Browsing by Author "Sonel, Nurettin"
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Akseki-Aydınkent (Antalya) arasının jeolojisi ve petrol olanakları(Fen Bilimleri Enstitüsü, 1995) Albayrak, Mustafa; Sonel, NurettinAkseki - Aydınkent (Antalya) çevresinin jeolojisi ve petrol olanakları arazi ve laboratuvar çalışmaları ile ortaya konmuştur. Bölgede petrol jeolojisine yönelik yapılan eski çalışmalar yüzey jeolojisine dayanarak gerçekleştirilmiştir. Bu tez çalışması yüzey jeolojisi ve organik jeokimyasal analiz çalışmalarının sentezini teşkil etmektedir. Öncelikle inceleme alanının 1 :25000 ölçekli jeoloji haritası yörenin mevcut jeoloji haritalanndan da yararlanarak hazırlanmıştır. Bölgede yüzeyleyen litostratigrafik birimler jeolojik yaş sırasına göre incelenmiştir. Bu incelemeler sonucu birimlerin stratigrafik, petrografik, tektonik ve diğer jeolojik özellikleri belirlenmiştir. Yapılan tektonik çalışmalar sonucunda bölgenin KD-GB yönünde bir sıkışmaya uğramış olduğu ortaya konmuştur. Çalışma bölgesinde Allokton ve Paraotokton birimler yüzeylemektedir. Bölgede yüzeyleyen birimler Geyikdağı Birliği içerisinde 3 ayn tektonik dilim altında incelenmişlerdir. Bu dilimlerden kuzey kısımda yeralan dilim Akseki, orta kısımda yeralan dilim Akdağ-Yelekdağ ve güney kısımda yeralan dilim ise Pirnos-Tepedağ Tektonik Dilimi olarak adlandınlır. Akseki tektonik diliminde yaşlıdan gence doğru: Üzümdere, Pisarçukuru, Hendos, Akkuyu, Akseki, Seyrandağı ve Gümüşdamla formasyonlan,Ill Akdağ-Yelekdağ Tektonik Diliminde: Akdağ ve Aydınkent formasyonlan, Pimos-Tepedağ Tektonik Diliminde ise Üzümdere, Pisarçukuru, Hendos ve Dumanlı formasyonlan yüzeylemektedir. Bölgede yüzeyleyen istiflerin çökelimi devamlıdır, ancak Akseki Tektonik Diliminde Akseki ve Seyrandağı formasyonlan arasında bir yükselimi ve buna bağlı olarak karalaşmayı gösteren boksit seviyesi mevcuttur. Bölgede yüzeyleyen Allokton birimler ise Paleozoyik yaşlı kaya topluluk- lanndan oluşur. Çalışma bölgesinin paleocoğrafik evrimi açıklanmıştır. Gerçekleştirilen Iaboratuvar analizleri ile birimlerin ana, hazne ve örtü kaya özellikleri belirlenmiştir. Bu analizler sonucunda Akkuyu formasyonunun ana kaya olabileceği, petrol ve gaz türetebileceği anlaşılmıştır. Üzümdere formasyonu ana kaya olmaya elverişli değildir. Üzümdere formasyonunun kumtaşı ve kireçtaşı seviyeleri, Akseki formas yonunun dolomitik seviyeleri ve kireçtaşı seviyelerinin bazı kısımlan hazne kaya için uygundur. Hendos formasyonu zayıf ve yer yer orta hazne kaya özelliğindedir. Üzümdere Antiklinali petrol kapanlanmasına müsait bir yapıdır.AbstractThe Geology and petroleum potantiel of the Akseki-Aydinkent (Antalya) area has been determined by field and laboratory studies. Previous studies based on the petroleum geology of the area are dependent on surficial geology. This thesis research is a synthesis of the surficial geological studies and organic geochemical analyses. First, the geological map of the area in a 1/25000 scale was prepared by also using the previous geological maps. Lithostratigraphic units in the area were examined in a chronological order. Under the lights of these examinations, stratigraphic, petrographic, tectonic, and other geologic features of the units have been determined. Tectonic studies show that the area has undergone a compression in NE-SW direction. Allocthonous and paraallocthonous units are exposed in the area. Units exposed in the area have been examined as 3 different tectonic slice within the Geyikdağı Group,Of these,the unit in the north is the Akseki Slice, the one in the center is the Akdağ-Yelekdağ Slice, and finally the one in the south is called the Pimos -Tepedağ Tectonic Slice.The formations in the Akseki Tectonic Slice from older the younger are : Üzümdere, Pisarçukuru, Hendos, Akkuyu, Akseki, Seyrandağı, Gümüşdamla formations, The formations in the Akdağ-Yelekdağ Tectonic Slice arerAkdağ, Aydmkent, The formations in the Pirnos-Tepedağ Tectonic Slice are Üzümdere, pisarçukuru, Hendos, Dumanlı formations. Deposition of units exposed in the area is continous. However, there is a bouxite layer between Akseki and Seyrandağı formations within the Akseki Tectonic Slice indicating terrestrial conditions. Allocthon units exposed in the area are composed of rocks of Paleozoic age. Paleogeographic evolution of the studied area is explained. Source, reservoir and cap rock properties of the units have been determined by laboratory analyses. Based on these analyses, it is thought that Akkuyu formation is possibly a source rock and it may contain gas. Üzümdere formation is not suitable to be a source rock. Sandstone and limestone levels of Üzümdere formation and dolomite levels and some parts of limestone levels of Akseki formation are suitable to be a reservoir rock. Hendos formation has weak or locally medium reservoir rock properties. Üzümdere anticline is a structure which is suitable for oil trapping.Item Ereğli-Ulukışla havzası güney formasyonu?nun jeolojisi ve petrol hazne kaya özelliklerinin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006) Özdemir, Ayfer; Sonel, Nurettin; Jeoloji MühendisliğiEREĞLİ-ULUKIŞLA BASİN STUDY OF REZERVOİR PROPERTİES andGEOLOGY GÜNEY FORMATİONAyfer ÖZDEMİRAnkara UniversityGraduate School of Naturel and Applied SciencesDepartment of Geology EngineringSupervisor: Prof.Dr. Nurettin SONELThis study has been aimed to petroleum rezervoir properties of Güney formationwhich is composed of giving sample typical intercalated sandstone-shale in theGüney village in the Ereğli-Ulukışla and around. The 52 sandstone patternscompiled from the work area have been inspected. Porosity has changed betweenthe values of %6,44 and %35,14 while permeability has changed between thevalues of 0,2 md. and 32 md. In the petrographic inspections, sandstones mediumbad and have rolled a bit. In the work area on the patterns got from the channelfillings, the values of porosity-permeability are high. İn those areas, Güneyformation has petroleum reservoir rock characteristic to a good degree. Accordingto the result of petrographic inspection and porosity-permeability analysis, Güneyformation has been identified generalized bad, intermediate-well grade ofpetroleum resevoir properties of Güney formation.2006, 93 pagesKey Words: Ereğli-Ulukışla Basin, sandstone, diagenesis, sandstone, rezervoirrock, oilItem Ereğli-ulukışla havzası ulukışla formasyon’unun (ulukışla ve çevresi) petrol hazne kaya özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006) Dursun, Ali İhsan; Sonel, NurettinUlukışla Formasyonu, ülkemiz sedimanter havzalarından Ereğli-Ulukışla Havzası içinde yer alır. Geç Kretase-Erken Eosen yaşlı Ulukışla Formasyonu, volkanik ve volkanoklastik fasiyeslerden oluşmuştur. İçerisinde konglomeralar, pilov lavlar, masif lav akıntıları, volkanoklastik sedimanlar ve çok ince tabakalı kireçtaşları vardır. Ulukışla Formasyonu jeolojik konumu itibariyle Çiftehan, Halkapınar, Hasangazi ve Güney formasyonları ile düşey ve yanal litolojik ilişki içerisindedir. Halkapınar ve Hasangazi formasyonlarında yapılan kaynak kaya incelemeleri birimlerin petrol türetebileceğini göstermiştir. Bu birimlerle yanal geçiş gösteren Ulukışla formasyonunun da göç eden hidrokarbona hazne kaya olarak hizmet edebileceği düşünülmüştür. Ulukışla formasyonundan alınan örnekler üzerinde gerçekleştirilen petrografik çalışmalarda Ulukışla formasyonuna ait birimlerin volkanik (bazalt, andezit, trakit vb.) ve volkanosedimanter (breş ve aglomeralar) kayaçlardan oluştuğu belirlenmiştir. Ayrıca Ulukışla formasyonu içerisinde mafik bileşimli damar kayaçlarına da (diyabaz ve mikrogabro) rastlanmıştır. Ulukışla formasyonundan alınan örnekler üzerinde gerçekleştirilen petrol hazne kaya analizlerinde gözeneklilik değerleri (% 0,33- % 17,65), geçirimlilik değerleri ise sıfır (k:0 md) çıkmıştır. Yapılan petrografik ve hazne kaya incelemeleri sonucunda Ulukışla formasyonunun petrol hazne kaya özelliği arz etmediği anlaşılmıştır. Ulukışla formasyonunu oluşturan volkanik ve volkanosedimanter birimlerin sık dokulu ve geçirimsiz olmasından dolayı Halkapınar ve Hasangazi formasyonlarından göç eden hidrokarbonların Ulukışla formasyonunun sınırındaki stratigrafik kapanlarda birikebileceği düşünülmektedir.Item İSKENDERUN KÖRFEZİ MİYOSEN YAŞLI İSTİFLERİNİN YER ALTI JEOLOJİSİ VE HAZNE KAYA ÖZELLİKLERİNİN İNCELENMESİ(FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ, 2005) Öztürk, Ebru; Sonel, NurettinBu çalışmada İskenderun Havzasının hidrokarbon aramaları bakımından ümitli olması nedeniyle körfezde ve kıyı şeridinde açılan toplam 10 kuyudan alınan loglarla 5 kesit halinde korelasyon hatları belirlenmiştir. Birimlerdeki kılavuz seviyeler tespit edilerek birimler takip edilmiş, kuyu logları ile birimlerin litostratigrafik korelasyonları yapılmıştır. İskenderun Körfezine ve civarına ait kuyu logları, kuyu verileri ve sismik kesitler yardımıyla Miyosen yaşlı birimlerin litostratigrafik ayırımı, birimlerin birbiriyle ilişkileri ve sedimantolojik özellikleri, Miyosen’de gelişen yapılar, bu yapıları etkileyen faylanmalar, petrol kapanları araştırılmış, böylece Miyosen yaşlı istiflerinin yer altı jeolojisi hazne kaya özelliklerinin belirlenmeye çalışılmıştır. Bu çalışmada ayrıca hazne kayaya yönelik olarak sonik log okumaları yapılmış, yaklaşık gözeneklilik değerleri belirlenmiştir. Bu gözeneklilik değerler yardımıyla gözeneklilik haritaları çizilmiş ve ayrıca hazne kaya olabilecek birimlerin kalınlık haritaları yapılmıştır. Bu alandaki tektonik yapıların ortaya çıkarılması amacıyla hazne kayaya yönelik olarak yapı kontur haritaları çizilmiştir. Bu çalışmada, hazne kaya özelliğinde olan Horu kireçtaşları için ana kayanın Serravaliyen yaşlı Köpekli formasyonu (Menzelet formasyonu), ve yine hazne kaya olabilecek Kızıldere formasyonu içindeki kumtaşları için kaynak kaya Kızıldere şeylleri, örtü kaya ise Kızıldere kumtaşları için Haymaseki tuzları ve Horu formasyonu için ise Kızıldere şeylleri olduğu düşünülmektedir.Item Mezgit formasyonu (Şereflikoçhisar güneydoğusu) jeolojisi ve petrol hazne kaya özelliklerinin incelenmesi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2001) Altınok, Ayşe; Sonel, Nurettin; Jeofizik MühendisliğiStudy area is located in east of Tuz Gölü Basin and southeast o Şereflikoçhisar in the central Anatolia. Basement rocks in north an< northeastern parts of the Tuz Gölü Basin are represented with Temirözü anı Mollaresul Formations and units of Ankara Complex and Kırşehi Crystalline Complex; east and southeastern parts of the region ar characterized by the units of Kırşehir Crystalline Complex while west am southwestern parts are represented with low-degree metamorphites. L accordance with transgressive and regressive character of the sea betweei upper Cretaceous and recent time interval, horizontal and vertical lithofacie changes are observed within the units. During this time interval, flysch typ sediments were deposited in deeper parts of the basin while terrestrial an shallow marine units were accumulated in the margins. It was observed ths all these units are laterally and vertically transitional with each othei During the upper Cretaceous and recent time interval, from oldest to th youngest, Kartal, Haymana, Çaldağ, Karapınaryaylası, Çayraz, Mezgit an Cihanbeyli Formations were deposited in east and southeastern parts of th Tuz Gölü Basin. Upper Eocene-Miocene Mezgit Formation under investigation is compose of terrestrial deposits that start with pebbles at the basement and continu with pebbly sandstone, pebbly mudstone and are comprised by massivi laminated, claret-greenish colored, organic material-bearing gypsiferoi mudstone at the top. Organic material-bearing mudstones in the Mezgit Formation are thought to be bedrock. Sandstones in the unit are evaluated as reservoir rock and, the aim of this study is to investigate the reservoir rock characteristics of sandstones. Porosity and permeability values of samples from sandstone levels in the region are below the limit values in some localities (Pamukdere and Değirmenüstüdölektepe). Depending on diagenetic processes, porosity values in other areas are changeable. With epocxy thin section determinations and SEM studies performed in sandstone samples from the formation, primary mtergranular - intraconstituent and secondary intergranular - grain fracture porosity were determined. Some diagenetic processes, such as compaction, fracture development, cementation, fracture fill, argillization of feldspars and development of secondary porosity in the carbonate cement were found in the Mezgit Formation. These diagenetic processes have a negative effect on the reservoir. On the other hand, formation of fracture and secondary porosity have a positive effect on the reservoir. However, filling of these space and fractures with carbonate and argillization of feldspars lowered the porosity and permeability. On the basis of results of porosity, permeability and grain density tests together with diagenetic investigations, a reservoir rock potential was determined in Araliksenirtepe and around Kayalıboğazı. 108 pages.KEY WORDS: Tuz Gölü Basin, Mezgit Formation, reservoir rock, porosity, permeability, sandstone, diagenesis.Item Petrol jeolojisi(Ankara: Ankara Üniversitesi Fen Fakültesi, 1997) Sonel, NurettinItem Tuz Gölü havzası geç paleosen yaşlı birimlerin jeokimyası ve diyajenetik özellikleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2000) Ayyıldız, Turhan; Sonel, Nurettin; Jeoloji MühendisliğiThe study area is situated within the central Anatolia and with infill of 10 km thick is the biggest depositional area. The Cretaceous to mid - Eocene time is characterized as marine, shallow marine, and continental sediments and mid - Eocene to recent is represented by continental elastics. The main purpose of this study is to determine geochemical and diagenetic properties of the late Paleocene marine sediments in the Tuz Golü basin. In the study area, the Paleocene units are widely outcropped to the northern portion of the Tuz Golü basin and, the units narrow to the east. The late Paleocene units are termed as Kirkkavak formation at the north and Karapınaryaylası formation at the northeast and east of the basin. The units consist of thick shale, thin to medium bedded turbiditic sandstone alternation, conglomerate, and volcanic rocks and their depositional environments are considered to be outer fan and basin plain sediments. Sandstone levels are composed of arkosic, lithic and calk - arenites. The lower and upper boundary of Kirkkavak Formation is conformably ovelain by Çaldağ and underlain by Eskipolath formations, and Karapınaryaylası formations; however, local basal unconformaties have been observed. Total Organic Carbon results show the thick bedded shale generally moderate source rock. However, in some cases, the unit shows weak to good source rock potential. Genetic potential values are within the weak source rock except two samples. Maturity values are marginally mature, however, immature to overmature values are also observed. Kerogen types are Type - III and / or Type - IV, and facies type comprise CD, D, and possibly C. Organic geochemical and petrographical results show that organic matter was altereted. In addition, high Phtalats and tricyclic Ca I hopaneC^ ratio results by GC-MS indicated that bacterial activity with organic matter. Organic and inorganic geochemical results show that organic matter was deposited in the marine environment with anoxic condition. The geochemical characterization of the bituminous sandstone levels within the northwest region indicate that residue oil yield the same source rock. Maturity and isotopic data show that residue oil was yield between Cretaceous and Tertiary boundary, possibly Tertiary marine source rock. Based upon organic geochemical study of the Paleocene shale at the Aktas-1 well is weak to moderate and Aksaray- 1 and Sultanham-1 wells are good source rock potential properties. Therefore, Aksaray and Sultanhani areas may have potential prospect for hydrocarbon exploration and Aktas area has slightly less prospect value. Porosity and permeability results of sandstone and conglomerate levels are very low. Therefore, these levels can not be considered as reservoir rocks. Reservoir properties were occupied with carbonate and iron oxide cementation, and quartz and leldspathic overgrowth, in addition to aulhigenic clays during diagenetic history. Joints and fissures of secondary porosity were also filled by carbonate and clay minerals. According to the organic geochemical study, it is proposed that late Paleocene units has hydrocarbon yield properties. It was also determined that residue oil generated torn the late Paleocene shale or / and marl rocks. Clastic facies can not be advanced as reservoir rocks for hydrocarbon exploration. However, it is proposed that the volcano - clastic which were drilled in the Karapınar wells should be tested. 2000, 241 pages Key Words: Tuz Gölü, Haymana, Bala, source rock, diagenes, Phtalats, Kirkkavak Formation, Karapınaryaylası Formation, organic geochemistry, hydrocarbon