Cilt: 01 Sayı: 01 (2018)
Permanent URI for this collection
Browse
Browsing Cilt: 01 Sayı: 01 (2018) by Issue Date
Now showing 1 - 7 of 7
Results Per Page
Sort Options
Item Türk Sosyal Güvenlik Mevzuatında afetlerin yeri(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Çalışır, Yusuf Can; Mühendislik FakültesiBu çalışmanın amacı, Türk sosyal güvenlik sisteminin yapısı doğrultusunda afetlerden zarar görenlere yönelik yapılan yardımların ilgili mevzuattaki yerinin incelenmesidir. Diğer bir ifadeyle, Türk sosyal güvenlik mevzuatında afetlerin yerini belirlemektir. Bu bağlamda Türk sosyal güvenlik sistemi kapsamında afetlerden zarar görenlere yönelik yapılan yardımların ilgili mevzuattaki durumu ele alınmak istenmiştir. Çalışma kapsamında gerek primli rejim olarak adlandırılan sosyal sigortalar, gerekse primsiz rejimler olarak nitelendirilen sosyal yardımlar ve sosyal hizmetler çerçevesinde afetlerden zarar görenlere yönelik yapılan yardımlarla ilgili yasal düzenlemelere yer verilmeye çalışılmıştır. Türk sosyal güvenlik sisteminin yapısı içerisinde afetlerden zarar görenlere yönelik primli rejim kapsamında yapılan yardımlar noktasında sınırlı bir kitleye yönelik düzenlemeler söz konusu iken, primsiz rejimler kapsamında tüm afetzedelere yönelik devlet eliyle gerçekleştirilen düzenlemeler yer bulmaktadır.Item Taşkın riskinin belirlenmesinde sosyo-demogrofik ve sosyo-ekonomik özelliklerin önemi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Kaya, Çağla Melisa; Mühendislik FakültesiTaşkın yönetimi planlamaları genel olarak öncelikli fiziksel zarar görebilirliğin ve buna bağlı olarak yapısal önlemlerin üzerinde yoğunlaşmaktadır. Böyle bir yaklaşım gerekli olmakla beraber yetkin önlem ve planlama kararlarının alınması/uygulanması için birçok bilgiye daha ihtiyaç duyulmaktadır. Özellikle taşkın yönetim planları açısından anahtar bilgi niteliği taşıyan taşkın risk haritalarının üretilmesinde, sel havzasının su altında kalması muhtemel alan sınırları içerisinde kalan varlıkların fiziksel zarar görebilirlikleri ile nüfusun sosyo-demografik ve sosyo-ekonomik durumunun risk arttırıcı yönünün değerlendirilmesi, taşkın riskinin gerçeğe en yakın doğrulukta tahmin edilmesini sağlayacaktır. “Doğada sürdürebilir yapıda olmayan hiçbir şey varlığını devam ettiremez” gerçeğinden hareketle bir havza sisteminde var olan varlıkların ve faaliyetlerin mevcudiyetini koruyabilmesi ve devamlılığının en güvenli koşullarda sağlanabilmesi için bölgede yaşayan nüfusun yapısıyla uyumlu planlama kararlarının uygulanması gerekmektedir. Bu gereklilikten hareketle, bu çalışma da taşkın riskinin tespit edilmesinde sel havzasında yaşayan nüfusun sosyal şartlarının bilinmesinin ve taşkın zararlarının meydana gelmesinde nüfusun özelliklerinin muhtemel etkisinin dikkate alınmasının önemi tartışılmıştır.Item İlaç, kozmetik ve kişisel bakim ürünleri atıklarının çevre üzerine etkileri ve AB ülkelerinin ve Türkiye’nin bakış açısı(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Karafakı, Filiz Çetinkaya; Mühendislik Fakültesiİnsanlığın ilerleyişi ve gelişen teknolojiyle beraber çeşitleri, sayıları ve dünya üzerindeki yayılımları hızla artan ilaç, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin akılcıl kullanımları durumunda insan sağlığı ve bakımı üzerindeki faydaları tartışılmazdır. Ancak bu ürünlerle ilgili dünya ülkelerinin birçoğunda ve Türkiye’de göz ardı edilen problemlerden bir tanesi bu ürünlerin imalatı sırasında, canlı vücudundan atılımları sonucunda ve kullanılmayanlarının evsel atıklara ve kanalizasyonlara karıştırılarak atılması sonrasında meydana gelen çevre kirlenmeleridir. İnsan vücuduna giren her türlü kimyasal madde içerikli ürün metabolize olduktan sonra idrar, gaita, ter ve solunum yolu ile dışarı atılmaktadır. Bu kimyasallar ayrıca ölüm sonrası havaya, suya ve toprağa karışmaktadır. Depolanma ömürlerinin uzun olması için oldukça dayanıklı maddelerden üretilen bu ürünlerin üretim aşamaları, ambalajları ve kullanım sonrası çevreye karışmaları çevre üzerinde oldukça olumsuz etkiler yaratmaktadır. Bu çalışmanın amacı ilaç, kozmetik ve kişisel bakım ürünlerinin atık niteliği taşıyan kısımlarının tehlikeli atık sınıfına girdiğini belirtmek, klasik bertaraf yöntemleriyle bertaraflarının mümkün olmadığına değinmek, çevre üzerindeki ağır etkilerini ortaya koymak ve AB ve Türkiye’nin bu konudaki tutumunu incelemektir. Çalışmada AB ülkelerinin ve Türkiye’nin bu durumun önüne geçilmesi için çeşitli mevzuatlar geliştirdiği ancak pratikte uygulamaların oldukça kısıtlı olduğu sonucuna varılmış ve bu durumun önüne geçilmesi için çeşitli öneriler getirilmiştir.Item Afet risk yönetiminde transdisipliner yaklaşım(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Varol, Nehir; Kaya, Çağla Melisa; Mühendislik FakültesiHızlı nüfus artışı ile birlikte yerleşim yerlerindeki düzensiz ve plansız gelişmeler de afet zararlarını artırmaktadır. Afet zararlarının azaltılması ve afetlerin önlenmesi ancak çok disiplinli bir yaklaşımla uygulanacak afet risk yönetimi ile mümkün olabilecektir. Tehlikelerin ve risklerin belirlenmesi, arazi çalışmaları, tehlike ve risk haritalarının hazırlanması, farklı kökenli afetlere ilişkin erken uyarı sistemlerinin kurgulanması, önlem tekniklerinin ve önlem yapılarının belirlenmesi çoğunlukla mühendislik çalışması gerektirmektedir. Mühendislik temel alanı ve özellikle, Yer Bilimleri (Jeoloji Mühendisliği) ayrıca, Meteoroloji Mühendisliği, İnşaat Mühendisliği, Maden Mühendisliği, Jeofizik Mühendisliği, Çevre Mühendisliği gibi branşların yanı sıra, sosyal bilimler alanında, coğrafya, kamu yönetimi, antropoloji, sosyoloji, psikoloji vb. alanlardaki uzmanların da sürece katılmaları gerekmektedir. Afet risk yönetimi çalışmaları, sosyal boyutu ihmal edilen ve çok disiplinli yaklaşımdan yoksun Afet Risk Yönetimi süreçlerinin başarılı olamayacağını göstermektedir. Bu bağlamda, farklı afet türleri ve afet yönetiminin farklı evreleri için ileri seviyede teorik bilgi ve pratik beceriler kazanmış farklı alanlarda uzman ekiplerin sürece dahil edilmesi gerekmektedir. Son çalışmalar disiplinlerarası çalışmaların da bazı durumlarda yetersiz kaldığını, sürece akademinin yanı sıra; sivil toplum kuruluşlarının ve özel sektörün katılımının da sağlanması gerektiğini, afet risk yönetimi sürecinde transdisipliner yaklaşımların önemini vurgulamaktadır.Item Heyelan duyarlılığı, tehlikesi ve riski ile ilgili çalışmalarda Türkiye ve Avrupa Birliği ülkelerinin karşılaştırılması(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Derin, Leyla; Ercanoğlu, Murat; Mühendislik FakültesiDünya genelinde ekonomik, sosyolojik, çevresel ve fiziksel kırılganlıkların artması, son yıllarda afetler sonucunda oluşan can ve mal kayıplarını önemli oranda arttırmıştır. Coğrafi yapısı, iklimsel ve jeolojik özellikleri nedeniyle afetlere sık sık maruz kalan Türkiye’de özellikle depremler, heyelanlar ve taşkınlar önemli miktarda can ve mal kaybına sebep olmaktadır. Yıkıcı etkiye sahip olan heyelanların verdiği zararların boyutlarının gereğinden daha düşük tahmin edilmesi, heyelanlara ilişkin detaylı çalışmaların yapılmasını zaruri kılmaktadır. Bu çalışmada heyelan duyarlılığı, tehlikesi ve riski ile ilgili bilimsel çalışmalarda Türkiye ve Avrupa Birliği (AB)’ne üye ülkelerin karşılaştırılması amaçlanmıştır. Yapılan taramalara göre heyelan duyarlılığı, tehlikesi ve riski ile ilgili AB’ne üye ülkelerdeki ve Türkiye’deki araştırmacılar tarafından uluslararası dergilerde yayımlanan toplam 714 çalışma incelenmiştir. Bu çalışmalar incelendiğinde en fazla çalışmanın heyelan duyarlılığı konusunda yapıldığı görülmektedir. AB’ne üye ülkelerdeki araştırmacılar tarafından yapılan toplam 335 heyelan duyarlılığı, 164 heyelan tehlikesi ve 122 heyelan riski ile ilgili çalışmaya ulaşılırken, Türkiye’deki araştırmacılar tarafından yapılan 85 heyelan duyarlılığı, 3 heyelan tehlikesi ve 5 heyelan riski ile ilgili çalışmaya ulaşılmıştır. Heyelan duyarlılığı ile ilgili çalışmalar kıyaslandığında, toplam çalışma sayısı açısından İtalya’daki araştırmacılar tarafından yapılan 107 çalışma ilk sırada yer almaktadır. Alınan toplam atıf sayısı açısından ise Türkiye’deki araştırmacılar tarafından yapılan ve toplam çalışma sayısı açısından 2. sırada olan 85 çalışma, aldıkları 5344 atıfla ilk sırada gelmektedir. AB’ne üye ülkelerle kıyaslandığında Türkiye’de yapılan heyelan duyarlılığı çalışmaları bu alanda önemli bir yer tutarken, heyelan tehlikesi ve riski ile ilgiliItem Betonarme binaların depreme karşı davranışında dolgu duvarların ve sönümleyici sistemlerin etkisi(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Çelebi, Oğuzhan; Beyen, Kemal; Mühendislik FakültesiBetonarme bina tasarımı ve performans değerlendirmesi yapılırken dolgu duvarların sönümleyici etkisi göz önüne alınarak modellenmesi ve yapı sönüm karakteristiği bu çalışmada tartışılmıştır. Riskli yapıların tespit edilmesine ilişkin esaslara göre dolgu duvarın betonarme bina davranışına katkısı çalışma yapısı üstünde incelenmiştir. Betonarme bina mod birleştirme yöntemiyle Türk deprem yönetmeliğinde verilen tasarım depremi için analiz edilerek uygun dolgu duvar özelliklerine karar verilmiştir. Belirlenen dolgu duvar ile modellenmiş çalışma yapısı zaman tanım alanında yerel üç farklı deprem kaydı ile analiz edilerek en hasarlı davranışı gösteren deprem şartlarında binada dolgu duvar katkısı duvarlı ve duvarsız modellenmiş çalışma yapısında nümerik olarak gözlemlenmiştir. Çalışmanın safhalarında sönümleyici sistemler ele alınarak dolgu duvarlar ile analitik sonuçları karşılaştırılmalı olarak tartışılmış fayda zarar sonuçları gösterilmiştir. Bu çalışmada, kritik kat (zemin kat) seviyesindeki kolonların ötelenme, kesme kuvvetleri ve eleman gerilme güç yitimleri üzerinden performansları karşılaştırılmıştır. Dolgu duvarların bir binanın performans değerlendirilmesinde veya tasarımında bir yapı elemanı olarak kullanılmasında kolon kesme taleplerinde önemli farklılıklar olduğu saptanmıştır. Dolgu duvar malzemesinin basınç dayanımı arttıkça depremden gelen kesme kuvvetlerinin arttığını ve kolon kesme kuvvetlerinin azaldığı gözlemlenmiştir.Item Doğal afetler sonrası yaşanan travmalar ve örnek bir psikoeğitim programı(Ankara : Ankara Üniversitesi, 2018) Kukuoğlu, Ahmet; Mühendislik FakültesiYaşanılan yüzyılın en önemli sorunları arasında, tüm insanlığı etkileyen doğal afetler ve bu doğal afetler sonucunda insanların zarar görmesi gelmektedir. Afetlerin etkileri sağlık, ekonomik, sosyal ve psikolojik olmak üzere hem bireyi hem de toplumu etkileyecek farklı boyutlarda ki sonuçlara ulaşabilmektedir. Her geçen yıl doğal afetlerden etkilenen birey sayısı da artmaktadır. Uluslararası Afet Bilgi Bankası olan EM-DAT raporlarına göre: 2016 yılı içerisinde 102 ülkede toplam 310 afetin meydana geldiği ve bu afetlerde 7,628 kişinin hayatını yitirdiği rapor edilmiştir. Aynı raporda 411 milyon insanın bu afetlerden etkilendiğini ve bu afetlerin toplam 97 milyar Amerikan doları tutarında ekonomik kayba yol açtığı rapor edilmiştir. Bu bireylerin büyük bir çoğunluğunun psikolojik desteğe ihtiyacı bulunmaktadır. Afet sonrası oluşan psikolojik travmalar bireylerin hayatını olumsuz yönde etkilemekte ve ruh sağlığını bozmaktadır. Öyle ki gerekli psikolojik destek sağlanmadığında bireylerde çok farklı şekillerde psikopatolojiler görülebilmektedir. Ancak afet gerçeğini her geçen yılda daha fazla yaşadığımız ülkemizde ne yazık henüz yeterli farkındalığı yakalamış bulunmamaktayız. Bu bağlamda ruh sağlığı alanında çalışan meslek uzmanlarına önemli sorumluluklar düşmektedir. Bu çalışmada bu değerlendirmeler ışığında önleyici bir hizmet olarak örnek bir psikolojik destek eğitimi programı (PİY) oluşturulmuştur. Çalışmadaki temel amaç alan uzmanlarına ve eğiticilerine yönelik olarak örnek bir psikolojik destek eğitimi programı sunmak ve uygulama aşamalarını paylaşmaktır.