Majör Depresyonlu Hastalarda İçselleştirilmiş Damgalanmanın İlişkili Olduğu Faktörler ve İşlevsellik Üzerine Olan Etkisi

Abstract

Bu araştırmanın amacı, majör depresyon tanısı konulmuş hastalarda içselleştirilmiş damgalanmanın ilişkili olduğu faktörleri bulabilmek ve bu ilişkinin boyutunu ortaya koyabilmektir. Ayrıca hastaların işlevselliği ile içselleştirilmiş damgalanmanın boyutu arasındaki ilişki de çalışmamızda incelenecektir. YÖNTEM: Araştırmanın örneklemi, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Erişkin Psikiyatrisi Polikliniği’ne başvuran, DSM-V’e göre majör depresyon tanısı konulmuş çalışmaya katılmayı kabul eden 76 hastadan oluşmaktadır. Hastalara araştırmacı tarafından düzenlenmiş sosyodemografik veri formu ile içselleştirilmiş damgalanmanın boyutunu ölçmek amacıyla Ruhsal Hastalıklarda İçselleştirilmiş Damgalanma Ölçeği (RHİDÖ), depresyon ve anksiyete belirtilerinin düzeyini belirlemek amacıyla Hamilton Depresyon Değerlendirme Ölçeği (HAM-D) ve Hamilton Anksiyete Değerlendirme Ölçeği (HAM-A), işlevselliği değerlendirmek amacıyla da Kısa İşlevsellik Değerlendirme Ölçeği (KİDÖ) uygulanmıştır. Analizler SPSS 20 kullanılarak yapılmıştır. Sonuçlar, gruplar arası fark ve korelasyon analizleri yapılarak değerlendirilmiştir. BULGULAR: RHİDÖ puanları cinsiyet açısından değerlendirildiğinde kadın ve erkekler arasında anlamlı farklılık bulunamamıştır (p:0,251). Yaş ile RHİDÖ puanları arasında anlamlı pozitif bir ilişki bulunmuştur (r:0,444, p<0,01). Eğitim durumu ile RHİDÖ puanları arasında anlamlı negatif bir ilişki bulunmuştur (r:-0,485, p<0,01). HAM-D puanları ile RHİDÖ puanları arasında anlamlı pozitif bir ilişki bulunmuştur (r:0,667, p<0,01). HAM-A puanları ile RHİDÖ puanları arasında anlamlı bir ilişki bulunamamıştır (p=0,455). RHİDÖ puanları medeni durum bakımından değerlendirildiğinde boşanmış/dul olanların evli ve bekar olanlardan anlamlı olarak daha yüksek RHİDÖ puanı aldığı bulunmuştur (p<0,01). Evliler ve bekarlar arasında anlamlı fark bulunamamıştır (p=0,196). RHİDÖ puanları çalışma durumu bakımından değerlendirildiğinde emeklilerin, çalışmayanlardan ve ücretli çalışanlardan anlamlı olarak daha yüksek RHİDÖ puanı aldığı bulunmuştur (p<0,01). Çalışmayanlar ve ücretli çalışanlar arasında anlamlı fark bulunamamıştır (p=0,222). KİDÖ puanları ile RHİDÖ puanları arasında anlamlı pozitif bir ilişki bulunmuştur (r:0,507, p<0,01). SONUÇ: Majör depresyon tanısıyla takip edilen hastalarda kadın ve erkekler arasında içselleştirilmiş damgalanmada anlamlı farklılık bulunamamıştır. Yaşlılarda RHİDÖ puanlarının daha yüksek bulunmasından dolayı yaşlı hastaları içselleştirilmiş damgalanma açısından değerlendirmek klinik açıdan önemli olabilir. RHİDÖ puanları ile bireyin eğitim düzeyi arasında negatif bir ilişki bulunmasından dolayı eğitim içselleştirilmiş damgalanmanın azaltılmasında anahtar rol oynayabilir. Depresyonun şiddeti ile RHİDÖ puanları arasındaki pozitif ilişki, depresyonun tedavisinin içselleştirilmiş damgalanmanın azalmasına katkıda bulunacağına işaret etmektedir. Depresyona komorbid olarak eşlik eden anksiyete, içselleştirilmiş damgalanmanın boyutunu etkilememektedir. Boşanmış/dul olanlarda içselleştirilmiş damgalanma, evli ve bekarlara kıyasla daha fazladır. Emeklilerde içselleştirilmiş damgalanma, çalışmayanlara ve ücretli çalışanlara kıyasla daha fazladır. İçselleştirilmiş damgalanma arttıkça bireyin işlevselliği azalmaktadır. Bireyin işlevselliğini arttırmak için içselleştirilmiş damgalanmanın azaltılmasına yönelik müdahaleler büyük önem taşımaktadır.

Description

Keywords

Anksiyete, içselleştirilmiş damgalanma, majör depresyon

Citation