boyutunda kızlarınerkeklerden anlamlı olarak daha yüksek puan aldıkları (U=616.00, p<05)ortaya konmuştur. Bir başka deyişle kızlar çevrimiçi öğrenme ortamlarındakişisel biligilerini paylaşırken erkeklere göre daha rahat davranmışlardır.Item Çevrimiçi tartışma yapısının öğretmen adaylarının eleştirel düşünme eğilimleri ile gerçek ve yansıyan eleştirel düşünme performanslarına etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2011) Kalelioğlu, Filiz; Deryakulu, DenizBu araştırma, harmanlanmış öğrenme ortamları için tasarımlanan çevrimiçi tartışma forumu yapısının öğretmen adaylarının eleştirel düşünme becerisine etkisini incelemeyi amaçlamaktadır. Çalışma, Başkent Üniversitesi, Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği, Sınıf Öğretmenliği ve İlköğretim Matematik Öğretmenliği programlarında öğrenim gören ve “Sınıf Yönetimi” dersini alan 92 öğretmen adayı üzerinde gerçekleştirilmiştir. Araştırmada karma araştırma yöntemlerinden (mixed method) üçgenleme desen (triangulation design) kullanılmıştır. Araştırmanın nicel kısmı 3x(2) faktöriyel desende yürütülmüştür. Araştırmanın bağımsız değişkeni, serbest tartışma, yapılandırılmış tartışma ve yönlendirilmiş tartışma olmak üzere üç düzeyi bulunan çevrimiçi tartışma yapısıdır. Bağımlı değişkeni ise eleştirel düşünme eğilimidir. Eleştirel düşünme eğilimi puanlarına California Eleştirel Düşünme Eğilimi anketi ile ulaşılmıştır. Araştırmanın nitel kısmında ise deneysel işlemler sonrasında çevrimiçi tartışma ortamındaki iletiler eleştireldüşünme içerik çözümleme şablonu temel alınarak çözümlenmiş ve sayısallaştırılmıştır. Bunun yanı sıra, öğrencilerin bu süreç hakkındaki düşüncelerini ve önerilerini almak amacıyla kendilerine yöneltilen açık uçlusorular ise içerik çözümleme yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre tartışma yapısı, öğretmen adaylarının California Eleştirel Düşünme Eğilimi anketi ile belirlenen eleştirel düşünme eğilimleriüzerinde istatistiksel olarak anlamlı bir etki yaratmamıştır [F(1,89)=0.30 p>.05]. Başka bir anlatımla, öğretmen adaylarının serbest, yapılandırılmış ya da yönlendirilmiş yapıdaki çevrimiçi tartışmaları eleştirel düşünme eğilimlerinde anlamlı bir farklılığa yol açmamıştır. Ancak, öğretmen adaylarının eleştirel düşünme performansları incelendiğinde, üç grup içinde en çok yönlendirilmiş gruptakilerin çevrimiçi tartışmalarda eleştirel düşünmelerini yansıttıkları görülmüştür. Öğretmen adaylarının açık uçlu sorulara verdikleri yanıtlar incelendiğinde, farklı çevrimiçi tartışma yapılarını kullanan gruplar arasında yönlendirilmiş gruptakilerin en memnun grup olduğu belirlenmiştir. Grupların karşılaştıkları sorunlar incelendiğinde, üç grupta da benzer sorunların yaşandığı görülmüştür. Buna göre, her üç gruptaki öğretmen adayları da akıcı tartışmaların yapılamamasını ve tartışma içermeyen yorumların yazılmasını sorun olarak ifade etmişlerdir. Sınıf Yönetimi dersinin çevrimiçi tartışmalarla desteklenmesi konusunda en olumlu görüşe sahip grup yönlendirilmiş gruptur, onu sırasıyla yapılandırılmış grup ve serbest grup izlemektedir. Ancak her üç grup da çevrimiçitartışmanın iyi, etkili ve yararlı bir uygulama olduğunu düşünmektedir. Ayrıca, tüm katılımcılar çevrimiçi tartışmalar sayesinde derste işlenen konuların, özellikle de sınıf yönetimi modellerinin daha kalıcı olarak öğrenildiğikonusunda ortak bir görüşe sahiptirler. Çevrimiçi tartışmaların düşünme becerilerinin gelişimi üzerindeki etkisine en çok yönlendirilmiş grup inanmaktadır. Her üç gruptaki öğretmen adaylarıçevrimiçi tartışmaların en çok farklı düşünceleri görme, çözüm ortaya koyma ve farklı bakış açılarını kullanma üzerinde etkisi olduğunu düşünmektedirler. Çevrimiçi tartışma sürecinin daha etkili olması için en çok öneri sırasıyla yönlendirilmiş, yapılandırılmış ve son olarak da serbest grup tarafından yapılmıştır. Her üç gruptaki öğretmen adayları da benzer öneriler geliştirmişlerdir. En çok yapılan öneriler şöyledir: tartışma süreci ile ilgili dönüt verilmesi, grupların yalnızca tek bir bölümün öğrencilerinden oluşması ve tartışmaların her hafta olmamasıdır. Çevrimiçi tartışmanın öğrencilere kazandırdıkları sorulduğunda sırasıyla en çok kazanım yönlendirilmiş grup, daha sonra yapılandırılmış grup ve son olarak da serbest grup tarafından belirtilmiştir. Her üç grup tarafından da belirtilen kazanımlar: derste anlatılan sınıf yönetimi modellerini daha iyi anladıkları, farklı bakış açıları geliştirdikleri ve eleştirel düşünebildikleri biçimindedir.AbstractThe aim of this study is to find out the effect of online discussion structure designed for blended learning on pre-service teachers’ critical thinking skill. The participants of this study were 92 students from the programs of Turkish Education, Primary Education and Elementary Mathematics Education, (Faculty of Education, Baskent University) and who were enrolled to the “Classroom Management” course. The research was carried out in triangulation design. The quantitative part of the research was carried out in 3x(2) factorial design. The independent variable of the study was discussion structure having three levels as open discussion, structured discussion and prompted discussion. The dependent variable of the study was criticial thinking disposition. The scores of the critical thinking were gathered through California Critical Thinking Disposition Questionnaire. In the qualitative part of the research, after the experimental process, the messages in online discussion platform were analyzed and digitized based on the content analysis models of critical thinking. In addition, the opinions of the pre-service teachers’ about experimental process were also analyzed through content analysis. The results of the study showed that there was no significant difference of discussion structure on pre-service teachers’ real critical thinking dispositions[F(1,89)=0.30 p>.05]. In other words, discussion in a way of open, structured or prompted did not cause significant differences on critical thinking dispositions of pre-service teachers. However, when the reflection of pre-service teachers’ critical thinking performance into discussion environment were examined, among three groups prompted group were reflected themselves more in terms of critical thinking. When the answers that pre-service teachers gave to open-ended questions were examined, prompted group seemed to be most satisfied group in terms of the structure of online discussion. When groups were compared regarding the problems they faced, similar problems were observed in three groups. Having no fluent debate and posting comments without discussion were explained as general problems in three groups.On the subject of supporting classroom management course with online discussion, the most positive thinking group was prompted, second was structured and third was open discussion group. However, the students in three groups thought that online discussion was a good, efficient and useful application. In addition to this, they thought as the same that they learned the topics covered in class and models of classroom management permanently with the help of online discussion. The prompted group mostly believed the impact of online discussion on thinking skills. The students in structured and open discussion were in second place on this issue. All the groups thought the impact of online discussion on different ideas, producing solutions and usage of different perspectives. On the subject of making online discussion more efficient, the most suggestions were made by prompted, structured and open discussion grouprespectively. While similar suggestions were proposed within three groups, getting feedback about discussion process, forming groups from one department and the lack of discussion each week were expressed as suggestions. When attainments from online discussion were proposed to the pre-serviceteachers, the most attainment were gathered from prompted, second was from structured and third was from open discussion group. Attainments mentioned in three groups were as understanding topic and classroom management models better, developing different perspectives and thinking critically.Item Eğitim iletişimi kavramı(Ankara Üniversitesi: Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Dergisi, 1992) Deryakulu, Deniz; Eğitim Bilimleri Fakültesiİletişim çağı , olarak da adlandırılan yirminci yüzyılda iletişim biliminde büyük gelişmeler olmuş, bu bilim tek bir bakış açısı olmaktan öte, ilişkilendirildiği birçok alanın ayrılmaz bir parçası olma özelliği kazanmıştır. İletişim biliminin kapsamı da ilgili çalışmaların artması ile daha da genişlemiştir. Örneğin; tıp bilimindeki gelişmeler biyolojik iletişim, nörolojik iletişim, psikoloji bilimindeki gelişmeler iletişim psikolojisi, bilgisayar bilimleri ve sibernetik alanındaki gelişmeler veri iletişimi, felsefe alanındaki yeni gelişmeler iletişim felsefesine, dil bilim ve semantik alanındaki gelişmeler anlamsal iletişime, basm-yaym alanındaki gelişmeler kitle iletişimine, davranış bilimleri ve eğitim bilimlerindeki gelişmeler de bir eğitim iletişimi kavramına yönelik yapıyı hazırlamıştır.Item Eğitimdeki değişimlerin bilişim teknolojileri öğretmenlerinin mesleki kimlik yapıları ve duyguları üzerindeki etkisi(Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016) Köysüren, Deniz Atal; Deryakulu, Deniz; Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri ÖğretmenliğiBu çalışmanın amacı; BT öğretmenlerinin çevrimiçi tartışma ortamlarındaki paylaşımlarından hareketle; ülkemizde BT ile ilgili gerçekleştirilen değişimlerin BT öğretmenlerinin mesleki kimlik yapılarında ve duygularında ortaya çıkardığı değişimleri incelemektir. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması (case study) yöntemi temel alınarak gerçekleştirilen bu çalışmada farklı kaynaklardan elde edilen veriler çözümlenmiştir. Öncelikle, BT öğretmenlerinin bir araya gelerek paylaşımlarda bulunduğu çevrimiçi tartışma ortamlarından olan "Bilgisayar Bilişim Formu"ndaki (http://www.bilgisayarbilisim.net/) paylaşımlar çözümlenmiştir. Ardından, MEB tarafından alınan, BT öğretmenlerini doğrudan ya da dolaylı olarak etkileyen kararları belirlemek amacı ile 1995-2015 tarihleri arasında yayınlanmış olan genelgeler, yönergeler, yönetmelikler ve kurumlardan gönderilen resmi yazılar incelenmiştir. Araştırmanın son aşamasında, BT öğretmenlerinin mesleki kimlikleri ve duyguları hakkında daha derinlemesine bilgi edinmek amacı ile tartışma formu ortamındaki gönüllü 30 katılımcıyla yarı yapılandırılmış görüşmeler yapılmıştır. Araştırmada elde edilen veriler içerik çözümleme yöntemi ile çözümlenmiştir. Araştırma kapsamında "Bilgisayar Bilişim Forumu" ortamında 2005-2015 yılları arasında paylaşılan toplam 302.617 mesajdan 47.866 mesaj duygu ve mesleki kimlik ile ilgili temaların altında kodlanmıştır. Yapılan araştırma sonucunda, eğitimsel değişimlerin, BT öğretmenlerinin yaşadığı duygular ve geliştirdikleri mesleki kimlikler üzerinde olumsuz etkileri olduğu belirlenmiştir. 11 yıllık süreç içinde, BT öğretmenlerini hem duygusal, hem de mesleki kimlik anlamında en fazla etkileyen kararların; Fatih projesi, ders saati, dersin değerlendirmesi, formatörlük ve BTR görevlendirmesi, atama ve yer değiştirmeler, BT sınıfları ve norm sorunları konularında olduğu belirlenmiştir. Yaşanılan değişim ortamında, BT öğretmenlerinin en fazla öfke, üzüntü, bıkkınlık, çaresizlik ve isyan duygularını yaşadıkları, son yıllarda alanlarında yaşanılanlarla birlikte özellikle hayal kırıklığı, ümitsizlik ve tükenme duygularının arttığı ortaya çıkmıştır. Değişim sürecinde, mesleki kimlik olarak da olumsuz etkilenen BT öğretmenlerinin; yıllar içinde değişimlerle birlikte, özellikle gelecekten ümidi kalmayan, kendini değersiz gören, görev algısı öğretim işi ile ilgili olmayan, kendini öğretmen gibi hissedemeyen, mesleği bırakmak isteyen öğretmenler oldukları belirlenmiştir. Anahtar Sözcükler: BT öğretmenleri, eğitimdeki değişimler, duygular, mesleki kimlikItem Geometric explorations with dynamic geometry applications based on van Hiele levels(2005) Olkun, Sinan; Sinoplu, N. Beylem; Deryakulu, DenizThe purpose of this paper is to present classroom-tested geometry activities based on the van Hiele geometric thinking levels using dynamic geometry applications. The other ideas behind the activities include teacher questioning, active student participation, and studentcentered decision-making. During the lessons student teachers engaged in self-exploration and reinvention of geometric relations. It was evident from the episodes that students raised their level of geometric thinking by building on their current geometric understanding.Item Hiperortam yapısının ve bilişsel stilin farklı bilgi türlerini öğrenme, bilişsel yüklenme ve gezinim örüntüsü üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2010) Güngör, Cengiz; Deryakulu, Denizu araştırmada hiperortam yapılarının ve bilişsel stilin farklı bilgi türlerinin öğrenilmesi, bilişsel yüklenme ve gezinim örüntüsü üzerindeki etkisinin incelenmesi amaçlanmıştır. 4 X 2 faktöriyel desenin kullanıldığı araştırmanın çalışma grubunu 55 üniversite öğrencisi oluşturmuştur. Araştırmanın bağımsız değişkenlerini hiperortam yapıları (doğrusal, hiyerarşik, çapraz-hiyerarşik ve ağ) ve bilişsel stil (alan-bağlımlı ve alan- bağımsız) oluştururken, bağımlı değişkenlerini bildirimsel ve işlemsel bilgi düzeyleri, bilişsel yüklenme algı düzeyi ve gezinim örüntüsü oluşturmaktadır. 4 hafta süren çalışmada araştırma grupları (doğrusal, hiyerarşik, çapraz-hiyerarşik ve ağ) hiperortamda temel düzey istatistik ve SPSS uygulama eğitimi almıştır. Araştırma sonunda bildirimsel bilgi düzeyinin belirlenmesi amacıyla temel düzey istatistik testi, işlemsel bilgi düzeyinin belirlenmesi amacıyla da bilgisayar başında SPSS uygulama sınavı yapılmıştır. Araştırma sorularına yönelik yapılan varyans analizi ve t testi sonuçlarına göre, bildirimsel bilgi düzeyinde hiperortam yapılarına ve bilişsel stile göre anlamlı bir farklılık olmadığı görülürken, işlemsel bilgi düzeyinde istatistiksel olarak en etkili grubun çapraz-hiyerarşik hiperortam olduğu ve alan-bağımsızların alan-bağımlılardan daha başarılı olduğu görülmüştür. Öğrencilerin bilişsel yüklenme düzeyleri hiperortam yapılarına göre farklılaşmamakla birlikte işlemsel bilgide alan-bağımlılar alan-bağımsızlara göre anlamlı düzeyde daha fazla yüklenmişlerdir. Gezinim örüntüsü açısından ise alan-bağımsızların alan-bağımlılara göre hiperortam içinde daha fazla süre kaldıkları ve daha fazla düğüm gezdikleri görülmüştür.AbstractThe aim of this study was to examine the effects of hypermedia structures and cognitive style on learning different types of knowledge, cognitive load and navigation patterns. 4 x 2 factorial design was used in the research. The research group consisted of 55 undergraduate students. Independent variables were hypermedia structures (linear, hierarchic, cross-hierarchic and network) and cognitive style (field-dependent and field-independent), whereas dependent variables were level of declarative and procedural knowledge, perception level of cognitive loading and navigation patterns. The research groups (linear, hierarchic, cross-hierarchic and network) received a training program on the fundamentals of statistics and SPSS applications for four weeks. In order to determine declarative knowledge level of the participants, a multiple choice test was given, whereas an applied SPSS exam was given to determine the procedural knowledge level of the group. The variance and t-test analysis were conducted for the study. According to results, for declarative knowledge level, there was no significant difference within hypermedia structures types and there was no significant difference between field-independent and field-dependent learners. As far as procedural knowledge level was concerned, cross-hierarchical group was the most effective group. Furthermore, field-independent student groups were more successful than field-dependent student groups. Cognitive load levels did not differ according to hypermedia structures, however for procedural knowledge; field-dependents were significantly loaded more than field-independents. Moreover it was observed that field-independents spent more time in the hypermedia and visited more nodes.Item İngilizce sözcük öğrenmede farklı stratejilerin bilgisayarlı ve bilgisayarsız ortamda kullanımının öğrenilen sözcük miktarı, öğrenme için harcanan zaman ve öğrenilenlerin kalıcılığı üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2003) Fidan, Burçin; Deryakulu, Deniz; Eğitim Programı ve Öğretimi BölümüVI SUMMARY THE EFFECTS OF USING DIFFERENT STRATEGIES IN COMPUTERISED AND NON-COMPUTERISED MEDIA ON THE QUANTITY OF LEARNED VOCABULARY, TIME SPENT TO LEARN AND RETENTION OF LEARNING ENGLISH VOCABULARY Fidan, Olcay Burçin Master of Science Thesis in Educational Technology Advisor : Asist. Prof. Dr. Deniz Deryakulu January 2003, 99 pages This study was realized to determine the effects of using different strategies in computarised and non-computerised media on the quantity of learned vocabulary, time spent to learn and retention of learning English vocabulary. Experimental procedures of the research was operationalized on a group of students from School of Foreing Languages at Middle East Technical University at the level of beginner and intermediate and on a group of registered users of the web site wordtest.com in the 2001-2002 spring term. This study was planned and implemented in the form of 4x3 mixed design. Before beginning the research, a pre-test was used to determine the 200 unknown vocabularies for each student and then started to research. Every student made vocabulary learning activities in every single weekday in the research week for half an hour. After completing these activities, the quantity of the vocabulary which students learned was measured. Two more measures were performed one week and three weeks later from the first measure to determine how much vocabulary still remembered by the students.VII The data collected in this research were interpreted by using mean and ANOVA techniques in SPSS 10.0 to determine the quantity of learned vocabulary, average time spent for every vocabulary and retention of vocabularies.Item Kavramsal değişim stratejileri, çalışma türü ve bireysel farklılıkların öğrencilerin başarısı ve tutumları üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2005) Akgün, Özcan Erkan; Deryakulu, Deniz; Eğitim Programı ve Öğretimi BölümüTHE EFFECTS OF CONCEPTUAL CHANGE STRATEGIES, STUDY TYPE AND INDIVIDUAL DIFFERENCES ON STUDENTS' ACHIEVEMENT AND ATTITUDE Akgün, Özcan Erkan Doctoral Dissertation in Educational Technology Advisor: Assist. Prof. Dr. Deniz Deryakulu October, 2005, 193 pages This research was conducted to make a contribution to the effective and efficient correction of misconceptions by revealing the effects of conceptual change strategies utilized in science education, individual or collaborative study types of students, and individual differences of students on conceptual change. The research was carried out in 2x2(x3) factorial design. The total of 73 subjects, who are attending primary school teacher education program, consisted of 52 female and 21 male university students. The Dependent variables were conceptual change, attitude towards chemistry and cognitive conflict subdimensions of which are recognition of cognitive conflict, interest, anxiety, cognitive reappraisal of conflict. The independent variables were conceptual change strategy sub dimensions of which are refutational text (RT) or predict-observe-explain (POE), and study type which might be individual or collaborative. In addition to these variables, students' scientific epistemological beliefs, science process skills, motivational variables (intrinsic goal orientation, extrinsic goal orientation, task value, self efficacy, control beliefs about learning), learning strategy variables (rehearsal, elaboration, organization, metacognitive self regulation, peer learning, help seeking, study time) are also considered to find out the effects of them on conceptual change. The data gathered in this research were analyzed by using two factors ANCOVA, two factors ANOVA and two factors ANOVA for repeated measures. According to the findings of the study; students' conceptual change, attitudes towards chemistry and their interests in cognitive conflict were significantly higher, and their cognitive conflict anxiety was significantly lower when theyused RT based material. Their conceptual changes and interest in cognitive conflict was significantly higher and cognitive conflict anxiety was significantly lower when they study collaboratively. When students studied collaboratively, if they use RT based material, their attitude towards chemistry, their interest in cognitive conflict and cognitive reappraisal of conflict were significantly higher. Besides, they used more metacognitive strategies and effort management. When students studied individually, if they studied POE based material, they showed more effort management and control beliefs about learning. VIIItem Mekan kavramlarının gelişimine yönelik çokluortam materyalinin okulöncesi çocuklarının kavram kazanımı üzerindeki etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2005) Kaya, Seçil; Deryakulu, Deniz; OtherTHE EFFECT OF A MULTIMEDIA MATERIAL FOR CONCEPT DEVELOMENT ON THE PRESCHOOL CHILDREN'S ENVIRONMENTAL CONCEPT DEVELOPMENT Kaya, Seçil Master Degree, Educational Techonology Department Adviser: Assistant Professor Deniz Deryakulu January, 2005, 138 pages The effects of computer based education with multimedia on preschool children's environmental concept devlopment are investigated in this study. The pre-test finai-test experimental and control group model is accepted in this research, carried out in the frame of experimental study model. 40 preschool students at the age of 6 from Private Çağdaş Primary School and Private Gelişim College for 2003-2004 educational year's second term constitute the study group of this research. Pre-test and final test sheets and family data sheet are provided to the study group by the researcher. Data obtained from this research has been evaluated with SPSS For Windows computer programme. Ki Kare and Mc Nemar Tests are used for statistical evaluation. As a result of this research, it has been found out that there is a significant difference between students receiving computer based education by means of multimedia material and students receiving traditional education. Students receiving computer based education by means of multimedia material are more successful in enviromental concept development than students receiving traditional education.Item Öğretmen adaylarının kendi video- durumlarının öğretimsel kararlarının çözümlenmesinde kullanımı üzerine nitel bir araştırma(Eğitim Bilimleri Enstitüsü, 2019) Sancar, Raziye; Deryakulu, Deniz; OtherBu araştırmada, öğretmen adaylarının, öğretimsel karar almaya ilişkin anlamı nasıl kurduklarını ve kendi sınıf-içi öğretim deneyimlerinden hazırlanan video-durumlarda hangi tür öğretimsel kararlara hangi biçimlerde yer verdiklerini belirlemek amaçlanmıştır. Ayrıca, söz konusu video-durumların kendileri ve akranları tarafından tartışma ortamında değerlendirilmesinin öğretimsel karar alma süreçleri üzerindeki etkisinin ve geliştirilen video-duruma dayalı öğretim sürecinin ayrıntılı olarak incelenmesi de amaçlanmıştır. Bu amaç doğrultusunda, araştırma, nitel araştırma yaklaşımı benimsenerek etnometodolojik durum çalışması (ethnomethodological case study) olarak yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda, 2016-2017 eğitim-öğretim yılında Ankara Üniversitesi, Eğitim Bilimleri Fakültesi, BÖTE Bölümü'nde Öğretmenlik Uygulaması dersini ilk kez alan ve derse devam eden 16 (9 kadın, 7 erkek) öğretmen adayı yer almaktadır. Araştırma süreci, öğretmen adaylarının sınıf-içi öğretim deneyimlerinin kaydedilmesini ve bu öğretim deneyimlerinin öğretmen adayları tarafından kurgulanmış video-durumlar olarak hazırlanmasını, bu kurgulanmış video-durumların yüzyüze ortamda bir araya gelinerek izlenmesini ve tartışma ortamında bu video-durumlar üzerinden öğretmen adaylarının deneyimlerinin hem kendileri hem de akranları tarafından değerlendirilmesini içermektedir. Araştırmanın veri kaynağı olan, görüşme kayıtları ve video-durumlar araştırmacı tarafından metinlere aktarılmış olup; veriler çözümlenirken, Etnometodolojik Çözümlemelerden yararlanılmıştır. Öğretmen adaylarının öğretimsel karar almaya ilişkin anlamı; öğretmenin sahip olması gereken; kişisel özellikler, içerik bilgisi ve öğretim becerilerinin yanı sıra, öğretmenin yapması gereken; öğrenci ile yakın ilişki ve iletişim kurma, öğretim yöntemi, sınıf yönetimi ve değerlendirme yöntemi üzerinden ve bunlara ek olarak öğrenci yaşamında ve toplumsal yaşamda ulaşmayı amaçladıkları ile açıkladıkları belirlenmiştir. Ayrıca, öğretimsel karar alma sürecinde öğretime ilişkin deneyimin önemli bir yere sahip olduğu ve sürecin eğitim sisteminden etkilendiği de belirlenmiştir. Öğretmen adayları, video-duruma dayalı öğretim sürecinde kurgulanmış video-durumlarında öğretmenin öğretim bilgisi, içerik bilgisi ve sosyo-fiziksel ortamın yanı sıra, öğrencilerin bilgi düzeyleri ve sosyo-fiziksel etkileşimlerine ilişkin öğretimsel kararlara da yer vermişlerdir. Öğretmen adaylarının kurgulanmış video-durumları hazırlarken; deneyimleri sırasında gerçekleşen olayları/durumları fark etme, betimleme, bu olaylara ilişkin neden belirtme, olayları yargılama ve duygu belirtmenin yanı sıra, gerçekleşen olaylara ilişkin çözüm üretme ve olayları başka durumlar ile ilişkilendirme eğiliminde oldukları belirlenmiştir. Video-duruma dayalı öğretim sürecinde, öğretmen adaylarının kendilerini izleme olanağı bulmalarının, hem kedilerinde, hem de arkadaşlarındaki değişimi fark etmelerinin, eleştirme ve eleştirilme konusunda gelişim göstermelerinin ve akranları tarafından beğenilmelerinin ve süreçte düşüncelerinin önemsenmesinin değerli ve önemli görüldüğü belirlenmiştir. Video-duruma dayalı öğretim sürecinin, öğretmen adaylarına deneyim biriktirme, tartışabilme ve eleştiri kabul etme becerisi geliştirmenin yanı sıra, okul rehber öğretmenlerinden alınamayan geribildirimleri edinebilme konusunda yarar sağladığı saptanmıştır.Item Tam sürüm ve kurgulanmış video-durumların voleybol oyun seti çözümleme becerisine etkisi(Eğitim Bilimleri Enstitüsü) Bulca, Yeşim; Deryakulu, DenizItem The effects of group structure, social skills and ınteraction frequency on task performance in computer supported collaborative learning(2005) Çalışkan, Erkan; Deryakulu, DenizThe purpose of this study was to examine the effects of group structure, levels of social skills and interaction frequency on students’ individual and group task performance in computer supported collaborative learning. There were three types of groups: girls, boys and mixed. Participants were 54 elementary 7th and 8th grade students. In the data gathering phase, students’ individual and group reports, records of CSCL tools such as chat, e-mail and forum, and Social Skills Scale were used. In the data analysis phase, one-way ANOVA, independent sample t-test, bivariate and partial correlation, Kruskal Wallis analysis, and multiple linear regression analysis were applied. Results showed that group structure didn’t affect students’ individual or group task performance in computer supported collaborative learning. Interaction frequency, on the other hand, predicted students’ individual task performance whereas social skills did not.