Cilt:53 Sayı:02 (2020)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt:53 Sayı:02 (2020) by Author "Eğitim Bilimleri Fakültesi"
Now showing 1 - 12 of 12
Results Per Page
Sort Options
Item Çokkültürlülük Bağlamında Ortaöğretim İngilizce Ders Kitaplarının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Özen, Derya; Dağyar, Miray; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, İngilizce ders kitaplarında gündelik yaşam, kişiler arası ilişkiler, değer, inanç ve tutumlar, beden dili, toplumsal gelenekler, ritüel (adet haline gelmiş) biçimini almış davranışlar ve coğrafya gibi öğelere, küreselleşmeyi ve dünya vatandaşlığını odağa alan çokkültürlü bir bakış açısıyla ne sıklıkta yer verilmiş olduğunu ortaya koymak amaçlanmaktadır. Araştırma, kuramsal analitik araştırma olarak desenlenmiş nitel bir çalışmadır. 2018-2019 öğretim yılında, ortaöğretim hazırlık, 9, 10, 11 ve 12. sınıfta kullanılan İngilizce öğrenci kitabı, çalışma kitabı ve öğretmen kılavuz kitaplarında bulunan metinler, okuma, yazma, konuşma ve dinleme alanlarına göre, ilgili kitaplardaki görselleri de kapsayacak şekilde incelenmiştir. Belirlenen ders kitaplarında yer alan çokkültürlülük öğelerinin analizinde, nitel veri analiz tekniklerinden betimsel analiz tekniği kullanılmıştır. Avrupa Dilleri Ortak Çerçeve Programı, Kullanıcı/Öğrenen Yetileri bölümünde ele alınan sosyokültürel bilgi başlığı altındaki maddeler, çokkültürlülüğü belirleyici ölçütler olarak temel alınmıştır. Araştırmadan elde edilen bulgulara göre, incelenen kitaplarda en fazla değerler, inanışlar ve tutumlar kategorisi, en az kişiler arası ilişkiler kategorisine yönelik öğelere yer verilmiştir. Çokkültürlülük öğelerine, en fazla “Progress Preparatory Class” öğrenci ve çalışma kitaplarında, en az ise “Count Me In 12. Grade” öğrenci ve çalışma kitaplarında yer verilmiştir. Sonuç olarak, ders kitaplarında kültürel öğelerin dağılımında nitelik ve nicelik bakımından dengesizlik olduğu ve bulguların ortaöğretim yabancı dil öğretim programlarının hedefleri ve çokkültürlülüğün temel ilkeleri ile uyuşmadığı söylenebilir. It is aimed in this research to present to what extend the items such as everyday living, living conditions, interpersonal relations, values, beliefs and attitudes, body language, social conventions, ritual behaviours, geography and stereotypes are included in the English language course books was targeted, in the light of multiculturalism through emphasizing globalisation and global citizenship. In the study, qualitative research methods were carried out in the analytical research design and document analysis was conducted. Texts in English course books, workbooks and teachers’ books take part in preparatory, 9, 10, 11 and 12. grades in secondary education, in the 2018-2019 academic year were investigated with reference to reading, writing, speaking and listening parts and visuals in the books were studied. Items within the scope of sociocultural knowledge in the section of User/Learners’ Competences in Common European Framework for References are treated as the criteria for multiculturalism. In this study, the literature review has been employed as a descriptive data collection method and data were analyzed by descriptive content-analysis method. Values, beliefs and attitudes is the most emphasized category and interpersonal relationship is the least emphasized category in the books analysed. The multicultural items are mostly represented in Progress Preparatory Class students’ book and workbook and least represents Count Me in 12. Grade students’ book and workbook. Findings elaborated that there is an imbalance in the distribution of cultural items in terms of quality and quantity in the course books which are analyzed. Findings are not in line with the aims of foreign language teaching programmes of secondary schools and fundamental principles of multiculturalism.Item Eğitim Fakültesi Öğrencilerinin Topluma Hizmet Uygulamalarına İlişkin Algılarının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Kartal, Metin; Eğitim Bilimleri FakültesiTopluma hizmet uygulamaları (THU), toplumun gereksinimlerini, akademik araştırma ve bilimsel etkinlikler çerçevesinde alanında uzman kişilerce belirlenerek belli bir eğitim programı kapsamında hem akademik hem de sosyal sorumluluk projeleriyle bağlantılı olarak öğrencilerin öğrenme etkinliklerine etkin olarak katıldıkları etkinlikler bütünüdür. Bu çalışma, eğitim fakültesi öğrencilerinin THU’ya ilişkin algılarını ve öğrencilerin algı düzeyleri arasında farklılık olup olmadığını çeşitli değişkenlerce belirlemek amacıyla nicel yöntemle ve tarama modeliyle desenlenmiş betimsel bir araştırmadır. Çalışma grubu, 2014-2015 öğretim yılı Kafkas Üniversitesi Eğitim Fakültesi’nde THU dersini almış öğrencilerden oluşmaktadır. Araştırmanın amacı doğrultusunda çalışma grubunun belirlenmesinde amaçsal örnekleme yöntemi ve bu yöntemin bir türü olan ölçüt örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Ölçüt örneklemede, THU dersini almış olmak ölçütü belirlenmiş ve bu ölçüt çerçevesinde eğitim fakültesinde THU dersini alan 497 öğrenci belirlenmiştir. Verilerin toplanması için Demir, Kaya ve Taşdan’ın 2014 yılında geliştirdiği “THU Ölçeği” ve “Demografik Bilgi Formu” kullanılmıştır. THUÖ ölçeği, 33 madde ve demografik bilgiler bölümünden oluşmaktadır. Ölçeğin alt-boyutları, “Düşünme süreç ve becerileri”, “Farkındalık” ve “Fayda” şeklindedir. Araştırma bulguları, öğrencilerin lisans öğrenimlerinden önce THU etkinliklerine katılma durumlarına göre THU toplam puanlarında anlamlı (manidar) fark bulunmaktayken; bölümlerine, cinsiyetlerine, öğretim türüne, mezun olduğu lise türüne, anne-baba eğitim düzeyine, yaşamının büyük bir kısmını geçirdiği yere ve üniversite öğrenimi sürecinde THU’ya katılma durumuna göre manidar fark bulunmamaktadır. This is a descriptive survey study with a quantitative method to determine the perceptions of students of the Faculty of Education on the community service practices whether there is a significant difference between the perception levels. The study consists of students at Faculty of Education in the 2014-2015 academic year and participated in the community service. In this purpose, the purposeful and criterion sampling methods were used to determine the study group's perceptions. In this sampling, the criterion is that 497 students of faculty of education who participated in this course. The “Community Service Activities Scale” and “Demographic Information Form” were used to collect the data. The scale consists of 33 items and demographic information. The sub-dimensions are “Thinking process and skills”, “Awareness” and “Benefit”. Findings are that there is no significant difference in terms of their departments, gender, type of education, type of high school they graduate, level of parental education, place where they spend most of their life and participation in community service practice during university education while there is a significant difference in the total scores of THU according to the students' participation in THU activities before their undergraduate studies;.Item İlkokul Öğretmenleri ve Öğretim Üyelerinin Öğretmenlik Uygulaması Dersine Yönelik Görüşleri(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Batmaz, Onur; Ergen, Yusuf; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, ilkokul öğretmenleri ve öğretim üyelerinin Sınıf Öğretmenliği Lisans Programında tanımlı Öğretmenlik Uygulaması dersine yönelik görüşlerinin belirlenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması deseninde yürütülen araştırmanın katılımcıları, uygun örnekleme yöntemi ile Türkiye’de bir devlet üniversitesine bağlı eğitim fakültesinde öğretmenlik uygulaması dersini yürütmekle görevli altı öğretim üyesi ve bu dersin yürütüldüğü okullarda çalışan 10 ilkokul öğretmeni olarak belirlenmiştir. Araştırmanın verileri, araştırmacılar tarafından hazırlanan yarı yapılandırılmış görüşme formuyla 2017-2018 eğitim-öğretim yılı güz döneminde toplanmış veverilerin analizinde içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Araştırma sonuçlarına göre; öğretim üyesi ve öğretmenler, Öğretmenlik Uygulaması dersinin öğretmen adaylarına, kuramı uygulamaya taşıma, okul içi etkili iletişim, olumlu mesleki tutum geliştirme, okul ve sınıf ortamını deneyimleme gibi konularda katkı sağladığını; buna karşılık, dersin süresi ve derste eğitim teknolojilerinin kullanımına ilişkin sorunlarla karşılaştıklarını belirtmişlerdir. Katılımcılar ayrıca öğretmenlik uygulaması dersinin etkililiğinin arttırılmasına yönelik “öğretmenlik uygulaması ders saatinin arttırılması”, “ders programının/içeriğinin güncellenmesi”, “değerlendirme formlarının düzenlenmesi”, “mikro öğretim kullanımı” ve “birleştirilmiş sınıflarda uygulama süresinin arttırılması” önerilerinde bulunmuşlardır. This study investigated primary school teachers’ and faculty members’ opinions about the teaching practice course identified in the classroom teaching curriculum. Being qualitative in design, participants of this case study were six faculty members assigned with the teaching practice course at a faculty of education affiliated to a state university in Turkey and ten teachers working at practice schools at the time of data collection through the convenient sampling method. Data were collected via a semi-structured interview form developed by the researchers during the 2017-2018 fall semester and analysed through content analysis method. Based on the research findings, the participants have stated that the teaching practice course contributes to candidate teachers especially on putting theory into practice, intramural communication, developing a positive attitude towards teaching profession and gaining experience in the school and classroom setting and that they are confronted with problems related to the course duration and the use of educational technologies in the course. Besides, they have proposed such practical implications as “increasing the class hours for teaching practice”, “revision of the existing course curriculum/content”, “reconstructing the teaching evaluation forms”, “use of micro-teaching” and “increasing the practical course hours of teaching in multi-grade classrooms”.Item Lise Öğrencilerinin Okul İklimi Algısının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Sökmez, Ayla Bugay; Çok, Figen; Avcı, Dilek; Eğitim Bilimleri FakültesiBu çalışmada lise öğrencilerinin okul iklimi algılarının ölçülmesi ve okul ikliminin demografik değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırma 12 ilden 6094 (2859 erkek, 3235 kız) lise öğrencisi ile gerçekleştirilmiştir. Veriler Okul İklimi Ölçeği (OİÖ)- Lise Formu ve Kişisel Bilgi Formu ile toplanmıştır. Öncelikle betimsel istatistikler ortaya konmuştur. Ardından Anadolu Lisesi öğrencilerinin okul iklimi algılarında il, yaş, cinsiyet, sınıf düzeyi, okul seçimi, anne- baba eğitim düzeyi gibi demografik değişkenleri açısından Varyans Analizi (ANOVA) ve t testi kullanılarak anlamlı farklılık olup olmadığı incelenmiştir. Araştırma sonucunda okul iklimi puanlarının cinsiyete ve sınıf düzeyine göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Kız öğrencilerin erkek öğrencilere göre; 9. sınıf öğrencilerinin 10. ve 11. sınıf öğrencilerine göre olumlu okul iklimi algısına sahip olduğu bulunmuştur. Ebeveyn eğitim düzeyi değişkeni açısından ise ebeveyni üniversite mezunu olan öğrencilerin ebeveyni daha düşük eğitim düzeyinde olan (ilkokul, ortaokul ve lise) öğrencilere göre olumsuz okul iklimi algısına sahip oldukları belirlenmiştir. Öğrencilerin okul seçimi durumuna göre, okulunu isteyerek seçen öğrencilerin istemeyerek seçen öğrencilere göre olumlu okul iklimi algısına sahip olduğu bulunmuştur. Araştırma bulguları ilgili alanyazın kapsamında tartışılmış ve öneriler sunulmuştur. The aim of this study was to investigate the school climate perception of high school students according to demographic variables. Total 6094 (2859 boys and 3235 girls) high school students from 12 different provinces participated in the study. For data collection School climate scale and personal information form were used. Analysis of Variances (ANOVA) and t-test were used to test the difference of school climate perceptions of high school students (provinces, gender, age, grade, education level of mother and father and school preference). Findings indicated that school climate perception showed significant difference by gender and grade; girls perceptions were found more positive than boys’, similarly younger student’s (9th graders) school climate perceptions were found more positive than that of 10th and 11th graders. Students whose mothers and fathers were university graduates were found having significantly greater negative school climate perceptions than students whose mothers and fathers were elementary, secondary and high school graduates. Those students who voluntarily had chosen their schools were found having more positive school climate perceptions than students who had not voluntarily chosen their schools. These findings were discussed and interpreted in the light of literature.Item Mesleki ve Teknik Eğitim Sisteminin İstihdam ve Ekonomik Büyüme Açısından İşlevselliğinin Değerlendirilmesi(Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi, 2020-08-01) Cice, Yusuf; Balkar, Betül; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı, mesleki ve teknik eğitim sisteminin okul ayağının paydaşları olan okul yöneticileri ve öğretmenler ile iş piyasasının paydaşları olan sektör temsilcilerinin görüşleri doğrultusunda, mesleki ve teknik eğitim sisteminin istihdama ve ekonomik büyümeye katkısının ve mesleki ve teknik eğitim bağlamında istihdamın ve ekonomik büyümenin önündeki engellerin incelenmesidir. Nitel betimsel araştırma modelinde yürütülen çalışmanın katılımcılarını Gaziantep ilindeki mesleki ve teknik ortaöğretim kurumlarında görev yapan 10 okul yöneticisi ve 10 öğretmen ile Gaziantep ilinde faaliyet gösteren kamu işletmelerinden/özel işletmelerden 10 temsilci oluşturmaktadır. Araştırma verileri, yarı-yapılandırılmış görüşmeler aracılığıyla toplanmıştır. Araştırma verileri, içerik analizi ile çözümlenmiştir. Araştırmanın bulgularına göre, mesleki ve teknik eğitim sisteminin ekonomik büyümeye katkısının yeterlilik durumu konusunda sektör temsilcileri daha olumsuz görüşlere sahiptirler. Öğretmenlerin, okul yöneticilerinin ve sektör temsilcilerinin mesleki ve teknik eğitim bağlamında istihdam ve ekonomik büyümenin önündeki engelleri, mesleki ve teknik eğitim sistemine ve iş piyasasına dayalı olarak değerlendirdikleri anlaşılmıştır. Araştırmanın bulgularına dayalı olarak mesleki ve teknik eğitim kurumlarında açılacak alanlara ilişkin karar verme sürecinde, iş piyasasının gereksinim duyduğu ara eleman niteliklerine yönelik ihtiyaç analizlerinin yapılması önerilmektedir. The purpose of the present study is to examine the contribution of the vocational and technical education system on employment and economic growth as well as the obstacles related with employment and economic growth within the context of vocational and technical education based on the opinions of school administrators and teachers who represent the school aspect of the vocational and technical education system and the sector representatives who are the shareholders of the labor market. The participants of the study carried out based on a qualitative descriptive model consisted of 10 school administrators and 10 teachers working at vocational and technical high schools in Gaziantep province along with 10 representatives from public/private establishments that are active in Gaziantep province. Study data were acquired via semi-structured interviews. The study data were analyzed using the content analysis method. According to the findings of the study, sector representatives have more negative opinions on the sufficiency of the contributions of the vocational and technical education system to economic growth. It has been understood that teachers, school administrators and sector representatives evaluate the obstacles related to employment and economic growth with regard to vocational and technical education as based on the vocational and technical education system and as based on labor markets. It is suggested based on the findings of the study that needs analyses should be carried out on the qualifications of semi-skilled workers needed by the labor market when deciding on the disciplines to be opened in vocational and technical education institutions.Item Öğrenme Güçlüğü Olan Öğrencilerin Okuma, Sözcük Bilgisi ve Sözel Bellek Performanslarının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Yılmaz, Şaziye Seçkin; Yaşaroğlu, Hilal; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı öğrenme güçlüğü olan ve olmayan ilkokul üçüncü sınıf öğrencilerinin okuduğunu anlama, sözcük bilgisi ve sözel çalışma belleği performanslarının (edimlerinin) karşılaştırılmalı olarak incelenmesidir. Bu amaçla çalışmada karşılaştırmalı betimsel araştırma modeli kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcılarını ilkokul üçüncü sınıfa devam eden ve öğrenme güçlüğü tanısı olan 22 ve tipik gelişim gösteren 22 olmak üzere toplam 44 öğrenci oluşturmaktadır. Okumaya ilişkin verilerin toplanması için sınıf düzeyine uygun bir öyküleyici metin ve okuduğunu anlama soruları, Türkçe Okul Çağı Dil Gelişimi Testi’nin sözcük bilgisi alt testleri ile Çalışma Belleği Ölçeği’nin sözel kısa süreli bellek ve sözel çalışma belleği alt testleri kullanılmıştır. Gruplar arası farklılaşmalara ilişkin etki büyüklükleri hesaplanmış ve her iki grup için de değişkenler arası ilişkiler incelenmiştir. Sonuçlar öğrenme güçlüğü olan öğrencilerin okuduğunu anlama, okuma hızı, sözcük bilgisi ve sözel çalışma belleği değerlendirmelerinde tipik gelişim gösteren akranlarından anlamlı bir şekilde başarısız olduğunu göstermiştir. Her iki grupta da değişkenler arasında anlamlı ilişkiler bulunmuştur. Çalışmanın bulguları alan yazındaki bilgiler ışığında tartışılmıştır.Item Öğretmen Eşitlik Algısı Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik Çalışması(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Kaptan, Orhun; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada ortaöğretim öğretmenlerinin öğretmenlik mesleğinde algıladıkları eşitliğin ölçülmesi için Öğretmen Eşitlik Algısı Ölçeği (ÖEAÖ) geliştirilmiştir. Çalışma grubunun oluşturulması için İstanbul ilinden rastgele seçim yöntemi ile 14 ilçe belirlenmiş ve bu ilçelerdeki resmi ortaöğretim kurumlarında görev yapan 371 ortaöğretim öğretmeninden veri elde edilmiştir. Bu öğretmenlerden veri toplamak için 31 maddeden oluşan ÖEAÖ taslak formu ve demografik bilgiler için cinsiyet, branş, meslekte çalışma süresi eğitim durumu ve sendika üyeliği sorularından oluşan bir kişisel bilgiler anketi kullanılmıştır. Ölçeğin yapı geçerliği için açımlayıcı ve doğrulayıcı faktör analizleri (AFA ve DFA) kullanılmış, bu analizlerden önce KMO Bartlett testi ile madde geçerliği test edilmiştir. Ölçeğin faktör sayısının sağlamasının yapılması için AFA özdeğerleri ile paralel analiz özdeğerleri karşılaştırılmış ve özdeğerleri paralel analiz özdeğerlerinden düşük olan faktörler çıkarılarak ölçeğin dört boyutlu bir yapısının olduğu anlaşılmıştır. DFA ise 273 öğretmenden oluşan ayrı bir veri seti ile yapılmıştır. AFA ile elde edilen 18 maddeden oluşan bir anket formu DFA için veri toplama aracı olarak kullanılmıştır. Güvenirlik çalışmalarına göre ölçeğin geneli için Cronbach Alfa katsayısı .87, Guttman iki yarı katsayısı .81 ve test tekrar test korelasyonu .91 olarak bulunmuştur. Çalışmaların sonunda ÖEAÖ 18 madde ve dört boyuttan oluşan bir ölçek biçimine gelmiştir. Eğitimde eşitlik konusunda yapılan çalışmaların daha çok öğrencileri merkeze aldığı ve fırsat eşitliği kavramı üzerine yapıldığı göz önüne alınarak öğretmenler arasındaki eşitlik algısını anlamayı hedefleyen bir ölçme aracının geliştirilmesi ile alanyazındaki boşluğu doldurmak araştırmanın amacını oluşturmaktadır. In this research Teachers’ Perception of Equality Scale (TPES) has been developed with the aim of measuring secondary school teachers’ perceptions of equality in their professions. In order to constitute the study group, 14 districts of the city of Istanbul were identified by using random sampling method and data have been acquired from 371 secondary school teachers working at secondary schools in these 14 districts. The data were acquired by using a TPES draft form on which 31 items were presented, and by using a personal information questionnaire that asked for demographic information under the titles of gender, teaching branch, years of seniority, education status and membership to a union. For the construct validity of the scale explanatory and confirmatory factor analyses were performed, and before these analyses were run, KMO Bartlett test was used to confirm item validity. For the crosscheck of the number of factors on the scale, Explanatory factor analysis (EFA) eigen values were compared to parallel analysis (PA) eigen values, and by extracting the factors whose EFA eigen values were lower than PA eigen values, it was proved that the number of the factors on the scale is four. Confirmatory factor analysis (CFA) was carried out with a set of data acquired from a separate study group which is consisted of 273 secondary school teachers from Şişli district of the city of Istanbul. A form with 18 items that were created through EFA was used as a tool to acquire data for the CFA. According to the studies carried out so as to test the reliability of the scale, Cronbach Alpha internal consistency coefficient of the whole test is ,87, Guttman Split Half internal consistency coefficient is ,81 and test-retest correlation coefficient is ,91. At the end of the studies, TPES has been developed with 18 items and four factors. Considering the studies on the field of equality in education have been centered on students rather than teachers, and also considering that these studies have mainly focused on the issue of equality of opportunities, the aim of this study is to fulfill a gap in the literature by developing a scale whose purpose is to measure the perception of equality among teachers.Item Özel Yetenekli ve Normal Gelişim Gösteren Öğrencilerin 21. Yüzyıl Becerilerinin İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Nacaroğlu, Oğuzhan; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, özel yetenekli ve normal gelişim gösteren öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerinin farklı değişkenler açısından incelenmesi amaçlanmıştır. Araştırmada, nicel araştırma yönteminden tarama deseni kullanılmıştır. Çalışmanın örneklemini, Doğu Anadolu Bölgesi’nde yer alan bir Bilim ve Sanat Merkezi’nde öğrenim gören 201 özel yetenekli öğrenci ile normal gelişim gösteren 300 öğrenci oluşturmaktadır. Araştırmada veri toplama aracı olarak Çok Boyutlu 21. Yüzyıl Becerileri Ölçeği kullanılmıştır. Verilerin analizinde betimsel istatistikler kullanılmış olup bağımsız örneklem t testi ve ANOVA testleri de kullanılmıştır. Bulgular, özel yetenekli öğrencilerin 21. yüzyıl becerilerinin normal gelişim gösteren öğrencilere göre yüksek olduğu yönündedir. Bununla birlikte kadın ve erkek özel yetenekli öğrencilerin 21. yüzyıl becerileri ölçeğinden elde ettikleri toplam puanlar arasında istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık olmamasına karşın, normal gelişim gösteren kadın ve erkek öğrencilerin ölçekten aldıkları toplam puanlar arasında anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Özel yetenekli öğrencilerin ölçekten elde ettikleri toplam puan ortalamaları, öğrenim görülen program ve yaş değişkeni açısından anlamlı düzeyde bir farklılık göstermemektedir. Ayrıca Eleştirel Düşünme ve Sorun Çözme, Bilgi ve Teknoloji Okuryazarlığı, Girişimcilik ve Yenilikçilik ile Sosyal Sorumluluk ve Liderlik alt boyutlarından özel yetenekli ve normal gelişim gösteren öğrencilerin elde ettikleri toplam puan ortalamaları arasında istatistiksel açıdan özel yetenekli öğrenciler lehine anlamlı bir farklılık elde edilmiştir. Araştırma sonuçlarına göre önerilerde bulunulmuştur. In this research, it is aimed to examine the 21st century skills of gifted students and average students in terms of different variables. In the research, survey design from quantitative research method designs was used. The sample of the research consisted of 201 gifted students studying at a Science and Arts Center in the Eastern Anatolia Region and 300 average students. Multidimensional 21st Century Skills Scale was used as data collection tool in the research. In the analysis of the data, independent sample t test and one-way analysis of variance (ANOVA) were prefered descriptive statistics. The 21st century skills of gifted students were found to be higher than those of average students. On the other hand, although there was no statistically significant difference between the total scores of the 21st century skills scales of male and female gifted students, there was a statistically significant difference between the total scores of the male and female average students. The total score means of the gifted students did not show a significant difference in terms of the program and age variable. A statistically significant difference was found between the scores of the gifted and average participants in the dimensions of information and technology literacy, critical thinking and problem solving, entrepreneurship and innovation, and social responsibility and leadership skills. This difference favored gifted students. Necessary recommendations were made in line with the findings.Item Sınıf İçindeki Çokkültürlülüğün Yönetimine İlişkin Öğretmen Görüşleri(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Nayır, Funda; Taşkın, Pelin; Eğitim Bilimleri FakültesiSavaş, iklim değişiklikleri, doğal afetler, ekonomik ve diğer nedenlerle farklı kültürler bir arada yaşamaya başlamış, toplumsal yapı çokkültürlü duruma gelmiş ve bu durum eğitime de yansıyarak çokkültürlü eğitim ortaya çıkmıştır. Çokkültürlü eğitimin “içerik entegrasyonu, bilgiyi inşa süreci, eşitlikçi pedagoji, önyargı azaltması, güçlendirici okul kültürü ve sosyal yapı” olmak üzere boyutları bulunmaktadır. Bu araştırmada öğretmenlerin sınıf ortamında çokkültürlülüğü nasıl yönettiklerini ortaya çıkarmak amaçlanmıştır. Bu amaçla, nitel araştırma yöntemi kullanılmış ve araştırma verileri yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırmaya farklı eğitim basamaklarında görevli on öğretmen katılmıştır. Elde edilen bulgular incelendiğinde öğretmenlerin soru yanıt yöntemi, görsel öğretim aracı, akıllı tahta kullanma, önemli bölümleri not aldırma, okuma etkinlikleri yaptırma gibi öğrenmeye yönelik genel etkinlikleri kullanarak sınıf içindeki çokkültürlülüğü yönettikleri görülmüştür. Ayrıca çokkültürlülüğe özgü sayılabilecek kavramın hem Arapçasını hem de Türkçesini kullanmak, İngilizce’den yararlanmak, beden dili kullanmak veya Arapça bilenlerden yardım almak gibi özel yöntemlerden yararlandıkları da belirlenmiştir. Bunlara ek olarak katılımcıların çokkültürlüğü doğal kabul ederek de yönetmeye çalıştıkları ve ayrıca çokkültürlülüğü evrensel ve insancıl anlatımlarla yönettikleri de belirlenmiştir. Son olarak araştırmaya katılan öğretmenlerin çokkültürlülüğü yönetmek için kullandıkları son yöntemin ise çokkültürlülüğe hiç değinmemek olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin sınıf içinde çokkültürlülüğü yönetebilmeleri için farklılıkları tanımaları, önyargılarından kurtulmaları, öğrencilerin kültürel geçmişlerine saygı duymaları ve kendilerini çokkültürlülük konusunda yeterli görmeleri gerekmektedir. The changes in the social structure caused by war, climate changes, natural disasters, economic and other reasons have created a multicultural social structure and these changes have been reflected in education and they result in multicultural education. Multicultural Education has dimensions such as “content integration”, “knowledge construction”, “prejudice reduction”, “equity pedagogy”, “empowering school culture”. The purpose of this research is to reveal how teachers manage multiculturalism in the classroom. The qualitative research method was used in the research and the data were collected with a semi-structured interview form. Ten teachers from different branches and different levels of schools participated in the research. It has been found out that the participants managed multiculturalism by using some general methods such as question and answer method, using visual learning materials and interactive white board, leading students to take notes, reading activities in the courses. It has been also observed that to manage multiculturalism participants benefit from some special techniques such as explaining concepts in Arabic and Turkish using English words, utilizing nonverbal communication and asking for assistance from the students who can speak Arabic. Besides, it has been seen that participants apply three more strategies to manage multiculturalism such as explaining that multiculturalism is natural; using a universal and humanistic discourse when they are mentioning multiculturalism and disregarding multiculturalism during lessons. Teachers should know and respect the diversity, dispose of prejudices, respect the cultural backgrounds of their students and they should feel multi-culturally competent in order to handle the multiculturalism in the class.Item Sınıf Öğretmenlerinin İlk Okuma Yazma Öğretimi Öz Yeterlik Algılarının İncelenmesi(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Saban, Ayten İflazoğlu; Ekin, Özgür; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada amaç sınıf öğretmenlerinin ilk okuma yazma öğretimi öz yeterlik algılarını incelemektir. İlişkisel tarama modelinde olan bu araştırma 2016-2017 öğretim yılında Mersin’in Yenişehir, Toroslar, Mezitli ve Akdeniz ilçelerindeki 456 öğretmen ile gerçekleştirilmiştir. Veriler “İlkokuma-Yazma Öğretimi Öz Yeterlik Ölçeği” ile toplanmıştır. Araştırma sonucunda öğretmenlerin ilk okuma yazma öğretimi konusunda kendilerini oldukça yeterli buldukları belirlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin ilk okuma yazma öğretimi öz yeterlik puanlarının yaş, görev yapılan okul türü, birinci sınıfta ders verme sayısı ve kendini bitişik eğik yazıda yeterli görme durumuna göre anlamlı farklılık gösterdiği belirlenmiştir. Ancak öğretmenlerin ilk okuma yazma öğretimi öz yeterlik puanlarının araştırmada ele alınan diğer değişkenlere (cinsiyet, mesleki kıdem, mezun olunan fakülte, lisansüstü eğitim alma durumu ve okulun sosyo-ekonomik düzeyi) göre farklılaşmadığı görülmüştür. The purpose of this study is to examine classroom teachers’ self-efficacy perceptions in terms of early literacy teaching. The sample of this descriptive study consisted of 456 classroom teachers working in primary schools in Yenişehir, Toros, Mezitli and Akdeniz districts of Mersin during the 2016-2017 academic year. In the study, “Self-Efficacy Scale for Teaching the basic literacy skills” developed by Özdemir (2015) was used. Results showed that the teachers felt very efficacious about teaching early basic literacy skills. Results indicated significant differences between teachers’ self-efficacy scores for teaching the basic literacy skills and variables such as age, type of school they work in, how many times they instructed first graders, and finding themselves self- efficacious about cursive script. On the other hand, teachers’ self-efficacy scores for teaching the basic lieracy skills did not indicate any differences according to gender, years of experience in profession, faculty of graduation, having a master’s degree, and the school’s socio-economic level.Item Türk ve İngiliz Atasözlerinde Eğitsel Değerler(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Aşılıoğlu, Bayram; Üner, Berivan Tokur; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmanın amacı Türk ve İngiliz atasözlerini eğitsel değerler açısından karşılaştırmalı olarak incelemektir. Araştırma nitel araştırma desenlerinden doküman incelemesiyle gerçekleştirilmiştir. Verilerin toplanmasında Türk ve İngiliz uluslarına ait atasözlerinin yer aldığı sözlükler incelenmiştir. Araştırmada öncelikle eğitimle ilgili iletiler sunan atasözleri belirlenmiştir. Daha sonra da belirlenen bu atasözlerindeki eğitsel iletiler eğitim ile ilgili konulara göre kodlanmış ve belirlenen kodlardan birbiriyle ilişkili olanlar seçilerek temalar oluşturulmuştur. Bu çalışma kapsamında incelenen Türk ve İngiliz atasözlerinde eğitim ile ilgili iletilerin, çocukluk çağında verilen eğitimin önemi; akıl ve bilgi sahibi olmanın bireyin yaşamındaki yeri ve eğitimle ilişkisi; güdülenmenin öğrenmeye etkisi; yaparak-yaşayarak öğrenme; işbirliği, etkileşim ve model almanın yararları; eğitimde ödül ve ceza gibi kavramlar üzerinde yoğunlaştığı görülmüştür. Araştırmada, yaşamboyu öğrenme konusuna İngiliz atasözlerinde yer verilirken Türk atasözlerinde bu konuya değinilen örneklere rastlanmamıştır. Sonuç olarak, her iki ulusa ait atasözlerinin, günümüzde yaygın olarak kabul gören eğitim anlayışları bakımından, büyük ölçüde benzer düşünceler içerdiği anlaşılmıştır.Item Video-Duruma Dayalı Öğretimde Bir Yöntem: Öğretmen Adaylarının Kendi Deneyimlerinin Kurgulanması ve Tartışılması(Ankara Üniversitesi, 2020-08-01) Sancar, Raziye; Deryakulu, Deniz; Eğitim Bilimleri FakültesiBu araştırmada, öğretmen adaylarının kendi sınıf-içi öğretim deneyimleriyle kurguladıkları video-durumların akranları ile yüzyüze tartışılmasını içeren video-duruma dayalı öğretim sürecinin ayrıntılı olarak incelenmesi amaçlanmıştır. Bu amaçla araştırma, nitel araştırma yaklaşımı benimsenerek durum çalışması (case study) olarak yürütülmüştür. Araştırmanın çalışma grubunda, 2016-2017 öğretim yılında Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi BÖTE Bölümünde Öğretmenlik Uygulaması dersini ilk kez alan ve derse devam eden 16 (9 kadın, 7 erkek) öğretmen adayı yer almaktadır. Araştırma süreci, öğretmen adaylarının sınıf-içi öğretim deneyimlerinin kaydedilmesini ve deneyimlerin öğretmen adayları tarafından kurgulanmasını, kurgulanmış video-durumların yüzyüze ortamda tartışılmasını içermektedir. Araştırmanın verileri süreç sonunda öğretmen adaylarıyla yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak yapılan süreç değerlendirme görüşmelerinden elde edilmiştir. Araştırmada video-duruma dayalı öğretim sürecinde, öğretmen adaylarının kendilerini izleme olanağı bulmalarının, hem kendilerinde hem de arkadaşlarındaki değişimi fark etmelerinin, eleştirme ve eleştirilme konusunda gelişim göstermelerinin, akranları tarafından beğenilmelerinin ve süreçte düşüncelerinin önemsenmesinin değerli ve önemli görüldüğü belirlenmiştir. Ayrıca sürecin, öğretmen adaylarına deneyim biriktirme, tartışabilme ve eleştiri kabul edebilmenin yanı sıra, okul rehber öğretmenlerinden alınamayan geribildirimleri edinebilme konularında yarar sağladığı saptanmıştır. Süreçte katılımcıların sayıca yoğunluğu, deneyimlerin çeşitliliğine katkı sağlarken özellikle zaman açısından uygulama sürecinin maliyetini arttırmaktadır. Bu durumun en uygun biçimde düzenlenmesinin ya da tartışma oturumlarının sınırlarının sürecin başlangıcında ayrıntılı belirlenmesinin, uygulama sürecini görece daha uygulanabilir kılacağı ve süreçten elde edilecek yarara katkı sağlayacağı düşünülmektedir. This study aimed to examine the video case-based instruction process, which includes the face-to-face discussion of video-cases edited by pre-service teachers with their own in-class teaching experiences. For these purposes, the research was conducted as a case study by adopting a qualitative research approach. The research group consists of 16 (9 female, 7 male) pre-service teachers who took the course of Teaching Practice for the first time in the Department of CEIT, Faculty of Educational Sciences, Ankara University in 2016-2017 academic year. The research process includes the recording of in-class teaching experiences of pre-service teachers, preparing these teaching experiences as video-cases edited by the pre-service teachers, monitoring, and discussing the video-cases. The data of the study was obtained from the process evaluation interviews with the prospective teachers using a semi-structured interview form. As a result of this research, in the video case-based instruction process, it was determined that the pre-service teachers had the opportunity to monitor themselves, that they noticed the change in both themselves and their friends, that they learn to accept criticism. Also, it was determined that their appreciation by their peers and caring about their thoughts were valuable and important. Finally, it was found that the video-based instruction process was beneficial for pre-service teachers in order to gain experience (more than they could gain), discuss and develop critical skills, as well as to obtain feedback that could not be obtained from school counselors.