Browsing by Author "Demir, Nilsun"
Now showing 1 - 10 of 10
Results Per Page
Sort Options
Item A European Multi Lake Survey dataset of environmental variables, phytoplankton pigments and cyanotoxins(2018) Demir, Nilsun; Ziraat FakültesiUnder ongoing climate change and increasing anthropogenic activity, which continuously challenge ecosystem resilience, an in-depth understanding of ecological processes is urgently needed. Lakes, as providers of numerous ecosystem services, face multiple stressors that threaten their functioning. Harmful cyanobacterial blooms are a persistent problem resulting from nutrient pollution and climate-change induced stressors, like poor transparency, increased water temperature and enhanced stratification. Consistency in data collection and analysis methods is necessary to achieve fully comparable datasets and for statistical validity, avoiding issues linked to disparate data sources. The European Multi Lake Survey (EMLS) in summer 2015 was an initiative among scientists from 27 countries to collect and analyse lake physical, chemical and biological variables in a fully standardized manner. This database includes in-situ lake variables along with nutrient, pigment and cyanotoxin data of 369 lakes in Europe, which were centrally analysed in dedicated laboratories. Publishing the EMLS methods and dataset might inspire similar initiatives to study across large geographic areas that will contribute to better understanding lake responses in a changing environment.Item Ardışık baraj göllerinde (Kurtboğazı, Eğrekkaya, Kavşakkaya, Akyar) planktonun ve trofik durumun değişimi(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2022) Koca, Hacer Merve; Demir, Nilsun; Su ÜrünleriBu araştırmada ardışık baraj göllerinde (Kurtboğazı, Eğrekkaya, Kavşakkaya, Akyar) planktonun ve trofik durumun değişimi incelenmiştir. Baraj göllerinde seçilen bir noktadan su ve plankton örnekleri alınmış, derinlik, Secchi derinliği, su sıcaklığı, pH, toplam çözünmüş katı madde, alkalinite, elektriksel iletkenlik, çözünmüş oksijen, oksijen doygunluğu, klorofil a, toplam azot ve toplam fosfor değerleri belirlenmiştir. Baraj göllerinin ekolojik kalitesi fitoplankton biyohacmi ve Q indeksine göre, trofik durumu ise Carlson Trofik Durum İndeksi ile tahmin edilmiştir. Kurtboğazı Baraj Gölünde fitoplanktondan 46, Eğrekkaya Baraj Gölünde 35, Kavşakkaya Baraj Gölünde 46 ve Akyar Baraj Gölünde 32 tür teşhis edilmiştir. Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Kavşakkaya Baraj Göllerinin baskın zooplanktonunu Rotifera, Akyar Baraj Gölünde ise Copepoda oluşturmuştur. Baraj göllerinde fitoplanktonun baskın grubunu Bacillariophyta divizyosu oluşturmuş ancak Temmuz ayında Cyanobacteria artışları görülmüştür. Ortalama fitoplankton biyohacmi ve cyanobacteria biyohacmine göre Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Kavşakkaya Baraj Göllerinde ekolojik kalite kötü, Akyar Baraj Gölünde zayıf olarak belirlenmiştir. Q indeksi açısından Kurtboğazı, Eğrekkaya ve Akyar Baraj Gölleri iyi, Kavşakkaya Baraj Gölü zayıf ekolojik kalitede belirlenmiştir. YSKYY Trofik Durum Kriterlerine göre Kurtboğazı Baraj Gölünün hipertrofik, Eğrekkaya, Kavşakkaya ve Akyar Baraj Göllerinin mezotrofik, Carlson Trofik Durum İndeksine göre ise tüm baraj göllerinin ötrofik olduğu görülmüştür. Fitoplankton biyohacmi ve indekslere göre değerlendirildiğinde, Kurtboğazı Baraj Gölünün daha önceki çalışmalar ile karşılaştırılması sonucunda ötrofikasyon sürecinde olduğu ve Kavşakkaya ile Eğrekkaya Baraj Göllerinin, Akyar Baraj Gölüne kıyasla Kurtboğazı Baraj Gölünün ekolojik kalitesini olumsuz yönde etkilediği söylenebilir. Sonuç olarak, içme su elde edilen bu baraj göllerinin plankton ve trofik düzeylerinin izlenmesi ve ötrofikasyona karşı eylem planları hazırlanması önerilir.Item Balık unu yerine değişen oranlarda ayçiçeği tohumu küspesi ile beslenen sazan balıklarında (Cyprinus carpio L. 1758) dondurarak depolamanın et bileşimi ve yağ asitleri profiline etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010) Meriç, İlknur; Demir, NilsunBu çalışmada balık yemlerinde hayvansal protein kaynağı olarak kullanılan balık ununun ayçiçeği tohumu küspesi ile değişen oranlarda ikame edilerek yeme katılımının sazan (Cyprinus carpio L. 1758) balıklarında büyüme performansına olan etkileri incelenmiştir. Ayçiçeği tohumu küspesinin balık unu ile optimum ikame oranını belirlemek amacı ile 4 adet izonitrojenik ve izokalorik yem hazırlanmıştır. Kontrol grubunda (K) hayvansal protein kaynağı olarak balık unu kullanılmış, diğer deneme yemlerine ise %15 (AT15), %30 (AT30) ve %45 (AT45) oranında ayçiçeği tohumu küspesi ilave edilmiştir. Deneme yemleri ile beslenen sazan balıklarının et bileşimi ve mineral madde kompozisyonu, ayrıca balıkların 6 ay süre ile -18ºC’de dondurarak depolanması sonucu, duyusal özellikler, proteinler ve yağ asitleri profilinde oluşan değişimler belirlenmiştir. Dört farklı deneme yemi ile 12 hafta süresince beslenen sazan balıklarında büyüme parametreleri, gonadosomatik indeks (GSİ), hepatosomatik indeks (HSİ) ve fileto verimi (FV) hesaplanmıştır. Sazan balıklarında 6 aylık depolama süresince tiyobarbitürik asit (TBA), total volatil baz azotu (TVB – N), serbest yağ asitleri (SYA), yağ asitleri dağılımı, aterojenik indeks (Aİ) ve trombojenik indeks (Tİ) aylık olarak değerlendirilmiştir. Depolanmış sazan balıklarında 3 aylık periyotlarla sodyum dodesil sülfat – poliakrilamid jel elektroforezi (SDS – PAGE) ve duyusal değerlendirme yapılmıştır.K ve AT15 yemi ile beslenen sazan balıklarında, ağırlık kazancı, mutlak büyüme ve spesifik büyüme oranının AT30 ve AT45 ile beslenen gruplara göre daha yüksek olduğu, yem değerlendirme oranının balık unu ikamesinde giderek artan ayçiçeği tohumu küspesi ile arttığı, protein değerlendirme oranının azaldığı, kondisyon faktörü ve yaşama oranı bakımından gruplar arasında istatistik olarak önemli bir fark bulunmadığı (p> 0,05) gözlenmiştir. Benzer şekilde, dişi ve erkek sazan balığında GSİ değerleri açısından gruplar arasında istatistik olarak önemli bir fark bulunmazken (p> 0,05), HSİ değeri tüm deneme gruplarında azalmıştır. Depolama periyodu süresince depolama başlangıcı değerlerine göre FV’nde tüm deneme gruplarında artış olduğu gözlenmiştir. Donmuş depolama süresince TBA, TVB – N ve SYA değerlerinde tüm gruplarda artış tespit edilirken, duyusal kalitede tüm özellikler bakımından azalma meydana gelmiştir. Depolamanın 4. ve 5. ayında TBA değeri ile dekosaheksaenoik asit (DHA) değerinde azalma gözlenmiş, deneme gruplarında DHA değerleri arasında belirlenen bu fark istatistik olarak önemli bulunmuştur (p< 0,05). Eikosapentaenoik asit (EPA) değeri açısından AT30 yemi ile beslenen grup ile diğer gruplar arasında görülen fark istatistik olarak önemlidir (p< 0,05). Deneme gruplarında sarkoplazmik ve miyofibriler protein derişimleri arasında görülen fark sadece depolama başlangıcında istatistik olarak önemli bulunmuştur (p< 0,05).Abstract In this study, the effects of sunflower seed meal utilization as a varying dietary protein replacement for the fish meal in diets on growth performance was investigated in common carp (Cyprinus carpio L. 1758). So as to determine the optimum incorporation level of sunflower seed meal, four isoenergetic and isocaloric diet was prepared. The fish meal was used as an animal protein source in control group (C), whereas the other three experimental diets contained sunflower seed meal at a 15% (AT15), 30% (AT30) and 45% (AT45) incorporation levels. The meat and mineral composition of carp and also, the monthly alterations in organoleptic properties, proteins and fatty acids profile were determined within 6 months of frozen storage at -18ºC. The growth parameters, gonadosomatic index (GSI), hepatosomatic index (HSI) and fillet efficiency (FE) were calculated in carp which was fed with four different experimental diets during 12 weeks. Thiobarbituric acid (TBA), total volatile base nitrogen (TVB – N), free fatty acids (FFA), the distribution of fatty acids, aterogenic index (AI) and trombogenic index (TI) were assessed for every month during 6 months of frozen storage in carp. The sodium dodesil sulphate – polyacrylamide gel electrophoresis (SDS – PAGE) and organoleptic evaluation were done in stored samples with periods of three months.The weight gain, absolute growth and specific growth rate of fish fed with K and AT15 diets were higher than other trial groups. The feed conversion ratio was increased with increasing incorporation level of sunflower seed meal, whereas the protein efficiency ratio was reduced. The variation of condition factor and survival rate was observed to be insignificant among groups (p> 0.05). Similarly, with regard to GSI no statistically significant difference was found in female and male fish among groups (p> 0.05), whereas HSI was decreased in all treatment groups. During the frozen storage period, an increase was observed in all groups regarding FE when compared to the values at the beginning of the frozen storage. The values of TBA, TVB – N and SYA were increased in all groups during frozen storage, on the other hand there was a decrease in organoleptic quality with respect to all properties. A decrease was observed in TBA and decosaheksaenoik acid (DHA) values in the 4. and 5. months of frozen storage and this difference among groups was found statistically significant (p< 0.05). For eicosapentaenoik acid (EPA), the difference between the fish fed with AT30 and other treatment groups was found statistically significant (p< 0.05). The variation of sarcoplasmic and myofibrillar protein concentrations among groups was found statistically significant at the beginning of frozen storage (p< 0.05).Item Beyşehir Gölü’nün fitoplankton biyokütlesi ve tür kompozisyonu(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2010) Fakıoğlu, Özden; Demir, NilsunBeyşehir Gölü’nde Mart 2007-Aralık 2007 tarihleri arasında yürütülen bu çalışmada, örnekler ayda bir kez 4 istasyondan yüzey, orta ve dip olmak üzere alınmış, fitoplankton teşhisi, sayımı yapılmış, hücre boyutları ölçülmüş ve fitoplankton biyokütlesi tahmin edilmiştir. Gölün buz tuttuğu Ocak ve Şubat aylarında örnekleme yapılmamıştır. Ayrıca, su sıcaklığı, pH, Secchi derinliği, çözünmüş oksijen derişimi ölçülmüş, toplam fosfor ve klorofil a analizi yapılmıştır. Beyşehir Gölü’nden alınan örneklerde Bacillariophyta’dan 42, Chlorophyta’dan 48, Chrysophyta’dan 1, Cryptophyta’dan 4, Cyanophyta’dan 9, Pyrrophyta’dan 5 ve Euglenophyta’dan 10 olmak üzere toplam 119 tür teşhis edilmiştir. Toplam biyokütle içinde Bacillariophyta % 53, Chlorophyta % 27, Chrysophyta % 3, Cryptophyta % 2, Cyanophyta % 10, Pyrrophyta % 4 ve Euglenophyta % 2 oranında yer almıştır. Ortalama klorofil a derişimi 8.24±2.08 mg/m3, ortalama toplam fosfor değeri 10.43±0.37 mg/m3 ve ortalama Secchi derinliği ise 1.08±0.35 m olarak belirlenmiştir. Çözünmüş oksijen 6.36±0.06 - 11.63±0.06 mg/l arasında, pH 7.80±0.01 - 8.92±0.01 arasında ve su sıcaklığı 6-26 oC arasında değişim göstermiştir. Araştırma boyunca diatom ve yeşil algler baskın olarak bulunmuştur. Beyşehir Gölü’nde araştırma süresince sentrik diatomlardan Cyclotella meneghiniana ve Aulacoseira granulata, pennat diatomlardan Asterionella formosa, Cocconeis placentula, Cymbella affinis ve Ulnaria acus, Chlorophyta’dan Monoraphidium spp., Mougeotia sp. ve Scenedesmus linearis, Chrysophyta’dan Dinobryon divergens ve Cryptophyta’dan Cryptomonas marssonii, Rhodomonas lacustris, Cyanophyta’dan Merismopedia glauca sık olarak tespit edilmiş, ve yer yer sayısal artışlar göstermişlerdir. Gölde fitoplankton biyokütlesi 0.40±0.11 ile 6.43±1.00 mg/l arasında değişmiştir. Göl, ortalama fitoplankton biyokütlesine (1.98±0.2 mg/l) göre mezotrofik besin düzeyindedir ve iyi ekolojik kalite sınıfına girmektedir. Ancak ötrofik göllerin indikatörü olan bazı türlerin bulunması ve mavi-yeşil alg artışları ötrofikasyonu işaret etmektedir.Abstract Water samples had been taken monthly from four station and surface, mid and deep layers of Lake Beyşehir between March and December 2007. The phytoplankton were identified and counted. Then, phytoplankton biomass was estimated from the measured cell size. Samples could not been taken between January and February 2008 due to the ice on surface. Water temperature, pH, Secchi depth and dissolved oxygen were measured. Total phosphorus and chlorophyll a was analyzed too. A total of 119 phytoplankton species from Bacillariophyta (42), Chlorophyta (48), Chrysophyta (1), Cryptophyta (4), Cyanophyta (9), Pyrrophyta (5) and Euglenophyta (10) were identified from samples taken Lake Beyşehir. Total phytoplankton biomass consisted of Bacillariophyta (53%), Chlorophyta (27%), Chrysophyta (3%), Cryptophyta (2%), Cyanophyta (10%), Pyrrophyta (4%) and Euglenophyta (2%). Mean values of TP, chlorophyll a and Secchi depth were measured as 10.43±0,37 mg/m3, 8.24±2.08 mg/m3 and 1.08±0.35 m, respectively. Dissolved oxygen was measured between 6.36±0.06 and 11.63±0.06 mg/l. pH varied between 7.80±0.01 and 8.92±0.01. Water temperature changed between 6 oC and 26 oC. During the research, Cyclotella meneghiniana and Aulacoseira granulata from centric diatome, Asterionella formosa, Cocconeis placentula, Cymbella affinis and Ulnaria acus from pennat diatome, Monoraphidium spp., Mougeotia sp. and Scenedesmus linearis from Chlorophyta, Dinobryon divergens from Chrysophyta, Cryptomonas marssonii, Rhodomonas lacustris from Cryptophyta and Merismopedia glauca from Cyanophyta were found frequently and they showed numerical increases in Beyşehir Lake. In the study period, phytoplankton biomass of Lake Beyşehir varied between 0.40±0.11 and 6.43±1.00 mg/l. According to the mean phytoplankton biomass (1.98±0.12 mg/l, lake was found as mesotrophic and within the limits of good ecological quality class. However, the increases of blue-greens and presence of eutrophy indicators pointed out the eutrophication.Item Beyşehir Gölü’nün trofik durumunun incelenmesinde fitoplankton topluluklarının kullanımı(2008) Demir, Nilsun; Fakıoğlu, Özden; Meriç, İlknur; Ziraat FakültesiItem Farklı tuzluluk derişimlerinin Nannochloropsis oculata ve Isochrysis galbana türlerinin büyüme hızına etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2003) Ilgaz, Serkan; Demir, NilsunBu çalışmada, ülkemizde deniz balıkları larva yetiştiriciliğinde önem taşıyan mikroalglerden Nannochloropsis oculata ve Isochrysis galbana türlerinin %020, %030, %040 tuzluluklarda gelişimi incelenmiş ve yetiştiriciliğe en uygun tuzluluk derişiminin belirlenmesi amaçlanmıştır. Denemede, en düşük hücre sayıları Nannochloropsis oculata (Droop) Green ve Isochrysis galbana Parke türlerinde %040 tuzluluk derişiminde gözlenmiştir. Farklı derişimlerdeki Nannochloropsis oculata kültürlerinde deneme başlangıcında hücre sayıları arasındaki farklılığın istatistiksel olarak önemli olmadığı, 2., 3., 4., 5., 7. ve 8. günde ‰20 derişimde hücre sayısının ‰30 derişimdekinden yüksek veya benzer olması dışında, en yüksek hücre sayısı değerlerinin ‰30 tuzluluk derişiminde olduğu saptanmıştır (p<0,05). Isochrysis galbana kültürlerinde ise deneme başlangıcında hücre sayıları arasındaki farklılığın istatistiksel olarak önemli olmadığı, 2., 6. ve 7. günde ‰30 derişimde hücre sayısının ‰20 derişimdekinden yüksek veya benzer olması dışında, en yüksek hücre sayısı değerlerinin ‰20 tuzluluk derişiminde olduğu saptanmıştır (p<0,05).Item Herbisitlerden glifosat ve etoksisulfuronun Scenedesmus sp. üzerine toksik etkileri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2006) Serin Ermiş, Ulviye Burcu; Demir, NilsunBu çalışmada, %48 glifosat içeren Knockdown ve %60 etoksisulfuron içeren Sunrice adlı herbisitlerin yeşil alglerden Scenedesmus obliquus (Turpin) Kützing üzerine zehirli etkileri incelenmiş ve 96 saatlik ortalama etkili derişimler (EC50) belirlenmiştir. Deneyler statik olarak 3 tekerrür halinde yürütülmüştür. Her iki herbisit için altı farklı derişim (0.8, 0.4, 0.2, 0.1, 0.05, 0.025 g/l - %48'lik glifosat ve 0.008, 0.004, 0.002, 0.001, 0.0005, 0.00025 g/l - %60'lık etoksisulfuron) ve bir kontrol grubu kullanılmıştır. Deneme sıcaklık ve ışık koşullarının sabit tutulduğu iklim dolabı içerisinde gerçekleştirilmiştir. %48'lik glifosatın Scenedesmus obliquus için EC50 değeri 80.002 mg/l (%95 güven aralığında= 47.634 mg/l - 118.186 mg/l), %60'lık etoksisulfuronun ise, 1.093 mg/l (%95 güven aralığında= 0.740 mg/l-1.540 mg/l) olarak saptanmıştır. Denemede %60 etoksisulfuron içeren herbisit için EC50 değerleri %48 glifosat içeren herbisite ait EC50 değerlerinden daha düşük bulunmuş ve Scenedesmus obliquus mikroalg türü için etoksisulfuronun glifosata göre daha zehirli olduğu belirlenmiştir. AbstractIn this study, toxic effects of herbicides Knockdown and Sunrice which respectively contains %48 glyphosate and %60 ethoxysulfuron for the green algae Scenedesmus obliquus (Turpin) Kützing were investigated and 96 hr median effective concentrations (EC50) were determined. The experiments were conducted with static bioassay method by 3 replicates. Six different concentrations (0.8, 0.4, 0.2, 0.1, 0.05, 0.025 g/l - %48 of glyphosate and 0.008, 0.004, 0.002, 0.001, 0.0005, 0.00025 g/l - %60 of ethoxysulfuron) and one control group were used for both herbicides. This study carried out in the incubator that the temperature and light conditions are fixed. The EC50 value of herbicides which contains %48 glyphosate and %60 ethoxysulfuron for Scenedesmus obliquus were 80.002 mg/l (%95 confidence interval= 47.634 mg/l - 118.186 mg/l) and 1.093 mg/l (%95 confidence interval= 0.740 mg/l-1.540 mg/l) respectively. The value of EC50 for the herbicide which contains %60 ethoxysulfuron was found lower than the the value of EC50 for the herbicide which contains %48 glyphosate. It was determined that ethoxysulfuron is much more toxic than glyphosate for the microalgae Scenedesmus obliquus.Item Kızılırmak nehrinde (Avanos civarı-Nevşehir) su altı bitki biyokütlesinin zamansal değişimleri(Fen Bilimleri Enstitüsü, 2012) Balcı, Eniz Özge; Demir, Nilsun; Su ÜrünleriIn this study, submerged plant species were investigated in the part of river Kızılırmak passing through Avanos town (Nevşehir) between March 2010 and December 2010. Aquatic macrophytes were sampled by three replicates once a month from four stations. .Furthermore, water depth, Secchi depth, water temperature, dissolved oxygen, pH and conductivity were measured in situ.The dominant submerged plant in the research area was identified as Stuckenia pectinata (L.) Börner (Sago Pond Weed), Another submerged plant which existed rarely was Ceratophyllum submersum. The underwater plant biomass was increased from March, reached its highest level as 1086 dry weight/ m2 in November and the average plant biomass was estimated as 720,9± 287,9 dry weight/ m2. Throughout this study, the average water depth, Secchi depth, water temperature, dissolved oxygen, pH and conductivity were measured as 2,21± 0,45 m, 0,90 ± 0,19 m, 10,19 ± 3,33 °C, 12,45 ± 1,0 mg/l, 8,01 ± 0,3, 1178 ± 67 µS/cm, respectively. The modified stream course which was occurred after the dam construction in Kızılırmak River could be the main reason of the excessive growth of Sago Pondweed.Item Sarısu-Mamuca Göleti (Eskisehir) Su Kalitesi ve Besin Düzeyi(2007) Demir, Nilsun; Kırkağaç, Mine U.; Topçu, Akasya; Zencir, Özge; Pulatsü, Serap; Karasu Benli, ÇağlanBu çalışmada rekreaktif amaçlı kullanılan Sarısu Göleti’nin mevcut besin düzeyinin belirlenmesi amacı ile bazı su kalite parametreleri, klorofil a, fitoplankton kompozisyonu ve sayısı ile zooplankton bolluğu altı ay boyunca incelenmiştir. Su kalite parametrelerine göre gölün besin düzeyi mezoötrofik-ötrofik olarak belirlenmiştir. Söz konusu parametreler Türk Çevre Mevzuatı’na göre tartışılmıştır. Araştırma süresince Bacillariophyceae, Chlorophyceae, Chrysophyceae, Cryptophyceae, Cyanophyceae ve Dinophyceae sınıflarından toplam 31 fitoplankton türü teşhis edilmiştir. Fitoplankton sayısı 495000 hücre/l ile 12808000 hücre/l, klorofil a derişimi ise 1,12 ile 13,2 mg/m3 arasında değişmiştir. Gölette zooplankton kompozisyonu içinde Rotifera baskın olmuştur. Sonuçlar, gölette hızlı bir ötrofikasyonu işaret etmiştir ve bu nedenle besin maddesi artışı kontrol edilmelidir. In this study, some water quality parameters, chlorophyll a, phytoplankton abundance, composition and zooplankton abundance were investigated to determine the trophic state of the recreational pond of Sarısu over a period of six months. The trophic state of the pond was determined as mesoeutrophic-eutrophic with respect to water quality parameters. These parameters were discussed according to the Turkish Environmental Law. A total of 31 species belonging to Bacillariophyceae, Chlorophyceae, Chrysophyceae, Cryptophyceae, Cyanophyceae and Dinophyceae was identified during the study period. Phytoplankton numbers changed between 495000 and 12808000 cells/l while chlorophyll a concentration varied between 1,12 and 13,2 mg/m3 . Rotifera species was dominant in the zooplankton composition. Results are pointed out a rapid eutrophication in the pond and because of this nutrient increase must be controlled.Item Temperature Effects Explain Continental Scale Distribution of Cyanobacterial Toxins(2018) Demir, Nilsun; Ziraat FakültesiInsight into how environmental change determines the production and distribution of cyanobacterial toxins is necessary for risk assessment. Management guidelines currently focus on hepatotoxins (microcystins). Increasing attention is given to other classes, such as neurotoxins (e.g., anatoxin-a) and cytotoxins (e.g., cylindrospermopsin) due to their potency. Most studies examine the relationship between individual toxin variants and environmental factors, such as nutrients, temperature and light. In summer 2015, we collected samples across Europe to investigate the effect of nutrient and temperature gradients on the variability of toxin production at a continental scale. Direct and indirect effects of temperature were the main drivers of the spatial distribution in the toxins produced by the cyanobacterial community, the toxin concentrations and toxin quota. Generalized linear models showed that a Toxin Diversity Index (TDI) increased with latitude, while it decreased with water stability. Increases in TDI were explained through a significant increase in toxin variants such as MC-YR, anatoxin and cylindrospermopsin, accompanied by a decreasing presence of MC-LR. While global warming continues, the direct and indirect effects of increased lake temperatures will drive changes in the distribution of cyanobacterial toxins in Europe, potentially promoting selection of a few highly toxic species or strains.