Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri
Permanent URI for this community
Browse
Browsing Archivum Anatolicum-Anadolu Arşivleri by Author "Albayrak, İrfan"
Now showing 1 - 2 of 2
Results Per Page
Sort Options
Item Çivi Yazılı Belgeler ve Arkeolojik Verilere Göre Eski Babil Döneminde Nehir Ulaşımı(Ankara Üniversitesi, 2019-08-02) Albayrak, İrfan; Öz, Esma; Erol, Hakan; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiSu kaynakları, uygarlık tarihi boyunca yerleşim yerlerinin ve tarım alanlarının seçiminde ve dolayısıyla medeniyetlerin ortaya çıkışında en belirleyici faktörler arasında yer almıştır. İstisnalar olmakla birlikte yeryüzünde eski medeniyetlerin izlerine rastlanılan hemen her bölgede bu tespiti yapmak mümkündür. Denilebilir ki insanoğlu, tarihin en eski devirlerinden itibaren su kaynaklarına yakın yaşamak zorunda kalmıştır. Bu bakımdan medeniyetin doğuşu ve şekillenmesinde ırmak, çay ve dere gibi su kaynaklarının etkisi yadsınamaz. Nitekim Mezopotamya’da Fırat ve Dicle, Mısır’da Nil, Hindistan’da İndus, Altaylarda Obi ve Yenisey gibi eski medeniyet havzalarının uygarlık tarihinde öne çıkmaları bu bağlamda değerlendirilebilir. Eski Mezopotamya’da kara taşımacılığının yanında daha ucuz, kolay ve hızlı olması nedeniyle nehir ve kanal ulaşımı da sıklıkla tercih edilmiştir. Çivi yazılı belgelere göre, nehirler ve kanallar sadece tarlalara su taşımıyor aynı zamanda Fırat ve Dicle Nehirleri sayesinde yük dolu gemiler farklı kentlerin limanlarına uğrayabiliyor, böylelikle bölgeler arası mal sevkiyatı daha rahat gerçekleşiyordu. Dolayısıyla suyolları, ticari malların da nakliyesinde büyük kolaylık sağladığı için suyollarının kenarlarında kurulan liman şehirleri daima stratejik öneme sahip olmuştur. Suyolları, askerî ulaşım anlamında da önemliydi çünkü orduların nakliyesi ve her türlü askerî teçhizatın ulaştırılması da nehir ya da kanallar yoluyla gerçekleştirilebiliyordu. Mezopotamya’da ağaç kütüklerine tutunarak başlayan su ulaşımı, sal, bot, kelek, quffa ve at başı formlu bot/kayık (hippoi) gibi insan yapımı araçlarla devam etmiştir. Ancak bu tür nehir ulaşım araçları, bir süre sonra uzak bölgelere ya da deniz aşırı ülkelere ticari ürün sevkiyatında gerek hacim gerekse güvenlik ve kullanılabilirlik açısından yetersiz kalmıştır. Bunlar, küçük çaplı ulaşım ve taşımada özellikle kanal ulaşımında kullanılmaya devam etmekle birlikte yerini büyük suların nakliye aracı olan gemilere bırakmıştır. Bu çalışmanın ana malzemelerini oluşturan Mari kraliyet arşivi, Hammurabi ve onun memurlarıyla yazışmalarını içeren bir grup belge ve yine Eski Babil Dönemine tarihlenen İsin ve Larsa krallıklarına ait bazı metinler, bize Mezopotamya’da suyolu ulaşımının detayları hakkında ilginç bilgiler sunmaktadır. Bu belgelere göre, ağaç türleri, tarımsal ve hayvansal ürünler (yağ, deri, yün vb.), canlı hayvanlar, maden türleri, değerli taşlar, kum, zift gibi malzemeler, mutfak eşyaları gibi ticari mallar ve aynı zamanda insan (özellikle asker ve köle) taşımacılığı çoğunlukla gemiler sayesinde yapılmaktaydı. Bu çalışmada, Eski Babil Döneminde nehir ulaşımının önemi ve nasıl gerçekleştiği üzerinde durulacaktır. Suyolu taşımacılığında geminin gerekliliği ve kullanımı çivi yazılı belgeler ışığında ele alınacaktır. Gemi taşımacılığı dışında Eski Babil Dönemine tarihlenen metinlerde geçen bazı diğer nehir araçları da ulaşım ve taşımacılık açısından değerlendirilecektir.Item Kayseri Müzesi’nden Bir Grup Kültepe Tableti(Ankara Üniversitesi, 2019-12-27) Toptaş, Koray; Yavaş, Mehmet Feridun; Albayrak, İrfan; Dil ve Tarih-Coğrafya FakültesiKayseri il sınırları içerisinde bulunan Kültepe’de 1948 yılından itibaren yürütülen kazılarda büyük çoğunluğu Asurlu tüccarlara ait çivi yazılı tablet arşivleri ortaya çıkarılmıştır. Bu belgeler Anadolu’nun eskiçağ tarihi hakkında bilgi veren en eski yazılı kaynaklardır. Bu tabletlerin büyük bir çoğunluğu ticari ve hukuki konularla ilgilidir. Metin türleri arasında en büyük grubu mektuplar oluştururken, hukuki tutanaklar, borç senetleri ve mal teslimatına ilişkin çeşitli kayıtlar da oldukça fazladır. Bu çalışmada; mahkeme kararıyla ve bağış yoluyla Kayseri Müzesi envanterine dâhil olmuş çeşitli konulardaki dört Eski Asurca metin tanıtılmaktadır.