Cilt:17 Sayı:02 (2019)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:17 Sayı:02 (2019) by Author "Other"
Now showing 1 - 14 of 14
Results Per Page
Sort Options
Item 7-WEEK STEP-AEROBICS EXERCISES’ EFFECT ON SEDENTARY WOMEN’S BODY COMPOSITION(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Hazar, Kürşat; Other; OtherTo the study which is conducted to determine the 7-week step-aerobics exercises’ effect on sedentary women’s body composition, 20 female individuals with no health issues, who have just started exercising at Temel Reis Fitness Club in Niğde province, whose mean age is 31 ± 70, mean height164 ± 60, and mean weight 67 ± 88 voluntarily participated. The participants were subjected to step-aerobic exercises three times a week for 40-50 minutes, the volume of which is %60-70. The participants' body composition measurements, which are height, weight, fat and muscle ratios, body liquid levels, were conducted before and after the exercise program with Bioimpedance measurement tool. The analysis of the obtained data is done by using the SPSS 21.00 package program on a personal computer. Paired t-test method was used in the comparison of the pre and post-test values of the participants. As a result of the conducted study, it is seen that there is a significant decrease (p<0,05) in the percentage of the body weight and body fat percentages of the participants. As a result, it is determined that regularly and long-term conducted step-aerobics exercises have effects on sedentary females’ body composition in a positive way.Item Algılanan sosyal destek ve stresle başa çıkma tarzları arasındaki ilişkide algılanan öz yeterliliğin rolü(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Yıldız, Kadir; Other; OtherBu araştırmada, genç yetişkinlerin algılanan sosyal destek ve stresle başa çıkma tarzları arasındaki ilişkide, algılanan öz yeterliliğin rolünün incelenmesi amaçlanmıştır. Çalışma grubunu, 2017-2018 Eğitim öğretim dönemi bahar yarıyılında Manisa Celal Bayar Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi’nde öğrenimlerine devam etmekte olan öğrenciler arasından kolayda örnekleme yöntemi ile ulaşılan toplam 429 öğrenci (158’i kadın, 271’i erkek ve ortalama yaş 21,8) oluşturmaktadır. Veri toplama aracı olarak, demografik bilgi formunun yanı sıra Zimet ve arkadaşları (1990) tarafından geliştirilen Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Lazarus ve Folkman (1984) tarafından geliştirilen Stresle Başa Çıkma Tarzları Ölçeği ile Schwarzer ve Jerusalem (1995) tarafından geliştirilen Öz Yeterlilik Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmanın bulgularına göre, algılanan sosyal desteğin her üç alt boyutu ile stresle başa çıkmada etkili yöntemler arasında orta düzeylerde anlamlı pozitif ilişkiler olduğu görülmektedir (raile=,390, rözel=,286, rarkadaş=,331; p<,01). Hiyerarşik regresyon analizi sonuçlarına göre ise, algılanan sosyal destek ile genel öz yeterlilik etkileşiminin, etkili yöntemler üzerinde anlamlı katkısı tespit edilmiştir (β=-,091, p<,05). Bu anlamda, sosyal destek algılarının stresle başa çıkmada kullanılan etkili yöntemler üzerindeki etkisinde, algılanan öz yeterliliğin düzenleyici rolü olduğu söylenebilir. Nitekim öz yeterlilik algılarının en yüksek olduğu nokta, algılanan sosyal destek ile etkili yöntemler ilişkisinin de en yüksek olduğu noktadır. Sonuç olarak, ailesinden, sevdiklerinden ve arkadaşlarından sosyal destek gören gençler, stresle başa çıkmada etkili yöntemleri daha fazla kullanmaktadır. Öz yeterlilik algılarının yüksek olması ise bu ilişkinin gücünü arttırıcı rol oynamaktadır.Item Antrenör yetiştirme kurslarına katılan bireylerin liderlik davranış algılarının incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Bilir, Pervin; Other; OtherBu çalışmanın amacı, Türkiye’de farklı spor dallarındaki antrenör yetiştirme kurslarına katılan bireylerin liderlik davranış algılarının demografik değişkenlere göre incelenmesidir. Betimsel ve nicel olan bu çalışmanın evreni Adana ilinde 2013-2016 yılları arasında farklı spor dallarında antrenör yetiştirme kurslarına katılan bireylerdir. Bu bireylerden temel eğitim derslerini alan; 104 kadın, 264 erkek, toplam 368 kişi örneklem grubunu oluşturmuştur. Çalışmada veri toplama aracı olarak Chelladurai ve Saleh (1980) tarafından geliştirilen “Sporda Liderlik Ölçeği” kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım göstermediği saptandığından ikili karşılaştırmalarda Mann-Whitney U, ikiden fazla karşılaştırmalarda Kruskal Wallis H testleri kullanılmıştır. Çalışmanın bulgularına göre; liderlik davranış algılamalarının; yaş, medeni durum, spor dalı ve öğrenim düzeyine göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Liderlik alt boyutlarına göre en yüksek değerin eğitim ve öğretim, en düşük değerin ise otokratik davranış boyutunda olduğu görülmüştür. Sonuç olarak, demografik değişkenlere göre antrenör adaylarının liderlik davranışlarında farklılaşma olabileceği ve antrenör adaylarının sporcunun yetişmesinde eğitim ve öğretimi, pozitif geribildirimi demokratik davranışı ve sosyal desteği önemseyen, otokratik davranış göstermeyi daha az tercih eden bir profil çizdikleri ifade edilebilir.Item Antrenörden algılanan özerklik desteği ve sporcuların özerk güdülenmesi arasındaki ilişki: bir meta-analiz çalışması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Sarı, İhsan; Other; OtherHür İrade Kuramı (Self-Determination Theory) tarafından açıklanan özerk güdülenme kavramı, içsel güdülenme ve dışsal güdülenmenin daha özerk formlarını ifade etmektedir. İlgili alan yazın, sosyal çevrenin sporcuların özerk güdülenmesi üzerinde etkisi olduğunu göstermektedir. Bu doğrultuda, bu araştırmanın amacı antrenörden algılanan özerklik desteği ve sporcuların özerk güdülenmesi ilişkisini meta-analiz yöntemi ile incelemektir. Meta-analiz, benzer konularda yapılmış ve birbirinden bağımsız olan çalışmalardan gerekli verilerin elde edilerek analiz edilmesi ve bu analizler sonucu genel bir yargıya varma yöntemidir. Verilerin elde edilmesinde, Web of Science, ERIC, Sport Discus, ULAKBİM ve Science Direct veri tabanları anahtar kelimeler ile taranarak önceden oluşturulan dahil etme kriterleri kapsamında araştırmalara ulaşılmıştır. Elde edilen araştırmalar özelliklerine göre kategorize edilerek moderatör analizleri uygulanmıştır. Pearson r ve örneklem sayısı gibi değerler kaydedilerek her araştırma için etki büyüklükleri hesaplanmıştır. Verilerin analizinde Comprehensive Meta-Analysis (CMA) yazılımı kullanılmıştır. Elde edilen toplam 14 araştırma makalesi içerisinde 18 etki büyüklüğüne ulaşılmış, 15 etki büyüklüğü üzerinden analizler yapılmıştır (n=4090 sporcu). Analizler sonucunda, araştırma kapsamına alınan çalışmalar arasında heterojenite olduğu belirlenmiştir (Q=73.588, p<.05, I2=80.975). Bu nedenle analizler rastgele etkiler modeline göre değerlendirilmiştir. Tüm etki büyüklükleri birlikte analiz edildiğinde, antrenörden algılanan özerklik desteği ve sporcuların özerk güdülenmesi arasında anlamlı pozitif bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir (r=.34, z=9.20, p<.05). Moderatör değişkenleri olan spor türü, spor seviyesi ve kıta değişkenlerinin her düzeyi kendi içerisinde değerlendirildiğinde de anlamlı pozitif bir ilişkinin olduğu ortaya çıkmıştır. Ayrıca, bu ilişkinin spor türü (QGA=1.783, p=.410), spor seviyesi (QGA=1.291, p=.524) ve araştırmanın yapıldığı kıta (QGA=0.353, p=.838) değişkenlerine göre farklılık göstermediği belirlenmiştir. Sonuç olarak antrenörden algılanan özerklik desteği ve sporcuların özerk güdülenmesi arasında orta düzeyde, pozitif ve anlamlı bir ilişkinin olduğu ve bu ilişkinin moderatör değişkenlere göre farklılık göstermediği söylenebilir. Araştırma bulguları doğrultusunda antrenörlere bazı öneriler sunulmuştur.Item Futbol hakemlerinin durumluk kaygı ve genel öz yeterlik düzeylerinin bazı değişkenler açısından incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Dereceli, Çağatay; Other; OtherBu çalışmanın amacı; futbol hakemlerinin durumluk kaygı ve genel öz yeterliklerinin bazı değişkenler açısından incelenmesidir. Araştırmaya, 21-34 yaş aralığında, 2018-2019 futbol sezonunda Mersin, Ankara, İstanbul, İzmir, Adana ilinde görev yapan toplam 117 erkek futbol hakemi gönüllü olarak katılmıştır. Hakemlerin durumluk kaygı düzeyleriyle ilgili veri toplamak amacıyla Martens ve ark. (1990) tarafından geliştirilen Koruç (1998) tarafından Türk kültürüne uyarlanan Yarışmasal Durumluk Kaygı Envanteri (CSAI-2), genel öz yeterlik düzeylerini belirlemek amacıyla ise Sherer ve ark. (1982) tarafından geliştirilen Yıldırım ve İlhan (2010) tarafından Türk kültürüne uyarlanan Genel Öz Yeterlik Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde değişkenler arasında karşılaştırma ve korelasyon türü incelemeleri içeren ilişkisel tarama modeli kullanılmıştır. Yapılan normallik testi sonucu dağılımın normal bulunmasıyla birlikte, ikili karşılaştırmalar için Bağımsız t testi, ilişki durumlarına bakmak amacıyla ise Pearson Korelasyon Analizi kullanılmıştır. Sonuç olarak, hakemlerin başlama, yılmama ve sürdürme çabası/ısrar alt boyut puanlarında hakemlik kategorisine göre anlamlı bir farklılık olmadığı tespit edilmiştir. Hakemlerin yaşları ile bedensel kaygı alt boyutu arasında negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuşturItem Futbolda merkez ve kenar oyuncularının fiziksel ve motorik özelliklerinin karşılaştırılması(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Karakulak, İzzet; Other; OtherBu çalışmada amaç; “merkez ve kenar oyuncusu” olarak ayrılmış bir grup amatör futbolcunun seçilmiş fiziksel ve motorik özelliklerini karşılaştırmaktır. Çalışmaya yaşları 18 ila 31 arasında değişen 55 erkek amatör futbolcu katılmıştır. Katılımcılar “merkez veya kenar oyuncusu” olarak genel bir mevkisel ayrıma tabii tutularak iki gruba ayrılmışlardır. Katılımcıların vücut kompozisyonları, alt ekstremite kuvvetleri, anaerobik güçleri, aerobik dayanıklılıkları, sürat ve esneklik değerleri saha testleri ile belirlenmiştir. Elde edilen veriler normal dağıldığından, grupların karşılaştırılmasında SPSS (Ver.14) programında yer alan Independent Sample t Test kullanılmış, yanılma düzeyi 0,05 olarak kabul edilmiştir. Gruplar arasında yaş açısından fark yokken, boy, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi ve vücut yağ oranında anlamlı fark çıkmıştır. Motorik özelliklerden bacak kuvveti, esneklik ve 10 m sprint değerleri arasında fark oluşmazken dikey sıçrama, anaerobik güç, 30 m sprint ve VO2maks değerlerinde anlamlı fark oluşmuştur. Karşılaştırma sonuçları değerlendirildiğinde; merkez oyuncular boy uzunluğu, vücut ağırlığı, vücut kitle indeksi ve vücut yağ oranında kenar oyuncularından daha yüksek değerlere sahiptir. Motorik özelliklerde ise; kenar oyuncuları dikey sıçrama, 30 m sprint ve VO2maks bakımından daha iyi değerlere sahipken, merkez oyuncularının anaerobik güçleri daha fazladır.Item Geçmişten günümüze amerikan okul sporları sisteminin incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Özçakır, Sabri; Other; OtherAmerikan ortaöğretim ve yükseköğretim sisteminde yer alan okulların rekabetçi spor uygulamalarının başlangıcını ve geçirdiği dönüşümü inceleyen bu araştırmada doküman incelemesi yöntemi kullanılmıştır. Diğer ülkelerin aksine, spor yönetiminde şemsiye bir teşkilatın olmadığı Amerika’da liseler, kolejler ve profesyonel ligler temel spor tedarikçileri olarak karşımıza çıkmaktadır. Amerikan lise ve kolejlerinde eğitim ile ilgili sorumlulukların yanında sporun organizasyonu ve öğrencilere sportif aktivitelere katılım fırsatları da sunulmaktadır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren liseler arasında ve kolejler arasında başlayan spor yarışmaları tüm hızıyla devam etmektedir. Özellikle 1972 yılında çıkarılan eğitim kurumlarında kız ve erkek öğrencilere eşit fırsatlar sunulmasını sağlayan yasa ile lise ve kolejlerde spor yapan kız öğrencilerin sayısı ciddi oranda artmıştır. Amerikan eğitim sisteminin içerisine bu denli güçlü bir yapıda bağlanan okul sporları hem eğitim hem de sporun gelişiminde önemli bir rol oynamaktadır. Özetle okul sporları Amerikan eğitim sisteminin önemli bir bileşeni olarak varlığını sürdürmekte ve Amerikan kültürüne katkıda bulunmaya devam etmektedir.Item Günümüzde spor denilince ilk akla neden futbol gelir? Sorusu üzerine bir araştırma(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Öntürk, Yavuz; Other; OtherFutbol tüm dünyada en popüler spor dalı olarak bilinmektedir. Ülkelerde sosyo-ekonomik durumu ayırt etmeksizin tüm kitlelerin takip ettiği bir olgu olan futbol, endüstri halini almış ciddi bir istihdam alanına sahiptir. Sporun siyasi bir yapılanma içinde olduğu kuşkusuzdur. Futbol birçok ülkede siyasi bir araç olmanın dışında, en büyük reklam, propaganda haline gelmiş bir unsurdur. Hatta bazı ülkelerin yerel bölgelerinde neredeyse gündemi sadece futbol oluşturmaktadır. Neden spor denilince ilk akla gelen futbol oluyor? Bunun arkasında yatan sebep nedir? İnsanların ilgisini bu kadar çekmesinin altında ne yatıyor? Futbola yapılan yatırımlar diğer branşlara yapılırsa aynı ilgi ve endüstri oluşumu gerçekleşir mi? Bu araştırmada bu soruları cevaplandırmak amacıyla nitel araştırma yöntemi uygulanmıştır. Çeşitli spor programları, gazete ve dergiler incelenmiş, bazı futbol yazarlarının yazıları takip edilmiştir. Elde edilen görüşler, takip edilen yazılar ve ülkelerdeki branşlaşmaların analizi bulgular kısmında tablolar halinde verilmiştir. Sonuç olarak araştırmadan elde edilen bulgulara dayanarak futbola olan ilginin tüm dünyada ilerleyen teknolojiyle birlikte sürekli arttığı ve bir rant olarak meslekler grubunda yerini aldığı ifade edilebilir. Buna bağlı olarak medyanın futbol haber ve programlarını diğer haberlere göre daha fazla yapmasının altında insanların ilgisinin olduğu ifade edilebilir. Futbolun bir başka çarpıcı özelliği ise ekonomik ve milliyetçilik boyutudur. İnsanlar farkında bile olmadan spor pazarında tüketici halindedirler. Gönül verdikleri takımın herhangi bir ürününü satın alması ya da en az bir kere bilet alıp maça gitmesi ya da maç yayını yapan ücretli kuruluşlara para ödeyip maçları izlemesi bile dolaylı yönden insanı futbol pazarının içine alır. Taraftarı oldukları takımı adeta milliyetçilik sembolü olarak algılarlar, bunun sonucunda da özellikle bazı ülkelerde holiganizm kavramı oluşur. Dolayısıyla futbolun kitlelere hitap eden ailelerin toplumsal yapısını içinde barındıran sosyolojik, psikolojik boyutlarıyla da her daim popülerliğini giderek arttıran sosyal bir olgu olarak varlığını sürdüreceği ifade edilebilir.Item Spor kaya tırmanışında akran öğretim modelinin uygulamalarına yönelik aday öğretmen ve akran öğrenci görüşlerinin değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Çetin, Arif; Other; OtherÇalışmanın amacı koşucuların ultra-maraton etkinliklerine katılmalarındaki motivasyonel boyutlar ve bu boyutların onların yaşam doyumları ve başarı algılarının üzerindeki etkilerini incelemektir. Araştırmanın örneklemini, 2018 yılındaki Efes, Frig, Sapanca ve BodRun Ultra Maraton etkinlikleri arasından rastgele seçilen %31,1 erkek (n: 96) ve %68,9 kadın (n: 213) koşucular oluşturmuştur. Araştırmada veri toplama aracı olarak Diener ve ark. (1985) tarafından geliştirilen “Yaşam Doyum Ölçeği”, Bilgin ve Kaynak (2008) tarafından geliştirilen “Başarı Algısı Ölçeği” ve Çalışkan (2018) tarafından geliştirilen “Kişileri Ultra Maraton Koşmaya Motive Eden Faktörler Ölçeği” kullanılmıştır. Değişkenler arasındaki ilişkiler, korelasyon analizi, Kruskall Wallis ve Mann Whitney U Test ile test edilmiştir. Sonuçlara göre ultra-maraton koşucuların motivasyonunun hem başarı algısı hem de yaşam doyumu arasında anlamlı ve orta düzeyde bir ilişki olduğunu göstermiştir. Analiz sonuçlarında, “Kişileri Ultra Maraton Koşmaya Motive Eden Faktörler Ölçeği” (UMMÖ) alt boyutlarının cinsiyet, medeni durum, yaş ve gelir düzeyi arasında pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Sonuç olarak, ultra-maraton koşucularının motivasyon boyutlarının yaşam doyumları ve başarı algıları üzerinde pozitif ve anlamlı bir etkisi mevcuttur. Sonuçlar ayrıca, koşucuların motivasyon alt boyutlarından öz saygı, psikolojik baş etme ve hayatı anlamlandırma ile erkek katılımcılar arasında; tanınırlık ve başkaları ile rekabet alt boyutları ile bekâr katılımcılar arasında; başkaları ile rekabet alt boyutlarıyla yaşlı katılımcılar arasında; ait olma sosyalleşme ve başkaları ile rekabet alt boyutları ile gelir düzeyi yüksek katılımcılar arasında anlamlı düzeyde farklılaştığını göstermiştir.Item Taekwondo antrenörlerinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Doğan, Mehmet; Other; OtherBu çalışma, taekwondo antrenörlerinin iş doyumu ve tükenmişlik düzeylerini incelemek amacı ile yapılmıştır. Çalışmada 101 kadın ve 100 erkek olmak üzere toplam 201 antrenör yer almıştır. Türk taekwondo antrenörü yer almıştır. Katılımcılar Baycan (1985) tarafından adaptasyonu yapılan “Minnesota İş Doyum Ölçeği” (MİDÖ) ve yine adaptasyonu Ergin (1992) tarafından gerçekleştirilen “Maslach Tükenmişlik Ölçeği”ni (MTÖ) cevaplamışlardır. Parametrik testlerin varsayımlarının karşılanmasından sonra, verilerin analizi için t-testi, ANOVA ve Pearson korelasyon analizleri kullanılmıştır. Bağımsız örneklemler için yapılan t-testi analizi sonuçları iş doyumu ve tükenmişlik düzeyleri için kadın ve erkek katılımcıların ortalama puanları arasında anlamlı farklılık olmadığını göstermiştir. Katılımcıların eğitim durumu değişkeni ANOVA analizi sonuçlarına göre, “MİDÖ”nün “Dışsal Doyum” ile “Genel Doyum”, “MTÖ”nün “Duygusal Tükenmişlik” ile “Kişisel Başarıda Düşme” alt boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılığa rastlanmıştır. “MİDÖ”nün tüm alt boyutlarında lisansüstü eğitim alan antrenörlerin ortalama puanları diğerlerine göre yüksektir. Buna ek olarak “MTÖ”nün tüm alt boyutlarında lisansüstü eğitim alan antrenörlerin ortalama puanları diğerlerine göre düşüktür. Antrenörlerin sporcu sayısı değişkenine göre, “MTÖ”nün “Duyarsızlaşma” ile “Kişisel Başarıda Düşme” alt boyutlarında istatistiksel olarak anlamlı farklılık tespit edilmiştir. Bununla birlikte “MİDÖ” ile “MTÖ”nün tüm alt boyutları arasında negatif ve anlamlı ilişki vardır. Sonuç olarak, eğitim düzeyi daha yüksek olan antrenörlerin iş doyumlarında artış gözlemlendiği, tükenmişlik düzeylerinde ise azalma olduğu söylenebilir.Item The effect of leg sıze on the speed and quıckness skılss of young football players(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Göksu, Ömer Can; Other; OtherThis research was conducted to investigate the effects of upper leg circumference and leg length on speed, quickness and step frequency in young football players. This exercise was held with the participation of 190 people, who has the football player licensed in category of “U”(U15-U17) in Turkey Football Federation İstanbul Soma Aslangücü, Çeliktepe and Seyrantepe Of Sport Club. Information such as the demographics of the players, how many training sessions per week and how much football they played were recorded. The survey measurements were made during the first week of the pre-season. Measurements of 10-30 m sprint, pro-agility and 10-30 m sprint step frequency were performed to determine the relationship among upper limb circumference, leg length, speed and agility skills. In the analysis of the data, the SPSS 23.0 statistical program was used. The Kolmogorov Smirnov test was performed to determine whether the data were normal distributions. Relations between the data were determined by Pearson correlation test and studied at p <0.05 significance level. As a result of the analysis of the data; statistically significant differences were found between the values of the upper leg circumference and leg lengths of the footballers and the results of the motoric test measurements (p<0,05). As a result; the suitability of athletes' body structures to sports has an effect of enhancing performance. Leg structure of the athletes can be considered as a talent selection parameter in terms of determining the tendencies of playing football.Item The ınvestıgatıon of the effects of eccentrıc exercıses on some motorıc characterıstıcs of youth soccer players(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Çağlayan, Atakan; Other; OtherThere are various training programs to improve sportive performance so that soccer-specific technical skills can be realized more easily. The aim of the study is to examine the effect of the training program that including eccentric and concentric contractions on strength, balance and agility in young soccer players. 26 male soccer players (age:12±1.6years) who played in an amateur sport club participated voluntarily to the study. Pretests were taken before the training program. There were two groups of athletes; the experimental group (EG; n=13) were applied exercises that including eccentric and concentric contractions while Control Group players (CG; n=13) continued their traditional soccer trainings. The post-tests were taken at the end of the 8-week training program. Pre- and post-test included flamingo balance test (FB), y balance test (YB), standing long jump test (SLJ), vertical jump test (VJ) and Illinois test (IT). When the obtained data were examined, EG athletes were statistically improved in all the parameters in the pre-, and post-test (p<0.05) and no statistically significant difference was seen in the CG athletes (p>0.05). When the differences between the groups were examined, it was statistically significant in the y balance test (p<0.05; p=0.032) and Illinois test (p<0.05; p=0.022) parameters for respectively determining the dynamic balance and agility of EG athletes compared to CG athletes (p<0.05). As a conclusion, eccentric and concentric contraction exercises performed before soccer specific training programs seem to be effective on dynamic balance and agility. It is also thought that such training programs could improve the performance of the athletes, and prevent them from lower extremity injuriesItem Voleybol hakemlerinin hakem öz yeterlik düzeylerinin incelenmesi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Koçak, Çalık Veli; Other; OtherBu araştırmada; Türkiye’deki voleybol hakemlerinin hakemlik öz yeterliklerinin çeşitli değişkenlere göre incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmanın katılımcıları, 2018-2019 yarışma sezonunda faal olarak hakemlik yapan 377 voleybol hakeminden (159 Kadın, 218 Erkek) oluşmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak kişisel bilgi formu ve ‘’Hakem Öz Yeterlik Ölçeği (HÖYÖ)’’ kullanılmıştır. Elde edilen verilerin analizinde SPSS 22 programı kullanılmıştır. Verilerin normal dağılım gösterip göstermediğini tespit etmek için Kolmogorov-Smirnov testi uygulanmıştır. Analizlerde anlamlılık düzeyi p<0.05 olarak kabul edilmiştir. Cinsiyet ve voleybolculuk geçmişi değişkenine ait verilerin analizinde Mann-Whitney U testi uygulanmıştır. Katılımcıların yaş, eğitim durumu ve hakemlik düzeyi değişkenlerinin analizinde Kruskal-Wallis testi uygulanmıştır. Gruplar arasında anlamlı bulunan farklılığı belirlemek için Mann-Whitney U testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda voleybol hakemlik öz yeterliğinin cinsiyet, yaş, voleybolculuk deneyimi, eğitim durumu ve hakemlik düzeyine göre anlamlı şekilde farklılaştığı belirlenmiştir (p<0.05). Araştırmada elde edilen sonuçlar değerlendirildiğinde; cinsiyetin, yaşın, voleybol oyunculuğu geçmişinin ve hakemlik düzeyinin, voleybol hakemlerinin öz yeterlik düzeylerinin belirleyicileri arasında yer aldığı söylenebilir.Item Yaşlılarda yağsız vücut kütlesi ve el kavrama kuvveti ilişkisi(Ankara Üniversitesi Spor Bilimleri Fakültesi, 2019) Melekoğlu, Tuba; Other; OtherEl kavrama kuvveti genel kuvvetin, sağlığın ve yaşam kalitesinin göstergesi olan önemli bir bileşen olarak gösterilmektedir. Her ne kadar kas kütlesi ile kuvvet arasındaki ilişki iyi bilinse de özellikle yaşlanma süreçlerinde el kavrama kuvvetini etkileyen kas kütlesi veya cinsiyet gibi faktörleri incelemek ve el kavrama kuvvetine dair referans değerleri belirlemek önemlidir. Bu nedenle bu araştırmanın amacı cinsiyet, yaş ve yağsız vücut kütlesinin yaşlılarda el kavrama kuvvetini nasıl etkilediğini incelemektir. Bu amaçla araştırmaya, Dünya Sağlık Örgütü tarafından yaşlı olarak sınıflandırılan 60- 80 yaş aralığındaki, elli kadın (67.34 ±3.99 yıl, 157.4 ± 5.6 cm, 65.7 ± 8.6 kg) ve yaşa göre eşleştirilmiş elli erkek (67.2 ± 3.93 yıl, 170.4 ± 6.8 cm, 75.0 ± 11.0 kg) dahil edilmiştir Araştırmaya katılan gönüllülerin vücut yağ yüzdesi ve yağsız vücut kütlesine yönelik ölçümler biyoelektrik empedans ölçüm cihazı ile, el kavrama kuvvetleri portatif el dinamometresi ile ölçülmüştür. Bu araştırma sonucunda erkeklerin rölatif ve salt el kavrama kuvvet değerleri kadınlara oranla anlamlı olarak daha yüksek tespit edilmiştir. Araştırma sonucunda yaş ile el kavrama kuvveti değerleri arasında anlamlı bir ilişki tespit edilmemiştir. Bununla birlikte kas kütlesi ile el kavrama kuvveti değerleri arasında pozitif yönde yüksek düzeyde anlamlı ilişki tespit edilmiştir. Araştırma sonuçlarımız doğrultusunda kas kütlesinin mümkün olduğunca korunmasıyla birlikte yaşlılarda kuvvet kayıplarının daha az olacağı öngörülmektedir. Yaşlılarda yaşam kalitesinin arttırılması veya korunması için kas kütlesinin ve dolayısıyla kuvvetin korunması önerilmektedir. Ayrıca özellikle kadınlarda kas kütlesi kaybı dışında kas kuvvetini olumsuz etkileyen diğer fonksiyonel etkenlerin araştırılması önemlidir.