Browsing by Author "Yurttutan, Mehmet Emre"
Now showing 1 - 3 of 3
Results Per Page
Sort Options
Item Dental implant yüzey pürüzlendirilmesinde kullanılan farklı kum taneciklerinin osseointegrasyon üzerine etkisinin deneysel olarak değerlendirilmesi(Sağlık Bilimleri Enstitüsü, 2014) Yurttutan, Mehmet Emre; Keskin, Ahmet; OtherDental implantlar ile tedavinin başarısı, osseointegrasyonun oluşması ile doğru orantılıdır. Osseointegrasyon; canlı kemik ve yükleri taşıyan implant yüzeyi arasında direkt yapısal ve fonksiyonel bağlantı olarak tanımlanmaktadır. Osseointegrasyonun sağlanmasında implantın yüzey özelliği büyük önem taşımaktadır. Yüzey oluşturmada kullanılan en temel ve yaygın yöntem kumlamadır. Çalışmamızda Al2O3, TiO2 ve SiO2 ile kumlanmış ve kumlanmamış implantlar biyomekanik testlerle karşılaştırılmıştır. Çalışmada 18-24 aylık, ortalama 40-45 kilogram ağırlığında 4 adet koyun kullanılmıştır. Genel anestezi sağlandıktan sonra koyunların bilateral tibialarına sekizer adet implant yerleştirilmiştir. Her bir tibiaya farklı yüzey özellikli sekiz implant (Al2O3, TiO2 ve SiO2 ile kumlanmış ve kontrol) yerleştirilmiştir. İmplantlar yerleştirildikten sonra ilk RFA sonuçları kaydedilmiştir. Koyunlar 1. ay ve 3. ay sonunda değerlendirilmek üzere ikişerli iki gruba ayrılmıştır. Takip süreleri sonunda implantlar açılmış, RFA ve çıkarma tork testleri uygulanmıştır. Sonuçta; gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmasa da Al2O3 ile kumlanmış yüzeylere sahip implantlar hem birinci ayda hem üçüncü ayda daha yüksek ISQ ve çıkarma tork değeri göstermiştir. Çalışmamızda osseointegrasyonun değerlendirilmesinde kullandığımız RFA ve çıkarma tork testi arasında herhangi bir korelasyon görülmemiştir.Item Evaluation of the effects of different sand particles that used in dental implant roughened for osseointegration(2018) Yurttutan, Mehmet Emre; Diş Hekimliği FakültesiBackground: Successful dental implant treatment is directly related to osseointegration. In achieving osseointegration, the surface property of the implant is of great importance. Sandblasting is the most commonly used basic method for modifying the surface. Many companies use different sand particles for surface roughening and claim their sand is the best. This leads clinicians to mix their minds in product selection. In this study, we tried to find the appropriate sand material by working objectively without praising any brand. We believe that the results of the study will help clinicians choose the right dental implant. In this study, machined-surfaced implants and implants sandblasted with Aluminum oxide (Al2O3), Titanium dioxide (TiO2) and Silicon dioxide (SiO2) were compared via biomechanical testing. Methods: For the study, four 2 year-old sheep, weighing 45 kilograms (kg), were used. Eight implants (Al2O3, TiO2, and SiO2 sandblasted implants and machined-surfaced implants), each with different surface characteristics, were inserted into the bilateral tibia of each sheep under general anesthesia. Results of the initial Resonance Frequency Analysis (RFA) were recorded just after implant insertion. The sheep were then randomly divided into two groups, each with 2 sheep, to undergo either a 1-month or a 3-month assessment. At the end of the designated evaluation period, RFA and removal torque tests were performed. Results: Although there were no statistically significant differences between the groups, the implants sandblasted with Al2O3 showed a higher Implant Stability Quotient (ISQ) and removal torque value at the end of the 1st and 3rd month. Conclusions: In short, the results of the study demonstrate that Aluminum oxide is superior to other sand particles.Item Stafne kemik kavitesi: Bir olgu sunumu(Ankara Üniversitesi Diş Hekimliği Fakültesi, 2017) Yurttutan, Mehmet Emre; Diş Hekimliği; Diş Hekimliği FakültesiStafne kemik kavitesi SKK alt çenede asemptomatik lingual kemik depresyon alanı olarak tarif edilmektedir. Sıklıkla tükürük bezine ait dokular içeren gelişimsel bir anomalidir. Stafne kemik defekti 1942’de Stafne tarafından tarif edilmiştir ve mandibula alt sınırının biraz üzerinde ve inferior alveolar kanalın altında, 3.molar ve mandibula angulus arasında, mandibulanın posterior kısmında ilk kez asemptomatik radyolusent unilateral yerleşimli 35 defekt tanımlamıştır. Çoğunlukla yaşamın 5. ve 7. dekatlarında erkeklerde görülmektedir. SKK rutin radyografik incelemeler sırasında tesadüfen bulunur ve iyi sınırlı yuvarlak ya da oval radyolüsensdir. Asemptomatik ve benign olan bu oluşumlar, karakteristik özellikleri sergilemediğinde tanı koymak güçleşmektedir. Ortopantomograf ve BT Bilgisayarlı Tomografi SKK’nın teşhisinde kullanılır. SKK’nın görünümü genelde patognomoniktir ve tedavi gerektirmez.