MEDENÃ USÂL HUKUKUNDA DAVAYA VEKÂLET EHLİYETİ

No Thumbnail Available

Date

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

ANKARA ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ÖZEL HUKUK (MEDENÃ USÃ L VE İCRA-İFLÃ S HUKUKU) ANABİLİM DALI

Abstract

Davaya vekâlet ehliyeti, davanın tarafları dısında üçüncü bir kimsenin vekil sıfatıyla bir davayı yürütebilmesi için kanunen sahip olması gereken ehliyettir. Türk hukukunda dava açmak ve davayı takip etmek için vekil tutmak zorunlu degildir; taraflar davalarını kendileri açıp takip edebilirler. Ancak, taraflardan biri, davayı vekil aracılıgı ile takip etmek isterse, yalnız belirli kisileri vekil tayin edebilir. Avukatlık Kanunu'na göre, davaya vekâlet ehliyetine sahip olan kimseler sunlardır: Avukatlar, stajyer avukatlar, avukatlık ortaklıkları, dava vekilleri ve dava takipçileri. Bundan baska, özel bir kanun hükmünde, Avukatlık Kanunu'nun m.35/IV hükmü geregi, belirli kisilerin temsilcisi oldukları kisileri mahkemelerde de temsil edebilecekleri açıkça belirtilmis ise, o kisiler, avukat, avukatlık ortaklıgı, avukat stajyeri, dava vekili veya dava takipçisi olmadıkları halde, temsilci olarak mahkemelerde usul islemlerini yapabilirler. Dolayısıyla bu kimseler, belirli alanlarda özel kanun hükümleri ile davaya vekâlet ehliyetine sahip olmaktadırlar. Davaya vekâlet ehliyetine sahip olmayan kisiler, vekil sıfatıyla mahkemeye kabul olunmaz. Zira, davada vekil olamayacak bu kisilerin davaya vekâlet ehliyeti yoktur. Davaya vekâlet ehliyeti dava sartıdır. Bu nedenle, mahkemenin, davayı vekil olarak takip eden kisinin davaya vekâlet ehliyetinin bulunup bulunmadıgını kendiliginden gözetmesi gerekir.

Description

Keywords

Citation